Enerji Ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız:

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, AK Parti iktidarının terörü çözmek için her türlü riski göze aldığını belirterek, ''Sayın Başbakan'ın önüne 'Siz bu terör meselesini çözerseniz, oyunuz yüzde 20'lere düşecek' diye bir kağıt konulsa, başbakan hiç tereddüt etmeden o kağıdı imzalar'' dedi.

Bakan Yıldız, Kayseri'de yayın yapan 5 televizyon kanalının ortak yayınında gazetecilerin sorularını cevapladı. Yıldız, terör meselesinin çözümü için başlatılan sürece Güneydoğu ve Doğu Anadolu’dan yüzde 70-80 oranında destek geldiğini bildirdi. Türkiye'de yaşayan herkesin şehit ailelerinin acısını yüreğinde hissettiğini ifade eden Yıldız, ''Onlar kadar olmasa da bu acıyı her birimiz yaşıyoruz. Türkiye artık tespit edilebilen 350 milyar dolarını kaybetti. İşin ekonomik boyutu buydu. Bu sürdürülebilir bir şey mi? Hayır. Başbakan 'silahlarını bırakıp çıkabilirler, dedi. Bu terör olayının sürdürülebilir olmaktan çıkartılması lazım. TSK, karşısında bir terör örgütü olduğu sürece, bununla mücadelesini sürdürecektir. Ama PKK bu terör olayını ne kadar daha sürdürebilir? Silahı bırakmakla, terör örgütü mensuplarının hemen iyi insan olmalarını beklememeliyiz. AK Parti hükümeti güçlü ve bu gücünü çözüm sürecinde de göstermiştir. Eğer terörün bitmesi için AK Parti iktidarının gitmesi gerekiyorsa, bu risk bile göze alındı. Baldıran zehrini içmek demek, bu anlama gelmektedir. Sadece Başbakan’ın değil, hükümetin bu zehri içmesi demektir. Sayın başbakanın önüne bir kağıt konulsa, siz bu terör meselesini çözerseniz, oyunuz yüzde 20’ye düşecek, diye. Başbakan hiç tereddüt etmeden o kağıdı imzalar. Eğer ben tercih etmek durumunda kalsam, çözüm sürecinin nihayete ulaşması için, gerekiyorsa AK Parti iktidarını elimin tersiyle şöyle bir kenara iterim derim'' ifadelerini kullandı.

“BÜYÜK PROJELERİN PEŞİNDEYİZ''

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, enerji politikalarıyla ilgili bir soruya, ''Nükleer santraller konusunda tek blok işte 22 milyar dolar harcanan bir proje, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yok. Biz 3 nükleer santral için 100 milyar dolar diyoruz. Böylesine büyük projelerin peşindeyiz. Biz nükleer enerji konusunda kararlıyız ve bu kararımızda devam ediyoruz, dedik. Bu konuda çalışmalar sürüyor. Rusya Federasyonu, 22 milyar dolarlık bir yatırım için Türkiye’den bir garanti istemedi, Japonlar istedi ve o konuda bir çalışma var. Çin, Türkiye’nin garanti istenmeyecek bir ülke olduğunu söyledi. Eğer siyasi istikrar sürdürülebilir değilse, bu ülkeler yatırım için Türkiye’ye gelmeye niyetlenmezler. Şu anda rakam 13 milyar dolara ulaştı'' yanıtını verdi.

Betonlanmış petrol kuyularını (açılmış ancak daha sonra kapatılmış kuyular) açmaya başladıklarını ifade eden Bakan Yıldız, ''Uluslararası firmalar geliyor, yatırımını yapıyor ama daha karlı bir yatırım görürse, o kuyuyu bırakıp gidiyor. Biz o kuyuları değerlendiriyoruz'' diye konuştu.

“İSRAİL İLE BİR PAZARLIĞIMIZ YOK''

Mavi Marmara olayı vuku bulduğunda, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte Şili’de olduklarını, olay duyulur duyulmaz toplantıya girdiklerini ve olayı anlamaya çalıştıklarını kaydeden Bakan Yıldız, ''O toplantıdan sonra CNN International’i açtığımda, Suriye’ye silah götüren bir gemiye operasyon yapıldığı iddia edildi. Bir kuyuya taş atıyorsunuz ve onu 1,5 milyar insan izliyor. O son dakika olarak verilen bilgiyi, düzeltmeniz için saatler hatta günler geçiyor. İşte o noktadan, buraya geldik. İsrail konusu, bir iradenin sonucudur'' diye konuştu.

Bakan Yıldız, ''Birleşmiş Milletler’in onlarca kararına karşı özür dilemeyen İsrail’e ne oldu da Türkiye’den özür diledi? Başına taş mı düştü de özür diledi? Bu Türkiye’nin gösterdiği iradenin bir sonucudur. Doğru bir işi, sonuna kadar savunduk. İsrail’in İran’a saldırması karşılığında mı İsrail’e özür diletildi gibi bir söylenti var. Böyle bir şey olabilir mi? Bizim yaptığımız bir iradenin tezahürüdür. Biz İsrail değil de başka bir ülke de aynı şeyi yapsa aynı iradeyi gösterirdik. Sayın Başbakan bunu ortaya koydu, özür dilenecek ve tazminat verilecek, başta Gazze ve diğer yerlere uygulanan yaptırımlar kalkacak. Herhangi bir İsrail projesinin, İsrail’in özrünün gerekçesi değildir. Sonucu olabilir ama gerekçesi değildir. Böyle bir pazarlığa bizim ihtiyacımız hiç yok'' dedi.