Enflasyon sepeti değişiyor
ANKARA(İHA) - Hükümet, 1994 yılından bu yana hanehalkı gelir düzeyine bağlı olarak hesaplanan enflasyon sepetini değiştirmek için kolları sıvadı. AB standartlarında yapılacak enflasyon hesaplamasında dikkate alınan bazı mal ve hizmetlerde değişikliğe gidilecek. Artık cep telefonu, sim kartı, bilgisayar, LPG, cips, lens ve internet kafe ücretleri de sepete dahil edilecek.
Devlet Bakanı Beşir Atalay, Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE) tarafından gerçekleştirilen "Yaşam Memnuniyeti Araştırması, Türkiye'nin Yoksulluk Profili ve Yeni Enflasyon Sepeti" konularını düzenlediği bir basın toplantısıyla kamuoyuna açıkladı. Devlet Konukevi'nde gerçekleştirilen toplantıda DİE'nin 3 yeni araştırması Bakan Atalay tarafından açıklandı. AB'ye uyum çalışmaları çerçevesinde DİE'nin yeniden yapılandırıldığını belirten Atalay, kuruluşun daha çağdaş bir yapıya bürüneceğini kaydetti.
Türkiye'de enflasyon hesaplamasının 1994 yılı verileri baz alınarak yapıldığını işaret eden Atalay, yeni düzenlemeyle enflasyon sepetine dahil edilen bazı mal ve hizmetlerde değişikliğe gidileceğini vurguladı. Enflasyon sepetinin yeni düzenlemeye göre, 5 yılda bir düzenleneceğini açıklayan Atalay, verilerin 26 bin hane halkı, 150 yerleşim yeri ve 15 bin işyerinden toplanacağını bildirdi. Atalay, haziran ayında son şeklinin verileceği enflasyon sepetine artık cep telefonu, sim kartı, bilgisayar, kombi, kağıt havlu, LPG, sigorta, paket turlar, cips, PVC pencere, çöp vergisi, lens, metro ücreti ve internet kafe ücretlerinin de ekleneceğini söyledi. Atalay, toplam harcamalarda binde 1 ağırlığında ki hizmetlerin sepette yer alacağını ve enflasyon rakamlarının bölgesel olarak açıklanacağını kaydetti. Atalay, söz konu rakamlarla kurumsal nüfusa da ulaşılacağını ifade ederek huzurevi, hapishane ve kışladaki harcamalarında bu şekilde ortaya çıkacağını dile getirdi.
YOKSULLUK ARAŞTIRMASI
Bakan Atalay, Türkiye'de ilk kez yoksulluk profilini ortaya çıkaracak bir çalışma yaptıklarını da açıkladı. Yapılan çalışmaya göre, gıda yoksulluğu yani açlık sınırı ile gıda
ve gıda dışı yoksulluk olmak üzere iki türlü yoksulluk profilinin çıkarıldığını kaydeden Atalay, Türkiye nüfusunun yüzde 1.35'nini yani 1 milyon kişinin açlık sınırının altında yaşadığını söyledi. Atalay, 2002 verilerine göre aylık geliri en az 133 milyon liranın altında olan kişilerin açlık sınırında yaşadığını vurguladı. Yapılan araştırma nüfusun, yüzde 26.96'sının yani 18 milyon kişinin de gıda ve gıda dışı yoksulluk sınırının altında yaşadığını ortaya koydu. 2002 verilerine göre, 4 kişilik bir ailenin gelirinin en az 310 milyon olması gerekiyor. Bu oranın altında nüfus yoksulluk sınırının altında yaşam sürüyor. Araştırma, eğitim durumu yükseldikçe yoksulluğun azaldığını hane halkı ve yevmiyeli çalışan sayısının artmasıyla da yoksulluğunda aynı oranda yükseldiğini ortaya koyuyor. Atalay, Türkiye'nin çok sağlıklı bir yoksulluk envanterine ihtiyaç duyduğunu , bu konuda çalışmaların sürdüğünü söyledi.
MEMNUNİYET ARAŞTIRMASI
DİE'nin "Yaşam Memnuniyet Araştırması" ilginç sonuçlar ortaya koydu. Araştırma sonuçları Türkiye nüfusunun yüzde 12'sinin çok mutlu, yüzde 47.6'sının mutlu, yüzde 33.2'sinin orta mutlu, yüzde 5.6'sının mutsuz, yüzde 1.7'sinin çok mutsuz olduğunu gözler önüne serdi. Araştırma sonuçlarına göre, Türk insanı genel olarak gelir düzeyinden memnun. Buna göre, nüfusun yüzde 42'si gelir düzeyinden memnun olurken, yüzde 25'i memnuniyetsizliğini dile getirdi. Araştırma Türk insanının geleceğinden umutlu olduğunu ortaya koydu. Buna göre, nüfusun 5.1 ise çok umutlu, yüzde 61.8'i umutlu, yüzde 25.9'u umutlu değil, yüzde 7.2 si hiç umutlu değil.
