Diyabetin Türkçe adıyla şeker hastalığı olduğunu hatırlatan Lara Anadolu Hastanesi Endokrinoloji Uzmanı Doktor Mehmet Ali Uçar, Pankreasın fonksiyon bozukluğunu gösteren bir hastalık olduğunu ifade etti. Uzm. Dr. Uçar, "Şeker hastalığını TİP1 ve TİP2 olarak iki gruba ayırıyoruz. TİP1 dediğimiz şeker hastası ufak yaşlardan itibaren pankreasın insülin salgılama mekanizmasındaki bozukluktan kaynaklanmakta. TİP2 şeker hastalığı ise insülin kapasitesi fena değil fakat insülin etkisini engelleyecek mekanizmalar devrede olduğu için kan şekerini yükseltmektedir. Kısacası insülinden de bahsetmek gerekirse; insülin bizim hayati hormonumuz. İnsülinsiz yaşamak mümkün değil" dedi. Uzm. Dr. Uçar, son yıllarda diyabetin artışı hakkında da açıklamalarda bulundu.
"10 sene öncesine kadar Türkiye ortalamaları yüzden 10-15 civarındayken son on yıl içerisinde anormal bir artış göstererek bu oran, neredeyse yüzde 20-25lere kadar yükselmiş vaziyettedir diyen Uzm. Dr. Uçar, “Tabii bu şeker hastalığı yalnız Türkiye’de değil tüm dünyada artış göstermektedir. Hele de bazı ülkeler var ki bu oran yüzde 50’ye kadar çıkmaktadır” dedi.
Diyabetin son yıllarda artış göstermesinin nedenlerine dikkat çeken Uzm. Dr. Uçar, giderek artış göstermesinin sebebinin, özellikle son zamanlardaki hareketsiz yaşam ve özellikle fast food dediğimiz gıdaların tüketimindeki artış olduğuna dikkat çekti. Bu gıdaları yeme alışkanlığının giderek arttığının altını çizen Uçar, "Özellikle genç nüfusta artış söz konusudur. Tabi şeker hastalığının yegane sebebi sadece bunlar değil. Esas neden genetiktir. Ailede şeker hastası varsa diğerlerinin de şeker hastalığına yakalanma riski de giderek artmaktadır. Bu kişiler şeker hastalığına yakalanmamak için ne yapabilir? Öncelikle bu hastalığı yakalanma riskinin yüksek olduğu bilincine varmalı. Hem kilolu, hem ailesinde şeker hastalığı olan bir kişinin; ufak yaşlardan itibaren diyetine dikkat etmeli. Egzersizini ihmal etmemeli. Bunları ufak yaşlarda yaparsa şeker hastalığına yakalanma yaşını öteleyebilir" diye konuştu.
"Obezite eşittir diyabet" diyen Uzm. Dr. M. Ali Uçar, “Son zamanlarda obezite tüm dünyada artmaktadır. Obezite eşittir insüline adaysın demektir. Her obez mutlaka ilerde şeker hastası olabileceğini aklına getirmelidir. Bu nedenle ailelere büyük görev düşmektedir. Çocukluk yaştan itibaren çocuklarını obez olmaya imkan sağlayacak gıdalardan ve yaşam tarzından uzak tutmalıdır” şeklinde konuştu.
Uzm. Dr. Uçar, şeker hastalığına yakalanma riskini artıran faktörleri şu şekilde sıraladı:
"Ailede şeker hastalığı olan risk altında. İki, şişman ve obez olanlar. Gıda alımına dikkat etmeyen grup. Bunun dışında çevresel faktörler var. Sigara ve alkol kullanmak. Hareketsizlik gibi faktörler şeker hastalığına yakalanma riskini artırıyor ve bu şekilde yaşayanlar risk altında oluyor."
Uzm. Dr. Uçar, “Aşırı idrara çıkmak, çok su içmek, iştahın artması bununla birlikte gece sık sık idrara çıkmak şeker hastalığının ilk belirtileridir. Bu şikayetlerin olduğu grup aşikar şeker hastası grubu oluyor. Bir de gizli şeker hastası dediğimiz grup var. Hastanın burada çok fazla şikayeti olmuyor. Birtakım laboratuvar testleriyle farkına varıyoruz. Genellikle bu grubun, hemen hemen büyük bir kısmı obez. Yine her şey dönüp dolaşıp obeziteye geliyor” sözleriyle diyabetin belirtilerine dikkat çekti.
Diyabetin vücudun her organında görülebilecek hastalıklara zemin hazırladığını belirten Uzm. Dr. Uçar, “En önemlisi kansere neden olmaktadır. Obezlerde yani şeker hastalarında kansere daha çok rastlamaktayız. Bununla birlikte; kalp hastalığına, yüksek tansiyona, mide bağırsak sistemindeki bir takım fonksiyon bozukluklarına, nörolojik sinir sistemi hastalıklarına, eklem hastalıklarına neden olmaktadır” dedi.
Uzm. Dr. Uçar, diyabetten korunmanın yolları hakkında ise şu açıklamalarda bulundu:
"Örnek verecek olursak; bir kiloluysanız zayıflayacaksınız. Kilo almamaya özen göstereceksiniz. Tükettiğiniz gıdalara dikkat edeceksiniz. Fastfoodtan uzak duracaksınız. Alkolü, sigarayı mümkün mertebe almamaya özen göstereceksin. Bununla birlikte hareketsiz bir yaşam tarzınız olmamalı. Hareketsizlik ve spor yapmamak hastalıklara davetiye çıkarıyor. Hayatınıza sporu katmalısınız. . Egzersiz programınız olsun. Yürüyüş, bisiklet, yüzmek gibi.”