Toplumun yarısından fazlası gündelik hayatında çeşitli vücut ağrıları çekiyor. Yapılan yanlış hareketler, duruş bozuklukları, hareketsiz yaşam vücutta ağrılara neden oluyor. Ağrıların azalması için sağlıklı yaşamı benimsemek ve düzenli egzersiz yapmak gerekiyor. Vücut ağrıları genel olarak kişinin hareketlerinden kaynaklı olsa da bu ağrıların altında yatan neden farklı hastalıklar da olabiliyor. Geçmeyen ağrılar için mutlaka doktora gidilmesi gerekiyor. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç.Dr.Ahmet İnanır en sık rastlanan ağrılar hakkında önemli bilgiler verdi.
Ağrı bir bulgudur. Hastalık değildir. Tedavi edilmesi gereken şey de ağrı değil; ağrının asıl nedeni olan hastalığın ortadan kaldırılması veya arızanın tamir edilmesidir.6 haftadan kısa süreli var olan ağrılara Akut Bel Ağrısı denir. Belirli bir aktivite veya travma sonrası gelişebileceği gibi, travmasızda olabilir. Genellikle ağrı, kendiliğinden azalır veya tamamen geçebilir. Bir defa ciddi bel ağrısı yaşayan insanların yaklaşık %30’u tekrar bir atak geçirebilir. Ancak kontrol ve bakım altında olur ise bu tekrarlama riski en aza indirilebilir. Üç aydan uzun süreli varlığını devam ettiren bel ağrılarına ise Kronik Bel Ağrısı adı verilmektedir. Var olan doku bozukluğu, ortamdaki sinir uçlarını etkileyerek ağrı ortaya çıkarır. En çok gördüğümüz şey ise akut ağrı döneminde kolayca halledebileceğimiz hastalıkların ehil olmayan ellerde oyalanarak kronik hale gelmesidir. Fazla kilolu olmak, fıtık yapacak kadar veya bel yapılarını zorlayacak kadar ağır kaldırma, eğilerek çalışıyor olmak, uzun süreli oturmak veya otururken öne eğilerek iş yapmak veya durmak veya aynı pozisyonda uzun süre kalmak, stresli dönemlerin uzun sürmesi, çok doğum yapmak, ev işlerini uygunsuz pozisyonda ve uzun süre yani ara vermeden yapmak, cinsel yaşamda beli korumamak bel sorunları yaşamaya neden olmaktadır.
Stres vücudun hastalıklarla savaşmasını zorlaştırır. Hasta ve stresli olan insanların kaslarında, vücudun iltihaplanma ya da enfeksiyonla savaşmaya çalışmasından dolayı ağrı yaşanabilir. Ayrıca endişe, korku ve stres birleşerek immüniteyi düşürür ve kas, bel, boyun, baş, hatta eklem ağrısına da neden olabilir. İnsanlar bilişsel ve başa çıkma teknikler öğrenerek ve mümkünse stresli durumlardan uzaklaşarak stresle mücadele etmeye çalışabilirler. Bir kişi, beslenme düzenlerinden uygun besin maddelerini alamazlar ise kas ağrısı ve acısı yaşayabilir. B12 vitamin eksikliği bel ağrısına neden olan faktörler arasındadır. D vitamini, özellikle kasların düzenli çalışmasını sağlamada önemli bir faktör durumundadır. D vitamini kalsiyum emilimine yardımcı olur ve bu vitaminin eksikliği kalsiyum düşüklüğüne neden olabilir. Bu da kaslara ek olarak kemikleri ve organları etkileyebilecek bir durumdur. Vücudun yetersiz su oranına sahip olması anlamına gelen dehidrasyona maruz kalan bireylerde de şiddetli kas ağrısı problemi meydana gelebilir. Vücudun düzgün çalışmasını sağlamak için yeterli su içilmesi hayati bir durumdur. Çünkü vücutta yeterli sıvı olmaması, fonksiyonların yetersiz hale gelmesine neden olabilir. Bu nedenle yeterli sıvı alımını bir alışkanlık haline getirmek gerekmektedir.
Yetersiz uyku ya da yetersiz dinlenme vücut üzerinde değişik belirtiler verebiliyor. Bunlardan biride baş ağrısı ve genel vücut ağrısı şeklinde tezahür eder. Yetersiz uyku, insanların halsiz hissetmesine neden olabilir. Yapılan aşırı aktivite, kas zorlanmasına ve ağrılara neden olabilir. Egzersiz adet haline getirmiş olmamak, yeni bir egzersize başlamak, normalden daha yoğun veya uzun süre egzersiz yapmak, ısınma hatası veya düzgün şekilde esnememek de kas veya bel boyun ağrısına neden olabilmektedir. Kalıtsal durumlar, Enfeksiyonlar, diğer Hastalıklar da kas ağrısına neden olabilir. Anemi, Eklem iltihabı, Kronik yorgunluk sendromu, asimetrik yürüme (Topallama), Gripal enfeksiyonlar, Fibromiyalji Sendromu, miyofasiyal ağrı sendromu da diğer ağrı nedenleri arasında sayılabilir
Giyinirken ve soyunurken omuz hareketlerinde yaşanan kısıtlanma ve eli sırta götürmede zorlanmaya eşlik eden omuz ağrıları omuz donmasına işaret eder. Omuz çevresindeki kaslarda görülen sinir hasarına bağlı olarak oluşan omuz ağrılarına kas gücünde zayıflama eşlik edebilir. İç organ hastalıklarına bağlı olarak da omuz ağrısı gelişebilir. Göğüs hastalıkları, akciğer ve safra kesesi hastalıkları omuz ağrısına neden olabilir. Omuz sıkışma sendromu, kalsifik tendinit, omuzun yarı çıkıkları, omuz çevresindeki kaslara bağlı olarak gelişen zorlanma ağrıları miyofasiyal ağrı sendromu ve omuzda kireçlenme ağrılara neden olabiliyor.
Özellikle masa başı çalışan ve akıllı telefon kullanan bireylerde oluşan boyun fıtıkları, her yaş grubunu hatta çocukları ve gençleri daha çok etkileyen etkileyen ciddi bir sorun haline gelmiş durumda. Boyun fıtığı omurlar arasındaki kıkırdağımsı diskin ortasında ve içinde yer alan yumuşak jölemsi kısmın etrafındaki tabakalardan sızarak aşması ile dışarı yani olmaması gereken alana girmesi sonucu oluşur. Dışarı çıkan disk materyali omurga kanalının orta kısmından fıtıklaşırsa omuriliğe, kanalın yanından fıtıklaşırsa kola giden sinirlere baskı yapabilir ve ağrılı veya ağrısız halde bulunabiliyor
Orta bölümden çıkan fıtıklarda kişi ağrıyı; omuzlarda, boynunda ve kürek kemiklerinde veya sırtta hissedebilir. Yan tarafa yakın olan fıtıklaşmalarda ise hastanın kolunda ağrı, uyuşma, karıncalanma veya güçsüzlük hissi ile kendini belli edebilir. Ensede ağrı, boyun, omuz ve sırta vuran ağrılar, boyun hareketlerinde kısıtlılık, kas spazmı, kollarda ve ellerde uyuşma, uyuşukluk hissi, kollarda incelme, kol ve elde kas gücü azalması görülebilir. Tüm bu bulgular insanların yaşamını etkileyerek hayatı zorlaştırır hatta çekilmez bir hal alabilir.