Tedavisinin tam olarak yapılabilmesi enfeksiyona neden olan faktörlerin araştırılması ve doğru tespit edilmesi gerekir. Enfeksiyonun ortaya çıkışındaki temel sebebin anlaşılabilmesi için evde uygulanan yöntemler yetersiz kalır. Belirtileri gördüğünüzde ve enfeksiyondan şüphelendiğinizde bir an önce doktora gitmelisiniz.
Hastalık oluşturabilecek özellikteki mikroorganizmaların insan vücuduna girerek bir organda çoğalması ve yayılması olarak tanımlanabilir. Hastalıklara neden olan mikroorganizmalardan en bilinenleri bakteriler, parazitler, mantarlar ve virüsler olarak sıralanır. Bu organizmaların yanı sıra insan vücudunda kendiliğinden var olduğu bilinen birçok organizma yaşar. Çoğu zaman zararsız olan, hatta bir kısmının yararlı olduğu bilinen bu organizmalar koşullara bağlı olarak enfeksiyon üretebilirler. Sonucunda da çeşitli hastalıklara sebebiyet verirler.
Tıp literatürünün en geniş kısmını kaplayan enfeksiyon hastalıkları girdikleri organda yayılır. Yayılarak diğer hastalıklara da neden olabilecek olan bu tür hastalık yapıcı mikroorganizmalar, kişiler arası hastalıkları taşır. Yani bulaşıcı olmaları bu tür zararlı mikroorganizmaların en bilindik özellikleri arasında sayılır.
Oluşum nedenlerine ve ortaya çıktığı organa göre oluşabilecek birçok hastalık çeşidinden söz edilebilir. Bu hastalıklar genel olarak 4 kategoride incelenir.
Viral enfeksiyon: Bulaşıcı özellik taşıyan viral enfeksiyonlar, virüslerin çeşitli tipleri tarafından oluşturulan hastalıkların genel adı olarak bilinir. En çok alt ve üst solunum rahatsızlıkları olarak karşınıza çıkarlar. Üst solunum yolu hastalıkları sonucu sinüzit ve bronşit gibi hastalıkları da ortaya çıkarabilir. Ateş, öksürük, halsizlik ve baş ağrısı gibi semptomlar viral hastalıkların ortak belirtileri arasında sayılır. Viral rahatsızlıkların en bilinenleri arasında; kızamık, su çiçeği, soğuk algınlığı, çiçek, hepatit, ebola, çocuk felci ve AIDS gibi hastalıklar sayılabilir.
Kanda enfeksiyon: Tıp literatüründe sepsis olarak bilinen kanda enfeksiyon, vücudun ağır hastalıklara karşı kendini savunurken kan dolaşımı yoluyla vücuda yayılmasına denir. Bakteriler, virüsler, dungiler, sistem, akciğer ve karın hastalıkları sepsise neden olabilir. Sepsisin ortaya çıkması düşük kan basıncı ve zayıf kan dolaşımına sahip olunduğunun göstergesidir. Özellikle bağışıklık sistemi zayıf kişiler, çok küçük yaştaki bebekler ve kanser hastaları sepsise yakalanma açısından risk taşır.
Vajinal enfeksiyon: Kadınlarda en sık rastlanan hastalık türü olan vajinal enfeksiyonlar, vajinada yanma hissi, kaşıntı, farklı renk ve kokuda akıntılar veya cinsel ilişki sırasında ağrı gibi belirtiler ile kendini gösterir. Vajinal hastalıklar genelde mantar, bakteri ve parazitler nedeniyle oluşur. Hastalıklar özellikle gebelik dönemindeki kadınlarda ve diyabet hastalarında kendini sıkça tekrar eder.
Mantar sebebiyle ortaya çıkan vajinal rahatsızlıklarda beyaz renkli ve peynir kıvamında akıntılar görülür. Vajinal mantarlar, spermin yumurtalara ulaşmasını engellediği gibi vajinanın yapısını değiştirerek, spermin canlılık süresini azaltır. Kadınlarda olduğu gibi erkeklerde de görülebilen mantarlar, sperm kalitesini düşürerek, spermin hareketliliğini azaltır.
Gribal enfeksiyon: Üst solunum yoluyla çoğalan virüslerin neden olduğu ve genelde salgın şeklinde görülen rahatsızlıklara gribal enfeksiyon denir. RNA çeşitlerinden olan mikrovirüs influenze nedeni ile oluşan gribal hastalıkların A, B, C ve D tipleri olduğu bilinse de insanlarda sadece A tipi gribe sebebiyet verir. Özellikle ağız ve burun salgılarından bulaşan gribal rahatsızlıklar, hastalığın oluşumunun ilk günü ve takip eden 3 günü içinde bulaşma riski taşır.
