Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, "Biz çocuklarımıza, geleceğimize daha iyi bir dünya bırakalım diyoruz ama bizden bağımsız gelişen olaylar, bu hedefimizden sapmamızı istiyor. 'Siyaset, uluslararası ilişkiler, savaş, terör bizi ilgilendirmez' diyemeyiz" dedi.
ATO Kongre Salonu'nda Global Enerji Derneği tarafından 5'incisi düzenlenen "Uluslararası Enerji Kongresi ve Fuarı 2012"de Türkiye'de ve dünyada enerji üretimine ilişkin konular değerlendirilerek, enerji fiyatları tüm boyutlarıyla ele alındı. Fuara, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, KKTC Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun, Suudi Arabistan Petrol Bakanı Ali İbrahim Al-Naimi, ABD Enerji Bakan Yardımcısı Daniel Poneman ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Doğal Kaynaklar Bakanı Ashti Hawrami, Suudi Arabistan Kral Abdullah Şehri Nükleer ve Yenilenebilir Enerji Başkanı Dr. Hashim Yamani, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşarı ve Kongre Başkanı Metin Kilci, TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, TBMM Enerji Komisyonu Başkanı Mahmut Mücahit Fındıklı ile birçok isim ve çok sayıda şirket katıldı.
Fuarın açılış konuşmasını yapan Bakan Yıldız, Şanlıurfa'nın Akçakale ilçe merkezine Suriye tarafından atılan top mermisi nedeniyle hayatını kaybedenlere rahmet, acılı ailelerine başsağlığı diledi. Ardından bakanlar oturumuna geçildi. Oturumun kapanış konuşmasını yapan Bakan Yıldız, "Enerji projelerinde ve diğer projelerde birbirinin rakibi olan ülkelerin birbirine düşman olması gerekmiyor. Bizler enerjiyi savaşın değil, gerginliğin değil, barışın bir gerekçesi olarak kullanmamız gerekiyor" dedi.
Bakan Yıldız, Türkiye'nin büyümeyle ilgili bir tercih yaptığını ve yenilenebilir enerji ve yerli enerji kaynaklarına yöneldiğini ifade ederek, Türkiye'nin yenilenebilir enerji kaynaklarından elde ettiği enerjinin oranının Avrupa Birliği'nin dünyada 2035 yılındaki hedefine eşit olduğuna dikkat çekti. Doğru politikaları doğru zamanda uygulamanın yalnızca kendilerine düşen bir görev olmadığını söyleyen Yıldız, "Her ülkenin kendine has avantajları ve dezavantajları var. Konumundan, coğrafyasından kaynaklanan birçok dezavantajları var ama bunları uluslararası ilişkilerde, doğru yönde etkileyen, doğru yönde birbirini teşvik eden bir argüman olarak kullanmak lazım. Yoksa bir ülke diğerine para hibe etmiyor. Yöneticiler olarak olaylara genel bakmak durumundayız. 38 trilyon dolar para harcamak gerekiyor. Bu paranın doğru yönde, dünyayı düşünerek, daha öncesinde de insanı düşünerek harcanması gerekiyor" ifadelerini kullandı.
"DOĞRU YAPTIĞIMIZ KADAR GÜÇLENEN, YANLIŞ YAPTIĞIMIZ KADAR DA ZAYIFLAYAN BİR DÜNYADA YAŞIYORUZ"
"Doğru yaptığımız kadar güçlenen, yanlış yaptığımız kadar da zayıflayan bir dünyada yaşıyoruz" diyen Yıldız, "Bugün enerji kaynaklarına ulaşabilmek için siyasi argümanların daha ön plana çıkartıldığı bir ortamdayız. O yüzden hem siyaseten sürdürülebilir bir istikrara ulaşmak, hem siyaseten güçlü olmak, hem de doğruları söyleyen bir yapıda olmamız lazım. Hemen yanı başımızdaki Suriye olaylarını buna örnek gösterebiliriz. Arap Baharı'ndan dünya siyasetine çıkarılacak çok önemli dersler var. Arz ve talepten kaynaklanmayan, talep dengesizliğinin asıl sebebin başka noktalarda olduğunu biliyoruz" dedi.
Dünya ekonomik krizi nedeniyle yenilenebilir enerji kaynaklarıyla alakalı hedeflerden kısıtlama yapılmasının tavsiye edildiğini dile getiren Yıldız, şunları kaydetti:
"Biz çocuklarımıza, geleceğimize daha iyi bir dünya bırakalım diyoruz ama bizden bağımsız gelişen olaylar, bu hedefimizden sapmamızı istiyor. Siyaset bizi ilgilendirmez diyemeyiz, uluslararası ilişkiler, savaş, terör bizi ilgilendirmez diyemeyiz, 'biz kendi yolumuza gidelim' diyemeyiz. Her birisi birbirinin tetikleyicisi ve uluslar bu globalleşen ekonomiler karşısında gittikçe ulusallaşan politikalar üretmeye başlıyorlar. Bu da aslında ortak çözüm için bir tehdit. İnsanın bulunduğu yerde, tehditler ve fırsatlar kaçınılmazdır. Birinin tehdidinin diğerinin fırsatı olduğunu düşünün. Bir bilgi yarışmasında olduğu gibi. Sizin kazanmanız için başkasının kaybetmesi gerekiyor. O yüzden biz bu noktalara getirmeden bu kaynakların olabildiğince adilane paylaşılmasıyla beraber çok doğru noktalar yakalarız diye düşünüyorum."
Yıldız, Türkiye'nin özellikle hidroelektrik kaynaklar konusunda dünyada 11’inci olduğuna dikkat çekerek, ekonomisi itibariyle dünyada 17'inci olduğunu, jeotermal kapasitesiyle 12'nci, rüzgar kapasitesiyle alakalı 16'ncı ve güneş enerjisi kapasitesi açısından da 27'nci olduğunu dile getirdi.
"ÜLKEMİZ KAYNAK ZENGİNİ DEĞİL"
Fuarın açılışında konuşan TBMM Enerji Komisyonu Başkanı Mahmut Mücahit Fındıklı ise, enerjide çatışma stratejisinden ziyade işbirliğinin ve ortak çıkarın daha geçerli olduğunu belirtti. Sahip olduğu enerji kaynaklarıyla yetinecek ülke sayısının çok az olduğunu söyleyen Fındıklı, "Bir ülkenin vatandaşlarının refahı, huzuru, bir coğrafyanın güvenliği, barışı, bir ülkenin ekonomisinin büyüklüğü, istikrarı o ülkenin topraklarında bulunan petrol ve doğalgazla ölçülmüyor. Bugün dünyada enerji büyük ölçüde petrol ve doğalgazdan temin ediliyor. Maalesef bu kaynaklar yeryüzünün her yerine eşit miktarda dağılmamış, ülkemiz de kaynak zengini değil. O yüzden biz, 'bizde yoksa olduğu yerde biz oluruz' diyerek hareket ediyoruz. Türkiye, Ortadoğu, Orta Asya ve Rusya gibi petrol ve gaz kaynakları bakımından zengin bir coğrafya ile doğal ve tarihsel bağları olan bir ülke. Özellikle jeopolitik konumumuzu avantaja dönüştürme yönünden çok büyük yol kat ettik, ediyoruz" ifadelerini kullandı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz