GİRNE (İHA) - Başbakan Derviş Eroğlu, "1974 öncesine dönmemek için en büyük güvencemiz KKTC, TSK ve Türkiye'nin etkin ve fiili garantisidir" dedi. Eroğlu, Türk tarafının masadaki tezlerinin bu bilinçle savunulmakta olduğunu kaydetti.
Başbakan Eroğlu, KKTC'nin 19. kuruluş yıldönümü kutlama etkinlikleri çerçevesinde gelen konuklar onuruna dün akşam Girne Merit Crystal Cove Hotel'de resepsiyon verdi.
Cumhurbaşkanı Vekili Cumhuriyet Meclisi Başkanı Vehbi Zeki Serter, TC Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Kemal Nehrozoğlu, Türkiye Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, Kıbrıs İşlerinden Sorumlu TC Devlet Bakanı Tayyibe Gülek, TC Lefkoşa Büyükelçisi Hayati Güven, KTBK Komutanı Korgeneral Ahmet Özteker, 28. Tümen Komutanı Tümgeneral Fikri Gönültaş, 39. Tümen Komutanı Tümgeneral Cahit Sarsılmaz, Harb Filo Komutanı Tümamiral Erdal Bucak, GKK Komutanı Tuğgeneral Necati Baykul, 14. Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgeneral Yusuf Kuttay Sükan, Yüksek Mahkeme Başkanı Taner Erginel, Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Salih Coşar, bazı bakanlar, milletvekilleri, üst düzey yöneticiler ve konukların katıldığı resepsiyonda konuşan Başbakan Derviş Eroğlu, Ulu Önder Atatürk ve O'nun ilkelerini rehber edinen Kıbrıs Türk halkının özgürlük, bağımsızlık ve egemenlik yönünde iradesini ortaya koyarak 15 Kasım 1983'te kurduğu devletinin 19.yıldönümünü büyük gurur ve coşkuyla kutladığını söyledi.
"Kıbrıs'ta yapılacak bir anlaşmada mutlaka KKTC taraf olacaktır. En önemli olmazsa olmaz olan, siyasi eşitliğimiz ve egemenliğimizin en temel dayanağı KKTC'dir" diyen Eroğlu, BM Genel Sekreteri Kofi Annan tarafından ortaya konulan planın en ince ayrıntısına kadar irdelenip değerlendirileceğini, içerdiği müspet ve menfi unsurların bir bütünlük içerisinde ele alınıp müzakere zemini olup olamayacağının tespit edileceğini ifade etti.
Kıbrıs Türk halkının ekonomik, siyasi ve güvenlik anlamında bulunduğu noktadan daha geriye gitmesine izin verilemeyeceğini vurgulayan Derviş Eroğlu, bu konuda kararlılığın tam ve Türkiye'ye olan güvenin sonsuz olduğunu kaydetti.
Derviş Eroğlu, Rum Yönetimi'nin AB'ye, uluslararası hukuka aykırı şekilde tam üye yapılacağının sık sık ifade edilmesinin Kıbrıs Türk halkına yönelik bir şantaj olarak değerlendirildiğini belirterek, AB'nin iyi niyet taşıması halinde Kıbrıs'ın gerçeklerini göz ardı eden bu yaklaşımını yeniden gözden geçirmesi gerektiğini, bunun için zaman ve fırsatın olduğunu söyledi.
"Adil ve kalıcı bir anlaşmaya vardıktan sonra bölgemizdeki hassas dengeleri gözeterek AB'ye girilmesi hiç kuşkusuz bölgeye refah ve istikrar getirecektir" diyen Eroğlu, bu fırsatın iyi değerlendirilmesi için mutlaka Kıbrıs Türk halkının hak ve çıkarlarının gözetilmesi gerektiğini, bu konuda BM ve AB'ye büyük görevler düştüğünü belirtti.
Resepsiyonda Eroğlu, Tayyibe Gülek ve Hayati Güven tarafından, TC-KKTC bayraklarının bulunduğu pasta kesildi.