Enfeksiyon birçok farklı sebepten kaynaklı olarak ortaya çıkabilir. Özetle, bulaşıcı özellik taşıyan hastalıkların oluşum nedenleri, oluşum ve bulaşma (hastalığın hangi yollarla bulaştığı) olarak iki ana başlık altında incelenebilir.
Genelde saçkıran ve ayak mantarı gibi cilt rahatsızlıklarına yol açan mantarlar, vajinal rahatsızlıkların da başlıca sebepleri arasında yer alır. Hastalık yapıcı mantarların sebebiyet verdiği hastalıklar arasında aktinomikoz, koksidioidomikoz, madüromikoz ve blastomikoz gibi hastalıklar sayılabilir. Akciğer, çene ve bağırsak gibi bölgelerde ortaya çıkan hastalık türü olan aktinomikoz, hastalığın ortaya çıktığı bölgede apseleşmeye de sebep olabilir.
Ateşle başlayan koksidioidomikoz rahatsızlığı, mor sertlikler ile kendini gösterir. Ayak mantarına verilen isim olan madüromikoz, ayakta yayılarak şekil bozuklarına sebebiyet verir. Daha çok el, ayak, boyun ve yüz bölgelerinde beliren blastomikoz ise akciğere yerleşmesi halinde vereme benzer bir hastalık ortaya çıkarır. Ayrıca mantarlar hastalığa sebep oldukları bölgede yayılarak kişiden kişiye de bulaşabilir.
Başka organizmalar ile parazitik ilişkiler kuran bakteriler patojen sınıfına girer. Patojen olan bakteriler, hastalıklara sebebiyet verir. İdrar yolları rahatsızlıklarından tüberküloza kadar birçok hastalığın nedeni olan bakteriler tek hücreli canlılardır. Silindirimsi ya da kıvrık biçimde olan bakteriler topraktan suya hemen hemen her yerde yaşayabilir. Yaşam alanı geniş olan bu canlılar, birçok hastalığın da oluşum nedenleri arasında sayılabilir.
Boyut olarak bakterilerden daha küçük olan virüsler, insan vücudunda birçok hastalığa neden olur. Grip, çocuk felci, kızamık, su çiceği, uçuk ve kuduz gibi hastalıklar virüs nedenli hastalıklar arasında en bilinenleri olarak sıralanabilir. En yaygın görülen virüs tabanlı hastalık influenza virüsünün sebep olduğu grip iken, en tehlikelisi ise HIV virüsünün oluşturduğu AIDS hastalığı olarak bilinir.
Yaşamak için başka bir canlının bedenini kullanan ve kullandığı bedene zarar veren mikroorganizma türüne parazit denir. Parazitler; iç parazit ve dış parazit olmak üzere ikiye ayrılır. İç parazitlerin en bilinenleri bağırsak kurtları iken dış parazitler de kene, bit ve pire gibi örnekler sayılabilir. Parazitlerin oluşturduğu rahatsızlıklardan en çok tanınanı ise sivrisinek ısırmasıyla oluşan sıtma hastalığı olarak bilinir.
Dokunma ya da temas hastalıkların oluşumundaki en önemli faktörler arasında sayılır. Hastalık taşıyan bir canlıya temas edilmesi hastalıkların taşınması için en verimli ortamı yaratır. Hastalıklar direkt temas yoluyla üç farklı şekilde bulaşabilir.
Hastalık yapıcı organizmaların yaşadığı ortamlardan biri nesneler olarak bilinir. Nesneler üstüne yerleşen hastalık yapıcı virüsler başka birinin o nesneye teması ile kişiye geçebilir. Kapı kolu, musluk ve jilet enfeksiyon bulaşma ihtimali en yüksek nesnelerdir. Hastalık yapıcı mikroorganizma taşıyan hastaların dokunduğu yere dokunmamaya ve başkalarının kişisel eşyalarını kullanmamaya özen göstermelisiniz.
Bilinen altı yüz bin türüyle hayvanlar türünün en geniş sınıfı olan böcekler, üzerinde birçok hastalık yapıcı mikroorganizma taşır. Sivrisinek, kene, pire ve bit bu böceklerden sadece birkaç tanesidir. Böcek ısırması ile geçen hastalıklardan en bilineni olarak sıtma hastalığı söylenebilir. Sıtma hastalığı dışında ise tifüs ve veba gibi hastalıklar da böceklerin ısırmasıyla oluşan hastalıklara örnek verilebilir. Ayrıca böcekler hastalıkları bulaştırmanın yanı sıra ısırdığı bölgede şişlik ve kızarıklık da meydana getirir.
