Enerji Bakanı Yıldız'dan 'akkuyu Nükleer Güç Santraline' İlişkin Açıklama

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, 'Kırım'da yaşanan olayların ardından Avrupa Birliği ile bazı uluslararası örgütlerin yaptırım kararı almasına' ilişkin değerlendirmede bulunarak, "Bu büyük bir proje ve bu projenin ilerleyen zaman içerisinde tehdit ve fırsatları bitmez. Biz bu projeyi korumaya kararlıyız. Siyasetin enerji üzerine zaman zaman da enerjinin siyasete yük olduğu zamanlar olur. Muhtemel siyasi yükleri omuzlayabilecek büyüklükte bir proje yapmaya çalışıyoruz" dedi.Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Rosatom Genel Direktörü Sergey Krilenko'yu makamında kabul etti. Yıldız, kabulde yaptığı konuşmada, her toplantıda Türkiye için ortak sonuçlar alındığını belirterek, "(Akkuyu) Bu projeye uzanan eller bu projeyi gerçekleştirecek olanlardır" ifadelerini kullandı.Krilenko ise, ayrıntılı görüş alışverişinde bulunmanın bir fırsat olduğunu belirterek, "Bu proje her iki ülke için stratejik önem arz eden bir projedir. Projenin uzun vadeliliğini de göz önünde bulundurduğumuzda, şu anda inşa ettiğimiz nükleer santralin yatırım hacmine de baktığınızda çok önemli bir projedir. toplam yatırım hacmi yaklaşık 20 milyar dolardır" dedi. Proje kapsamında yapılacak işlerin yüzde 40'ının Türkiyeli yerli şirketler tarafından yapılacağını söyleyen Krilenko, 5 milyar dolarlık bir iş hacminin söz konusu olduğunu ifade etti. Bu santralin Türkiye'nin ilk nükleer santrali olduğunu anlatan Krilenko, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin katkıları olmadan bu projenin gerçekleştirilmesinin imkansız olduğunu dile getirdi.KRİLENKO: "NİSAN AYINDA TÜRKİYE'DEKİ ŞİRKETLERE DAVET GETİREBİLİRİZ"Bakan Yıldız ve Rosatom Genel Direktörü Krilenko, açıklamaları sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı. '5 milyar dolarlık iş hacmini yerli şirketlerin alacağına' ilişkin bir soru üzerine Krilenko, "5-5,5 milyar dolardan bahsettiğimde Türkiye'deki yerli müteahhitlerin yapacağı iş hacminden bahsetmiştim. Bunun içinde ekipman yok, inşaat ve montaj çalışmaları söz konusu. Toplam yatırımın en az yüzde 40'ı Türkiye'deki yerli şirketler tarafından gerçekleştirilmelidir. Toplam projenin tutarının 20 milyar dolar olduğunu düşünürseniz, yaklaşık 8 milyar dolar olacaktır. Bunun yanısıra bütçeye ek olarak ödenecek vergiler de birkaç milyar dolardır. 3. ülkelerde işbirliğine geline Türkiye ile birlikte yaptığımız çalışmalardan ortaklıkları öyle bir tasarlıyoruz ki sadece bir kereye mahsus olmasın. Şu anda bir hedef ülke olarak kendimizi bir ülkeyle sınırlandırmak istemiyorum. Rusya neresiyle işbirliği yapıyorsa o ülkelerle işbirliği yapılabilir. Biz, her yere Türk partnerlerimizi davet etmeye hazırız. Türk şirketlerinin itibarı da çok yüksektir. Nisan ayında Finlandiya'da bizim kazandığımız nükleer güç santrali ihalesi vardı. Nisan ayında da biz Türkiye'deki şirketlere de davet getirebiliriz" diye konuştu.AKKUYU NÜKLEER GÜÇ SANTRALİ'NİN ÇED RAPORUBir gazetecinin, "(Akkuyu Nükleer Güç Santrali) ÇED ile ilgili revizyon ne aşamada? Elektrik satım anlaşması, anlaşmanın yeniden gözden geçirilmesi söz konusu olacak mı" sorusuna Krilenko, "Ben Şubat ayında yaptığımı açıklamaları yinelemek istiyorum. Proje başarılı bir şekilde ilerlemektedir ve buradaki esas avantajımız beraber zaman cetvelini belirlerken rezerv zamanını da göz önünde bulundurarak bunları belirlemiştik. Bu Türkiye'deki ilk nükleer güç santrali. Bu projeyle ilgili (nükleer) düzenleyici, hukuki standartlar da bu işlerle birlikte ilerlemektedir. İkinci özelliği de biz burada nükleer enerjiden bahsediyoruz, projenin hayat devri gerçekten çok uzun sürüyor ve bizim için önemli olan 'acele etmektense birbirimize güvenmek' her şeyin üstündedir. Güven, çok daha önemli. ÇED raporu, dünyada uygulanan standartlar vardır. Türkiye'de ÇED'le ilgili uzmanlar diğer ülkelere göre çok daha fazla soru sordular. Bazı sorular dünya standartları dışında sorular. Bu sorular bize geldiğinde ilgili uzmanlara cevap vermek durumunda kalıyoruz. ÇED raporumuz 3,5 bin sayfa tutuyor. Biz uzmanlardan bin 500 sayfalık soru daha aldık. Hukuken baktığınızda, bize yönlendirilen soruların yarısından çoğunun ÇED ile ilgili olmadığı ispat edebiliriz ancak güven çok önemlidir. Dolayısıyla biz şuanda bin 500 soruya ayrıntılı cevap hazırlamış bulunuyoruz. Bu bahsettiğim sorulara cevapların düzenlenmesinde Türkiye'den müteahhitler kullanmaya çalıştık. Şu anda fiili çalışmalar tamamlandı bu ayın sonuna kadar raporu tamamlayıp sunacağız. Aynı şeyler diğer kısımları için de geçerli çünkü bunlar prensip sorularıdır. Bu bahsettiğim soruların birçoğu basit ve sade sorular değil. Sıkı dikkat gerektiren sorular ve bizim görüşmelerimiz de bu şekilde. Ancak şunu da çok iyi biliyorum ki bizim çözümleyemeyeceğimiz husus yoktur" cevabını verdi.Bakan Yıldız, aynı soruya, "Şu ana kadar yaptığımız görüşmeler güven duygusunun sistematize haline getirilmesidir. Rusya Federasyonu ile enerji sektörünün diğer bölümlerinde de ciddi müzakereler yaptık. Bu güven tesis edilmiştir. Proje takvimini etkileyen ve etkilemeyen başlıklar vardır. Tabii ki ÇED konusunda Sayın Krilenko geniş bilgi verdiler. Bizim Türkiye olarak dünyada çevreye karşı olan hassasiyetimizin daha çok olduğunu vurguladılar. Gerçekten dünya ortalamasına baktığımızda 500 sayfa civarında ÇED raporları görüyoruz. Bizdeki de biraz fazla 3 bin sayfa civarında. O yüzden gerek arsa tahsisleri gerekse vergi ile alakalı konular bu toplantıda ele alınacaktır. ÇED konusunda da aynı şeklide soruları cevaplayacak şirket, onun akabinde de komite toplanacaktır. Biz, nükleer güç santrali yapmakta kararlıyız. Tabii ki bütün kurumlarımızda hukuk çerçevesi içerisinde aynı ortak dile sahiptirler. Şu anda birinci ünitenin devreye alınmasında ve 2027'ye devredilmemesi konusunda ısrar ediyoruz" karşılığını verdi.KIRIM'DA YAŞANAN OLAYLAR'Kırım'da yaşanan olayların ardından Avrupa Birliği ile bazı uluslararası örgütlerin yaptırım kararı almasına' ilişkin bir soru üzerine Krilenko, "Kırım ve siyasi konuları toplantımızda görüşeceğimizi sanmıyorum. Bu sektörün özelliği o ki çalışmalar çok uzun vadede yapılıyor. Akkuyu neredeyse yüzyıl sürecek. Hazırlık çalışmaları, 4 ünitenin tesisi, söküm çalışmaları derken neredeyse yüzyılı buluyor. Eminim ki bu yüzyıl içerisinde birtakım değişiklikler olacak. Bazı politik olaylar da yaşanacak, uyuşmazlıklar da olabilecek. Yalnız şunu da belirtmek isterim ki nükleer enerjiyle ilgili kontratlar uzun vadede olduğu için anlık siyasi olaylardan etkilenmeyecektir. Bugün itibarıyla baktığımızda Rusya ile Ukrayna arasındaki siyasi ilişkiler çok karmaşık ancak Ukrayna'daki nükleer güç santralleri Rusya tarafından işletiliyor. Hiçbir şekilde kesinti olmadı ve olmayacaktır. Son 20 yılda bizim Rusya olarak ABD ile olan ilişkilerimiz çok farklı boyutları gördü" dedi.Aynı soru üzerine Yıldız, "Bu büyük bir proje ve bu projenin ilerleyen zaman içerisinde tehdit ve fırsatları bitmez. Biz bu projeyi korumaya kararlıyız. Siyasetin enerji üzerine zaman zaman da enerjinin siyasete yük olduğu zamanlar olur. Muhtemel siyasi yükleri omuzlayabilecek büyüklükte bir proje yapmaya çalışıyoruz. Tabii ki bölgemizde bir stabil halde ülkelerin kendi bağımsızlığı içerisinde yürümesini isteriz. Bölgemizin dinlenmeye ve dingin bir hale gelmeye ihtiyacı var. Ülkelere ve bu bölgemiz mutlaka sürdürülebilir haline ulaşacaktır" diye konuştu.