Günümüzün en önemli sorunu stres. İnsanların yaşamında her şey o kadar hızlı ilerliyor ki hayat pek de kolay hale gelmiyor. Bunlara bir de zihinsel olarak eklediğimiz dertler katılınca stres ve endişe seviyemiz tavan yapıyor. Öte yandan hayatın içindeki hastalık, afet, kazalar gibi olumsuz olayları yönetme şansımız yok. Ancak zihinsel tuzaklardan elimizden geldiğince uzak durarak kendi yarattığımız sorunların bir kısmını ortadan kaldırmak için Kişisel Gelişim Uzmanı Müge Çevik, 5 altın kuraldan bahsediyor.
ZİHİN OKUMA
“Öyle dedi demek ki şöyle düşünüyor”, “böyle davrandığına göre amacı şu”, “günlerdir cevap vermiyor demek ki önemsemiyor” gibi bilmediğimiz, bildiğimizi varsaydığımız inançlardan ve düşüncelerden uzak durmamız gerektiğini söyleyen Çevik, tek yapmamız gerekenin böylesine bir girdaba kapıldığımızda kendimize bunu gerçekten biliyor muyum yoksa böyle olduğunu düşünüyor muyum? diye sormak olduğunu söyledi.
HER ŞEY BENİM YÜZÜMDEN
Hayatta herkesin her an seçim yaptığını ve bu seçimlerimizin sonucunu yaşadığımızı söyleyen Çevik, “Zaman zaman bu sonuçlar hesapladığımız ya da umduğumuz gibi olmaz. Bu da bizim, beceriksiz veya yetersiz olduğumuzu göstermez. Yanlış karar vermiş olmak, dünyada olan biten tüm olumsuzlukların sebebi biziz demek değildir. Her olumsuz şey bizim yüzümüzden olmaz” diye açıkladı.
HER ŞEY BAŞKALARI YÜZÜNDEN
İnsanın her durumda kendini suçlamasının stres yaratan bir şey olduğunu söyleyen Çevik, insanların refleks olarak sürekli başkalarını veya dış faktörleri sebep görmesinin de aynı şekilde stres verici olduğunu söyledi. Çevik, “Çünkü dışarıda size rağmen ve sürekli size karşı işleyen bir dünya olduğunu bilmek insanın gücünü elinden alan ve onu çaresiz bırakan bir düşünce biçimidir. Öte yandan zihinsel geviş getirmek gibi tekrar tekrar sonuçsuz ve amaçsız bir biçimde geçmişte olmuş olayları düşünmek, bunları bugüne taşımak konusunda ısrarcı olmak kendimize yaptığımız ve hiç fark etmediğimiz en büyük kötülüklerden biridir. O gün ve orada yaşadığımız olumsuz duygunun, sebebi çoktan ortadan kalkmış olmasına rağmen bugün ve burada bizi hala sıkmasına, strese sokmasına, üzmesine, ya da olumsuz duygulara itmesine sebep olur. Üstelik hiçbir faydası da yoktur. Stres ve endişe seviyenizi azaltmanın en iyi yolu ise dünü dersleri aldıktan sonra dünde bırakmak, yarına dünün olumsuzluğu ile değil deneyimi ile bakmak ve anı yaşayabilmektir” dedi.
ÖĞRENİLMİŞ ÇARESİZLİK
İnsanların inandığınız her ne varsa işte o noktanın bireyin çaresizliği öğrendiği nokta olduğunu söyleyen Kişisel Gelişim Uzmanı Müge Çevik, “Zamanında o durumu değiştirebilecek bir şey yapamamış olması bugün hala başka hiçbir çözümün olmadığı anlamına gelmez. Haytanızda ekstra stres veya endişe istemiyorsanız kendinize sorun: Bu konuda elimden gelen ne var? Bir şey varsa yapın, yoksa endişeye gerek yok. Elinizden gelen gerçekten bir şey yoksa, o halde zaten endişelenecek ne var, olması gereken olacak.”