Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Huri Özkan Yılmaz, akciğer kanserinin tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de en sık görülen ve yaşam kaybına neden olan kanser türü olduğunun altını çizdi. Uzm. Dr. Huri Özkan Yılmaz, akciğer kanserinin çoğunlukla sinsice ilerlediğini ve bu nedenle hastaların üçte ikisinin tanı aldıklarında ileri evrede olduklarına dikkat çekti.
Uzm. Dr. Huri Özkan Yılmaz, öksürüğün akciğer kanserinin en sık rastlanan yakınması olmakla birlikte öncül belirtiler arasında da ilk sırada yer aldığını vurguladı. Uzm. Dr. Yılmaz, devam eden inatçı öksürük durumunda tetikte olmak gerektiğini belirtilerek, “Soğuk algınlığı veya solunum yolu enfeksiyonlarına bağlı olarak ortaya çıkan öksürük bir iki hafta içinde kaybolur. Ancak üç haftadan uzun sürdüğünde veya mevcut öksürüğün şiddetlenip sıklığının arttığı durumlarda çok dikkatli olunmalı ve hekime başvurulmalıdır” diye konuştu.
Nefes darlığının, normalde farkında olmadan gerçekleştirdiğimiz nefes alıp vermemizi fark etmemiz olarak tanımlandığını ifade eden Uzm. Dr. Yılmaz, şikayetlerin yoğun egzersizlerde ortaya çıkabileceği gibi hiç efor sarf etmeden de meydana gelebileceğini işaret ederek akciğerdeki lezyonun yerine ve boyutuna bağlı olarak şiddeti ve sıklığının değişkenlik gösterebileceğini söyledi.
Özellikle sigara içenlerde nefes darlığı başlamasının akciğer kanserinin belirtisi olabileceği gibi KOAH’ın da erken habercisi olabileceğini hatırlatan Uzm. Dr. Huri Özkan Yılmaz, şu bilgileri verdi:
“Tümör akciğer zarına veya göğüs duvarına yerleşmişse derin nefes almakla artan çoğunlukla tek taraflı ve saatlerce devam eden göğüs ağrısı görülebilir. Bu ağrı tipinin de çoğunlukla ağrı kesicilere yanıtı zayıftır. Akciğer zar tutulumunda sıklıkla sıvı meydana gelir ve akciğere baskı yapan sıvı nefes darlığı, göğüs ağrısı, omza vuran ağrıya neden olabilir. Sıvı miktarı arttıkça solunum sayısında artma, düz yatamama, dudaklarda morarma da eşlik edebilir.”
Uzm. Dr. Huri Özkan Yılmaz kanlı balgamın başta akciğer kanseri olmak üzere tüm akciğer hastalıkları için en önemli bulgulardan biri olduğunu söyledi. Dr. Huri Özkan Yılmaz sözlerine şöyle devam etti:
“Tümör ile tıkanan bronşun açıldığı akciğer alanlarında zatürre gelişir. Radyolojik ve klinik olarak iyileşme sağlanamaması veya zatürrenin tekrarlaması halinde bronkoskopi yapılmalıdır. Bu nedenle, 40 yaş üstü, sigara içen bireylerde kanlı balgam ve nüks zatürre görülmesi halinde bronkoskopi mutlaka yapılmalıdır. Bununla birlikte akciğerlerin üst loblarında gelişen bir tümör sinirlere bası yaparak ses kısıklığına neden olabileceği için enfeksiyon veya reflü gibi altta yatan bir sorun olmadan, 10 günden uzun süren ses kısıklığında mutlaka hekime başvurmak gerekmektedir.”
Her kanser türünde olduğu gibi akciğer kanserinde de erken tanının hayat kurtardığının unutulmaması gerektiğinin altını çizen Uzm. Dr. Huri Özkan Yılmaz, “Sigara içenlerin, ailesinde kanser öyküsü bulunanların, toksik maddelere maruz kalan meslek gruplarında çalışanların yıllık akciğer grafisi, 55 yaş üstü yüksek riskli gruplarda düşük doz tomografi ile taraması, nedeni açıklanamayan öksürük ve tekrarlayan zatürrelerde bronkoskopik inceleme mutlaka önerilmektedir. Bu pandemi sürecinde hastaların hastaneye gitmekten çekinmeleri tanılarda gecikmeye neden olmaktadır. Semptomu olan hastaların gecikmeden mutlaka göğüs hastalıkları polikliniğine başvurması önerilir” diyerek sözlerini noktaladı.
Kaynak: İHA