YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Enerji Ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız, Ceyhan'da:

 Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, yasa dışı telefon dinlemelerine ilişkin, "Ne yaptınız, siz bu görüşmeleri dinleyip de kapı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, yasa dışı telefon dinlemelerine ilişkin, "Ne yaptınız, siz bu görüşmeleri dinleyip de kapı komşunuza mı verdiniz? Hayır, belki de çok uzaklara verdiniz. Bunun adı düpedüz casusluktur ve bu hiçbir şekilde kayıtsız kalınamayacak bir iştir" dedi. Yıldız, Adana'nın Ceyhan ilçesinde partisinin seçim irtibat bürosu açılışında yaptığı konuşmada, halktan aldıkları güçle yollarına devam ettiklerini söyledi. Vatandaşlarla dertleşmek istediğini belirten Yıldız, AK Parti'nin 12 yıl önce bu ülkenin idaresine halkın oyları ile irade koyduğunu ifade etti. Gelinen noktada her iki seçmenden birinin "AK Parti" dediğini anlatan Yıldız, şunları kaydetti: "Ama iki seçmenden diğeri 'AK Parti' demedi. Hepsine saygımız var başımızın üstünde yeri var. Biz, seçimlerde sizden aldığımız yetki ile yolumuza devam ediyoruz. Siz yetki vermediğinizde biz nasıl devam edebiliriz ama bakın, AK Parti hükümetleri görev başına geldiğinden bu yana her 6 ayda bir ömür biçildi. Mart 2003 tezkeresi, 'geçemezsiniz' dediler, enflasyon, 'düşüremezsiniz' dediler, düşürdük. Faiz, 'düşüremezsiniz' dediler, hamdolsun geldiği durumu gördük. Döviz, 'düşüremezsiniz' dediler, o kadar düştü ki 'biraz yükseltebilir misiniz' dediler. Hamdolsun birer birer tüm bu badireler atlatıldı. Sonra 'Taksim Meydanı'nda kriz çıkartmayın' dediler. Biz, 'eğer yeşili korumak, ağaçları büyütmek, onlarla beraber olmak krizse biz bunu kabul etmiyoruz' dedik. Daha sonra parti kapatma davaları, 27 Nisanlar çıktı." "Her defasında Başbakanımıza ve AK Parti hükümetlerine ömür biçtiler" diyen Yıldız, şöyle devam etti: "Dediler ki '1 Ocak'ta başbakan yok'. Peki 'bu yetkiyi siz mi verdiniz' dedik. Bu yetkiyi bize ancak milletimiz yani siz veriyorsunuz. Bu yetkiyi biz başkasıyla paylaşmayız, bu yetkiyi biz ancak sizinle paylaşırız. Siz 30 Mart'ta ne oy verdiniz baş üstüne ama kalkıp ta bu yetkiyi bizden önce olduğu gibi şu veya bu gerekçe ile devretmemiz istenirse hayır, biz bu yetkiyi devretmeyeceğiz. Soruyorum, Başbakanımız ve ekibi 16 Aralık'a kadar iyi niyetliydi değil mi? Peki 17 Aralık'ta başınıza tuğla mı düştü de kötü oldu? Bunu sormazlar mı adama? Böyle bir şey kabul edilebilir mi? Gece gündüz demeden uğraşan, çalışan, didinen bir ekip var." Yıldız, Türkiye'nin hızla büyüdüğüne dikkati çekerek, şunları kaydetti: "Ben Enerji Bakanlığına bakıyorum. Şimdi bir yerde gömü mü, define mi, toplu altın mı bulduk? Hayır, en önemli kaynağımızı, insan kaynağımızı, başta Recep Tayyip Erdoğan ve ekibini bulduk. Türkiye'de olan budur arkadaşlar. Türkiye aynı coğrafya, karasıyla deniziyle aynı coğrafya ama hamdolsun gece gündüz demeden, Edirne'den Kars'a, Sinop'tan Hatay'a varıncaya kadar tek tek uğraştık ve didindik. Bu işin doğusu, batısı, kuzeyi, güneyi yok. Hamdosun biz yüzde 50 aldığımız oyla 77 milyonun sahibi olduk ve inşallah hizmetlerimiz bu şekilde devam edecek." Bakan Yıldız, yasa dışı telefon dinlemelerine dikkat çekerek, şunları kaydetti: "17 Aralık'tan sonra bir kısım mesai arkadaşlarımız, çalışma arkadaşlarımız bir oyun yaptılar, bir oyunun içerisine girdiler. Telefonlarımız dinlenmiş. Siz bu ülkenin Cumhurbaşkanını, Başbakanını, bakanlarını, milletvekillerini, belediye başkanlarını ve toplumun her kesiminden sanatçı, spor camiası, aydınlar, akademisyenler, hocalar, sanayiciler, her birini dinleyeceksiniz ve bu sayı 509 bin kişiye çıkacak. Yani her 100 kişiden bir tanesi dinlenmiş Türkiye'de. Siz bu ülkenin Enerji Bakanını dinleyip ne yapacaksınız Allah aşkına. Geçen yıl 27 ayrı ülkeye 40 sefer yapmışınız. Devlet