Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Uzm. Dr. Gülay Kılıç, her üç kişiden birini tehdit eden akut viral hepatitlerin, hepatotrop virüslerin neden olduğu karaciğer hastalığı olduğunu açıkladı.
Medicana Internatiınal Ankara Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Uzm. Dr. Gülay Kılıç, ülkemizde her üç kişiden birinin karşılaştığı viral hepatitlerin, hepatit virüslerinin oluşturduğu karaciğer iltihabı olduğunu belirterek, "Hepatitlerin bulaşma ve korunma yollarını bilmek bu hastalıkla mücadele etmenin ilk adımıdır. Bu karaciğerin iltihaplanmasını virüsler yanında nadiren diğer mikroorganizmalarla, bazen de alkol kullanımına veya bazı toksik maddelerle maruziyete bağlı olarak da gelişir. Ancak insan kaynaklı bulaşıcı olmaları , yaygın görülmeleri ve önlenebilir olmaları nedeniyle en önemli hepatit grubu viral hepatitlerdir" dedi.
Hepatitin belirtileri hakkında da bilgi veren Dr. Gülay Kılıç, sıklıkla cilt ve gözde sarılık, idrarın koyu renk olması, bulantı, kusma, iştahsızlık, halsizlik yorgunluk ve karın ağrısı gibi belirtileri olabileceğini belirterek şu bilgileri verdi:
"Ancak hepatitler her zaman sarılık belirtisiyle seyretmez. Genellikle kan bağışı veya ameliyat öncesi gibi nedenlerle alınan kan testlerinde tesadüfen tespit edilir. Hepatite neden olan virüsler (A, B, C, D, E, F, G tipleri) farklılık göstermekte olup, bulaşma açısından ikiye ayrılmaktadır. Hepatit A ve E, bu virüsler ile bulaşmış yiyecek-içeceklerden bulaşabilmektedir. Hepatit B, C ve D ise kan ve vücut sıvıları ile veya doğum sırasında anneden bebeğe bulaşabilmektedir. Kan ürünlerinin nakli, kulak delinmesi, dövme yaptırılması, diş tedavisi, manikür, pedikür veya cinsel ilişki sırasında B, C ve D hepatitleri, hastaların vücut sıvılarından sağlıklı kişilere bulaşabilmektedir.”
Hepatitlerin sağlık açısından bu kadar önemli olmasının nedeninin, kan ve vücut sıvıları ile bulaşan B ve C türlerinin sıklıkla vücutta kalarak kronikleşmesi ve bir bölümünün uzun yıllar sonra siroza, bunlarında bir kısmının karaciğer kanserlerine yol açarken bir kısmı da taşıyıcı olarak sessizde kalmaları olduğunu belirten Dr. Kılıç. Dünya Sağlık Örgütü’nün dünyada 400 milyon hepatitli olduğunu, her yıl yaklaşık 1,5 milyon insanın hepatit nedeniyle yaşamını yitirdiğini açıkladığını bildirdi. Kılıç, bu ölümlerin çoğu B ve C hepatitinin kronikleşmesi ile görülen komplikasyonlara bağlı olduğunu vurguladı.
Kronikleşerek siroz ve karaciğer kanserlerine yol açma riski olan Hepatit B ve C nin tedavisinin mümkün olduğunun altını çizen Dr. Kılıç, hem maliyetleri yüksek, uzun soluklu, hem de başarı oranlarının biraz düşük olduğunu belirterek, "Yine de hepatit B nin de koruyuculuğu yüksek aşısının olması ve son yıllarda kronik hepatit C tedavisinde başarılı gelişmeler yaşanması bu iki tür hepatitin şanslı yanlarıdır. Bütün bu bilgiler ışığında hepatitlerden korunma en önemli ve ucuz yol gibi durmaktadır. Bunun için yapılması gerekenler ise son derece basittir. Yiyeceklerimizin insan dışkısıyla kirlenmesinin önüne geçmek, yani gıda hijyeni sağlamak (A ve E hepatitinden korunma), Başkasına ait kan ve vücut sıvıları ile temastan kaçınmak (B, D ve C hepatitlerinden korunmak) cerrahi girişim, diş tedavisi, manikür, pedikür, dövme gibi cilt-ciltaltı dokulara yapılan işlemlerde tek kullanımlık malzeme kullanımına dikkat edilmesi önemlidir. Yine geçişe neden olabilecek tıraş makinesi, jilet, tırnak makası ve diş fırçası gibi gereçler ortak kullanılmamalıdır.Eşi veya kendisi hepatitli kişiler ve çok sayıda cinsel eşi olanlar prezervatif kullanmalı ve aşılanmalıdır. Özellikle B hepatit aşılarını yaptırmak birey olarak bizim sağlığımızı korurken, tüm aşılar gibi toplum sağlığı ve sağlık giderleri için çok katkısı olacaktır” dedi.