Hijyenik olmayan gıdalardan içme sularına kadar birçok çevresel faktör de hastalık oluşturma riski taşır. Gıdalar üzerinde bulunan E.coli bakterisi bunlardan en bilinenidir. Özellikle az pişmiş veya pişmemiş yiyecekler ya da pastörize edilmemiş içecekler E.coli bakterisi açısından oluşum riski taşır. Ayrıca solunan havadan da hastalık bulaşabilir.
Hastalık belirtileri sebep olan mikroorganizmaya ve hastalık türüne göre değişiklik gösterse de hastalıkların birçoğunda ortak gözlenen ateş gibi birkaç belirtiden söz edilebilir. Bu belirtiler hastalığın kuluçka evresinin bitimine doğru ortaya çıkmaya başlar. Özellikle spesifik belirtiler hastalığın saptanmasına yardımcı olur.
Hastalık yapıcı mikroorganizmaların oluşturduğu hastalıkların en belirgin özelliğidir. Hastalık yapıcı mikroorganizmalar vücuda girdiğinde, vücut savunma mekanizmasını devreye sokar. Bu savunma sırasında vücut sıcaklığı yükselir ve ateş artar. Bu yüzden ateş, zararlı mikroorganizmaların neden olduğu rahatsızlıklarda gözlenen patolojik bulgular arasında sayılır. Ateşle birlikte terleme en üst düzeye çıkabileceği gibi üşüme ve titreme de görülebilir.
Vücuda giren zararlı maddeyi atmak için vücut ekstra çaba sarf eder. Bu çaba sırasında sindirim sistemi yorulur. Bu yüzden ishal, hastalıklarda gözlenen genel belirtiler arasında yer alır. Ayrıca doğrudan bağırsaklarda ortaya çıkan parazitler sonucunda da ishal gözlenebilir.
Halsizlik, birçok hastalığın ortak belirtisi olarak görülür. Çünkü, savunma mekanizmasını devreye sokan vücut, ateş ve ishalin de etkisiyle yorularak halsiz düşer. Vücut faaliyetlerini yavaşlatır ve halsizlik ortaya çıkar.
Kaslarda ağrı, sertleşme ve yanma belirtileri ile tarif edilen kas ve eklem ağrıları yaygın görülen semptomlar arasında sayılır. Farklı kas ve eklemlerde görülen ağrılar, hastalığın saptanması açısından da önemli bir bulgu olarak görülür.
Vücutta kırmızı benekler ile gözlenen deri döküntüleri, genelde mantarların sebebiyet verdiği cilt rahatsızlıklarında sıkça gözlemlenir. Deri döküntüleri kaşıntılara da neden olabilir. Ayrıca kızamık, su çiçeği gibi viral hastalıklarda da deri döküntüsü belirebilir.
Özellikle üst solunum yolu hastalığı olan grip gibi viral rahatsızlıklarda daha sık beliren öksürük, boğaz ağrısı ve nefes alımında güçlük gibi belirtileri de beraberinde getirebilir. Hastalıkların genel belirtileri dışında kişiden kişiye değişen belirtiler de olabilir. Ayrıca hastalığa bağlı olarak görme problemi gibi spesifik belirtiler de gözlemlenebilir.
Tedavi yöntemleri hastalığın türüne ve ortaya çıktığı organa göre belirlenir. Bu yüzden hastalıkların tanı aşamasının çok önemli olduğu söylenebilir. Belirtileri benzer olan hastalıkları saptamak için kan ve idrar testi, boğaz ve gaita kültürü, omurilikten su alınması, görüntülü tarama testleri ya da biyopsi gibi yöntemler kullanılabilir. Gerekli tanı yöntemlerinden sonra hastalığa uygun tedavi yöntemi belirlenir. Hastalıklarının tedavileri ilaçlı veya ilaçsız olarak yapılabilir. İlaçlı tedavi yöntemi tercih edilirse, saptanan hastalığa uygun ilaç tedavisi belirlenir.
İlaç tedavileri dışında hastalığın türüne göre sadece iyi bir beslenme veya dinlenme ile de hastalıkları kolayca atlatabilirsiniz. Bol sıvı tüketimi de vajinal rahatsızlıklardan ve idrar yolları hastalıklarından bir an önce kurtarır.
Kesin tanı ve uygulanacak tedavi yöntemi için doktorunuza başvurmanız hastalığın süresini kısaltarak, sizi hızla sağlığınıza kavuşturur. Ayrıca ellerinizi sıkça yıkamaktan aşı olmaya kadar, kişisel eşyalarınızı başkalarıyla paylaşmamaktan cinsel ilişkide korunmaya kendinizin alacağı birçok küçük önlemin sizi enfeksiyon hastalıklarından koruyabileceğini unutmamalısınız.