İSTANBUL (AA) - İSMAİL ÖZDEMİR - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminde İstanbul Büyükşehir Belediyesi önünde yaralanan 16 yaşındaki Adviye Gül İsmailoğlu, "Bizim en büyük amacımız aslında 15 Temmuz'u unutturmamak ve 15 Temmuz ruhunu her zaman canlı tutmak çünkü eğer biz unutursak bu tekrarlanır. Tarihte her zaman böyle oldu." dedi.
Darbe girişimi sırasında Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısıyla annesi, babası ve ablasıyla Saraçhane'deki İstanbul Büyükşehir Belediyesi önüne gelen Adviye Gül İsmailoğlu, darbecilerin açtığı ateş sonucu yaralandığında 14 yaşındaydı.
İsmailoğlu'nun tedavi sürecinde lise tercihlerini ailesi yaptı. Gazi unvanı alan İsmailoğlu, yaralandığı yeri annesi Sevim İsmailoğlu ve ablası Rabia İsmailoğlu ile ziyaret etti.
AA muhabirine konuşan Adviye Gül İsmailoğlu, 15 Temmuz'un hayatında bir milat olduğunu ve yaşamında köklü değişiklikler yaşandığını söyledi.
Girdiği her ortamda 15 Temmuz'u unutturmamak için çabaladığını dile getiren İsmailoğlu, "15 Temmuz'u unutturmamaya, unutmamaya çalıştım. Şehit aileleriyle gazilerle bir aile olduk, yeni bir aile kazandım. Güzel bir hayata adım atmış oldum aslında. Bizim en büyük amacımız aslında 15 Temmuz'u unutturmamak ve 15 Temmuz ruhunu her zaman canlı tutmak çünkü eğer biz unutursak bu tekrarlanır. Tarihte her zaman böyle oldu. Konferanslarda da özellikle 15 Temmuz'da dışarıya çıkamamış insanlara, bu birlik ve beraberliği, o geceki korkusuzluğun o an bize nasıl yardımcı olduğunu, vatan sevgisi üzerinden anlatıyorum." değerlendirmesinde bulundu.
İsmailoğlu, 15 Temmuz davalarını da takip etmeye çalıştığını ancak okul zamanına denk geldiği için çoğunlukla annesinin katıldığını belirterek, şöyle konuştu:
"Asker kılığına girmiş hainlerin cezasını çekmesini istedik ama suçsuz, kandırılmış insanların, yani kurunun yanında yaşın da yanmamasını istedik. Aslında onların bir şekilde aklanmasını istedik. 11 asker beraat etti. Geri kalan müebbet yedi. Adaletimize güveniyoruz, inşallah haklı bir şey olmuştur. Davalarda da belli oluyordu aslında kimin suçlu olduğu, inkar ediyorlardı, bizi suçlamaya kadar varmışlardı. Biz eylemciydik, provokatördük, üstlerine taşlarla sopalarla gidiyorduk. Oysaki elimizdeki bayraktan, dilimizdeki tekbirden başka hiçbir şey yoktu. Hakim bana söz hakkı verdiğinde tek bir şey söylemek istiyordum hep. O gün Allah'a şükür şans buldum. Onlara, 'Siz daha 14 yaşındaki küçük bir kızla baş edemediniz, bu ülkeyi ele geçirmeyi nasıl düşündünüz?' diye sordum. Utanmıyorlar, hiçbir şekilde utançları yok ama bundan sonra inşallah sürünmeliler orada."
Adviye Gül İsmailoğlu, 15 Temmuz'un unutulmaması için de bir kitap çalışması içine girdiğini dile getirerek, şunları kaydetti:
"15 Temmuz'u unutturmamak çok önemli. Birinci ağızdan insanların bunu dinlemesi de okuması da çok önemli ve söz uçar yazı kalır. Tarihteki olayları biz kitaplardan öğreniyorsak bu 15 Temmuz için de kitaplar çok önemli ben de elimden geldiğince yazmaya çalışacağım inşallah attığım adımlar var. Ben kendi yaşıtlarıma da özellikle hep uyanık kalmalarını tavsiye ediyorum. Aslında yani kandırılmamalarını, düşünerek hareket etmelerini tavsiye ediyorum. Bol bol kitap okumak mesela çok fazla geliştiriyor insanı bence ve gündemden uzaklaşmamak haberleri her zaman dinlemek. Bununla kafayı bozalım demiyorum yani illaki arkadaşlarımız olur, eğlencemiz, okulumuz olur ama bir şekilde de gündemden de uzak kalmamalıyız. Bilinçli olmalarını istiyorum çünkü gerçekten gelecek biz gençlerin elinde."
- "Benim çocuğumun sırtından 15 santimetre çapında bir parça düştü"
İsmailoğlu'nun annesi Sevim İsmailoğlu da Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın gazilik unvanı almasını çok istediklerini, kızının da Erdoğan madalya alana kadar madalyasını takmayacağını söyledi.
Anne İsmailoğlu çocuklarını her daim vatan sevgisiyle yetiştirmeye çalıştığını dile getirerek, "Adviye 13 bin lira tazminatın haricinde ne maaş bağlandı ne bir yardım, herhangi bir şey asla talep etmedik. Zaten bu konuda da gerçekten gaziler çok muzdarip. Herkes çok para alıyoruz gözüyle bakıyor. Böyle bir şey yok. Gaziler para filan almıyor. Sadece tedavilerimizle çok güzel ilgileniliyor. Devlet her zaman yanımızda mutlaka bir ihtiyacımız olsa söylesek hemen karşılıyorlar." diye konuştu.
Darbe davalarını takip ettiklerini belirten İsmailoğlu, şöyle devam etti:
"Kesinlikle suçlarını kabul etmediler. Benim onlara tek söylediğim şey; devlet onlara ne ceza verirse versin tabii ki suçlu olanlardan bahsediyorum, ben yavrumun sırtından düşen parçayı istiyorum onlardan. Bunu söylerken sakın yanlış anlamayın. Bu benim için çok büyük bir onur ve bir gurur hatta Adviye yoğun bakımdan çıktığı günün ikinci gününde ben ona, 'Adviye şehit annesi olmak vardı.' dedim. Yani şehit annesi olmak çok daha büyük bir gurur verirdi bana. Bu da çok büyük bir gurur veriyor. Ama onlardan Zeki Demir vardı komutan başlarında her şeyi unutmuş, hiçbir şeyi hatırlamıyor. Ben ona bağırarak dedim ki, 'Belki her şeyi unuttunuz ama bunu asla unutmayın, benim çocuğumun sırtından 15 santimetre çapında bir parça düştü ben sizden onu istiyorum.' Suçu olan kim varsa mahşerde ben onların sırtından onu istiyorum sadece."