başkanlarıyla, hükümet başkanları ile bakan arkadaşlarım ile görüşmüşüz ve bölgenin, iki ülkenin arasındaki müzakerelerin bir kısım dengelerin, büyük projelerin her birinin görüşmelerini yapmışız. Ne yaptınız, siz bu görüşmeleri dinleyip de kapı komşunuza mı verdiniz? Hayır, belki de çok uzaklara verdiniz. Bunun adı düpedüz casusluktur ve bu hiçbir şekilde kayıtsız kalınamayacak bir iştir. Bir iş müzakeresi yapıyoruz, 1 sent, 400 milyon dolar değiştiriyor. Biz gizli ibareli görüşmeler de yapıyoruz. Ben sayın Başbakanım ile kriptolu telefonla görüştüğümde siz bunu neden dinlemek istersiniz? Böyle bir şey kabul edilebilir mi? Şimdi deniyor ki 'yetkinizi, iradenizi, idarenizi bize devredin'. Hayır, biz devretmeyiz. Üzüm yemek isteyen varsa gelsin, beraberce üzüm yiyelim ama bağcı dövmek isteyen varsa biz buna müsaade etmeyeceğiz." Erdemlerin en önemlisinin cesaret olduğunu vurgulayan Yıldız, "Allah'tan başka hiçbir şeyden korkmuyoruz. Yüreğimizi biz buna koyduk, biz sizlerle beraber aldığımız desteği hep beraber TBMM'de temsil ediyoruz. Şapkasını alıp gidenler olmuş olabilir siyaset tarihinde, bizim şapkamız da yok. Biz, dimdik meydanda duruyoruz, şükürler olsun sizden aldığımız yetkiyi, idareyi, iradeyi hiç kimseye devretmiyoruz" dedi. Yıldız, yaptıkları hizmetlerden 77 milyonun yararlanmasını istediklerini anlatarak, "Marmaray yapıldı, iki kıtayı birbirine denizin altından bağladı. Bir köşe yazarı, 'ben aydınım, ben çok şey biliyorum' diyen bir köşe yazarı, 'ben bunların yaptığı Marmaray'dan geçmem, gerekirse yüzerek geçerim boğazı' dedi. Biz de diyoruz ki, denize girme de üstün ıslanmasın bari, kuru kuruya geçebilirsin karşıya. Biz hizmetleri 77 milyona hazırlıyoruz" diye konuştu. "Onlar en son şunu söylediler; 'hala bu miting meydanları doluyorsa bu milletin yüzde 50'si koyun gibi' dediler" diyen Yıldız, şöyle devam etti: "Göbeğini kaşıyan adam' dediler, 'bidon kafalı' dediler, 'çobanın oyu ile benim oyun bir olur mu' diyen oldu, en son bunlar yetmemiş gibi 'sığırdır' dediler. Zannediyorlar ki biz sadece ekonomi, idare ve sosyal hayat ile büyüdük. Hayır, bizler vicdanlarımız, aklımız, beynimiz, sağduyumuz, en önemlisi hem basireti hem de feraseti ile beraber büyüdük. Milletimiz, toplumun hangi katmanında olursa olsun mutlaka ama mutlaka seziyor ve biliyor. Hani vatandaşımızdan korkmuyordunuz, neden seçimde panik yapıyorsunuz? Bekleyin, bir hafta sonra ak koyun, kara koyun hepsi ortaya çıkacak. Milletimizin seçtiğini, işaret ettiğini hep beraber öpüp, başımızın üstüne koymamız lazım. Neden böyle yapmıyorsunuz?" Herkesin oyuna saygılı olduklarını anlatan Yıldız, şunları kaydetti: "Ama şuna saygımız yok; 'AK Parti'ye vermeyin de kime verirseniz verin', bizim buna saygımız yok. Neden şimdi kapı kapı dolaşıp, anlatıyorlar, 'Sivas'ta BBP'yi, Adana'da MHP'yi, Mardin'de BDP'yi destekleyin, İstanbul'da CHP'yi destekleyin' dediler. Allah aşkına soruyorum, böyle bir kuralsızlık, prensipsizlik, böyle bir kutsalsızlık olabilir mi? Şimdiye kadar Türkiye siyaset tarihinde iktidarlar, koalisyonda birleşebildiler ama hiçbir zaman için muhalefette koalisyonlar birleşmemişti. 30 Mart'ta sadece Alemdar Öztürk'ü seçmeyeceksiniz, aynı zamanda AK Parti'nin haricinde hangi yapıyla beraber geliyor olursa olsun, her birine verdiğiniz oy tartışılacak. Türkiye'nin siyasi istikrarının devamı, sürdürülebilir oluşu tartışılacak. Kapı kapı geziyorlar, 'yapma, etme, hangi partiye verirsen ver, AK Parti'ye verme' diyorlar. Bu nasıl bir kindir, anlayıştır ki AK Parti bu kadar kabul edilmiyor? Bırakın, milletimiz buna karar versin, bırakın 30 Mart'ın akşamında ülkenin iradesi, idaresi belli olsun. Allah'ın izniyle biz dik duracağız, diklenmeyeceğiz ve hamdolsun eğilmeyeceğiz." Bakan Yıldız, daha sonra ilçede esnafı ziyaret etti.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler