En korkutucu filmler
Sinema tarihinin gelmiş geçmiş en korkutucu filmlerini merak ediyor musunuz? İşte bu sorunun cevabı.
Şeytan, William Friedkin'in yönettiği 1973 tarihli oldukça ses getirmiş ABD yapımı bir film. Konusu ise şöyle; Ünlü bir sinema oyunucusun kızı Regen MacNeil psikolojik rahatsızlıklar göstermeye başlamıştır. MacNeil'in rahatsızlığı artarken doktorlar bunun tıptaki karşılığını bulamazlar ve bir efsane olan şeytan çıkarmayı anne Chris McNeill'e önerirler. Anne ise Peder Damian'dan yardım istemeyi düşünür.
Drakula, Bram Stoker'ın aynı isimli romanından uyarlanan, 1931 Universal Pictures yapımı siyah beyaz bir korku filmidir. Konusu ise; John Harker, gizemli ve kolay kolay ele geçmeyen Kont Dracula’yla bir emlâk anlaşması yapmak için Transilvanya’ya gönderilir. Ancak ev sahibi olan vampir, insanların kanıyla beslenen bir hortlaktır ve taşınma fikri ona pek de cazip gelmemektedir. Yüzlerce yıllık hayaletlere özgü bir varoluşun ardından, tek istediği huzura ermektir. Yine de, John’ın genç eşi Mina'nın fotoğrafını görüp heyecanlanınca, gemiyle batıya doğru yolculuğa çıkar.
Eduardo Sanchez ve Daniel Myrick’in yönetmenliğini yaptığı Blair Cadısı oldukça düşük bütçeli 1999 yapımı bir Amerikan filmidir. Konusu ise şöyle; 1994 yılında Maryland ormanında kaybolan üç amatör belgesel sinemacının haberiyle başlayan ‘ The Blair Witch Project ‘, bir sene sonra izleri bulunan bu kayıpların çektikleri video görüntülerinden oluşuyor.
2001 yılında Bill Paxton’ın yönetmenliğini yaptığı Günahkar , ABD, Alman ve İtalyan yapımı bir psikolojik gerilim filmidir. Konusu ise; FBI ajanı Wesley Doyle, ofisine gelen bir adamın Teksas'ta Tanrı'nın Eli diye adı çıkan izi bulunamaz seri katilin kimliğini bildiğini iddia etmesi üzerine, soruşturma için Teksas'a gider. Fenton Meiks isimli adam Doyle'a bütün cinayetleri işleyen korkunç Teksas Katili'nin kendi kardeşi Adam olduğunu söylemektedir. Fenton kardeşinin işlediği bütün bu cinayetlerin aslında daha büyük bir gerçeğin küçük parçaları olduğunu iddia etmektedir.
Sam Raimi’nin yazıp yönettiği Kötü Ruh 1981 yapımı bir korku filmidir. Filmde tatil için Tennessee ormanındaki bir kulübeye giden 5 üniversite öğrencisinin yaşadıkları ve tatillerinin, kötü ruhları uyandıran bir ses bandını buldukları zaman kabusa dönüşmesini konu alıyor. Devam filmi yine 1987’de Sam Raimi yönetmenliğinde çekildi.
Wes Craven tarafından yazılmış ve yönetilmiş 1984 yapımı bu Amerikan korku filmi, Ohio’da Springwood isimli hayali bir kasabada birkaç gencin rüyalarında seri çocuk katili Freddy Krueger’ın hayaleti tarafından katledilmesini konu alır.
George A. Romero'nun henüz 28 yaşındayken çok kısıtlı bir bütçeyle çektiği ‘ Yaşayan Ölüler Gecesi ‘ tüm dünyada olay yaratan ve korku filmleri tarzına yepyeni bir boyut getiren bir filmdir. Yaşayan Ölüler Gecesi, insan eti yiyen zombilerin saldırısından kaçabilmek için panik içinde ıssız bir çiftlik evine saklanmak zorunda kalan bir grup insanın öyküsünü anlatır.
Korku sinemasının ustalarından John Carpenter'ı üne kavuşturan 1978 yapımı filmi ‘Cadılar Bayramı’, ilk cinayetini altı yaşında işleyen bir çocuğun onbeş yıl sonra hapisten kaçarak geçmişini tekrarlamasını anlatıyor. Azizler günü arifesinde işlediği cinayeti hayatının merkezi haline getiren ve sıradan insanları öldürerek adeta sorunlarıyla hesaplaşan gencin hikayesi.
Cinnet, 1980 yapımı Stanley Kubrick'in Stephen King'in aynı adlı romanından uyarladığı bir korku filmdir.Konusu ise şöyle; Colorado'nun dağlarında kurulu olan Overlook Oteli'nin kış bakıcısı olarak göreve başlayan Jack Torrance ailesiyle birlikte otele yerleşir. Kış bastırdığında otelden dışarı çıkamayacak hale gelen Torrance'ların küçük oğlu Danny otelde bazı kötü ruhların olduğunu hissetmeye başlar. Danny, babasının bu ruhlar tarafından kontrol edildiğini ve babasının giderek çıldırdığını görür. Jack, Mr.Grady adlı bir ruhla tanıştığında işler daha da karışmaya başlar çünkü Mr.Grady otelin eski bakıcısı ve karısıyla iki kızını öldüren kişidir.
Unutulmaz bir Alfred Hitchock klasiği olan Sapık, 1960 Amerikan yapımı bir korku filmidir.Konusu ise; bir sekreter olan Marion Crane (Janet Leigh) ve yalnız başına yaşayan bir motel sahibi Norman Bates (Anthony Perkins) arasındaki karşılaşmayı anlatır. Bu film sinema tarihinde adından ünlü duş sahnesiyle söz ettirir.
