Diyarbakır’da görme engelli olarak dünyaya gelen Emine Fidan, azmederek, 2 üniversite tamamladı. Şimdi kendisi gibi görme engelli olan vatandaşlara öğretmenlik yapan Fidan, arkadaşları ve ailesinin desteğiyle engelleri aştığını vurguladı.Diyarbakır’ın Eğil ilçesinde 4 görme engelli kardeşten biri olarak dünyaya gelen Emine Fidan (34), büyük zorluklarla tamamladığı ilköğretiminin ardından kendini evine kapatmayarak, liseye yazıldı. Burada da büyük zorluklar çeken ancak buna rağmen başarılı bir sonuçla mezun olan Fidan, girdiği üniversite sınavında tamamen görmeye dayalı olan arkeoloji bölümünü kazandı. Arkadaşları ve yakınlarının da desteğiyle bu bölümü tamamlayan Fidan, bu kez 2. üniversite için kollarını sıvadı ve kazandığı sosyal bilgiler öğretmenliğini başarılı bir şekilde bitirdi. Daha sonra ise bir yıl devlet okulunda ücretli öğretmenlik yapan Fidan, Dicle Üniversitesi Engelliler Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde öğretmenliği kazandı. Burada kendisi gibi görme engelli olan vatandaşlara öğretmenlik yapan Fidan, yaşadığı zorlukları ve mücadelesini İHA’ya anlattı.“AĞLAYARAK EVE GELİYORDUM”Eğitim hayatına ilk başladığı yıllarda okulu bırakmak istediğini ancak ailesinin ve yakınlarının desteğiyle devam ettiğini anlatan Fidan, “İlkokul öğretmenime göre yazım çok çirkindi, tembel ve yaramaz bir öğrenci değildim ama o yazımın çirkinliği görmememden kaynaklanıyordu. Daha sonraki üniversite süresinde engelli olduğumun farkında değildim. Sürekli yakınlarımın desteği vardı. İlk gittiğim bölüm Dicle Üniversitesi Arkeoloji bölümüydü. Ancak bölüm tamamen görmeye dayalıydı. Dersler ve sınavlar karanlıkta yapılıyordu. Sürekli biriyle ders çalışmam gerekiyordu. Arkadaşlarım ve ailemin desteğiyle zor koşullarda bitirdim. Arkeoloji okuduğum yıllarda ağlayarak, eve geliyordum. Okulu bırakacağım diye söylenirdim, ailem tamamlayacaksın diye baskı yapınca eğitimimi başarı ile sonlandırdım. Arkeolojiyi okuduğum yıllarda en çok yazmada zorluk yaşadım. Hocalara klasik soru sormaları talebim hiç gerçekleşmedi” dedi.“SINAVA HAZIRLANIRKEN ZORLUK ÇEKTİM”Arkeolojiyi tamamladıktan sonra sosyal bilgiler öğretmenliğini aynı yıl içerisinde kazandığını anlatan Fidan, sosyal bilgiler bölümünün kendisine daha kolay olduğunu söyledi. Fidan, “Görmeye dayalı değildi, daha çok ezbere dayalıydı. Sınava hazırlanırken zorluk çekiyordum. Arkadaşlarım sıralara kopyalar yazarken ben dışarıda yazın sıcağında kışın soğuğunda kardeşim tarafından büyük puntolu yazıları okumak zorunda kalıyordum. Ya da arkadaşlarımla sınava giriyordum. Hocalarıma ben mi birini bulayım yoksa siz bulur musunuz? Diye her sınav öncesi bunun endişesini yaşıyorum. Sınavlardan önce hocalarım beni unutuyordu” diye konuştu.“BENİM YAŞADIĞIM ZORLUKLARI YAŞAMASINLAR”2010 Dicle Üniversitesi’nin açtığı bir sınava başvurduğunu ve kazandığını kaydeden Fidan, şunları anlattı:“Engelli öğrencilerle beraber çalışacağım bir birime gittim. Orada benim yaşadığım zorlu sıkıntıları onlar yaşamasın diye sınavlar öncesi dilekçe ile refakatçi nezdinde okuyucu işaretçi ayarlıyoruz. Benim yaşadığım zorlukları hiçbir engelli öğrenci yaşamasın diye onlarla beraber çalışıyoruz. Daha çok onlara sesli kitap projesiyle yardım ediyoruz. Ders materyallerini tanımakta zorlanıyorlar biz bunları sesli hale getiriyoruz. Ben ve engelliler için en zor durum fiziksel koşullar olabilir ama eğitim sürecinde yaşadığım en büyük sorun insanların davranışları ve tutumlarıydı. Fiziksel engellerden çok insani engeller beni çok zorladı. Ama bunları arkadaşlarım ve ailemin desteği ile aştım. Biraz ben onları bilinçlendirdim biraz da onlar beni bilinçlendirdi. Kendimi hayattan geri çekmedim. Yakınlarımın desteğiyle bilinçlendim.”
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz