ZEHRA AYDIN - Tokat'ta yaşayan ve iki engelli çocuğu bulunan Hüseyin Yaylıcı adlı, bedensel ve zihinsel engelli iki çocuğu olduğunu söyledi. Atilla'nın 2,5 aylıkken, İlayda'nın ise 1,5 yaşında hastalandığını belirten Yaylıcı, çocuklarının hastalığına tam bir teşhisin konulamadığını ifade etti. Hayatta yaşadığı zorlukların kendisini yazmaya ittiğini vurgulayan Yaylıcı, "Çünkü yaşadıklarımızı yazmaktan başka elimizde yapabileceğimiz bir şey yok" dedi. Baskı aşamasına gelen, "Arayış" adlı kitabının içeriği hakkında bilgi veren Yaylıcı, şunları söyledi: "Kitapta, bir engelli annesinin 24 saatini çocuklarıyla nasıl geçirdiğini ve bütün yaşanan zorluklara rağmen yaşama nasıl sarıldığını, engelli annelerinin ne kadar vefakar, çilekeş ve yuvayı ayakta tutan kişiler olduğunu anlatmak istedim. Karneyi kırık notla getirdi diye çocuklarını dövenlerin neleri kaybettiğini, sağlıklı çocuğa sahip olmanın ne anlama geldiğini, insanın çocuklarını yaşatmak için verdiği mücadeleyi anlatan ve herkesin okuması gereken bir kitap oldu." Kendisine destek verenlere teşekkür eden Yaylıcı, "Kitabım, bitti sayılır, İl Milli Eğitim Müdürümüz Levent Yazıcı ve basıma yardımcı olmak isteyenlerin katkılarıyla yakında piyasaya çıkacak" dedi. Mamak Belediyesince 2007 yılında 81 ilden ailelerin katılımıyla düzenlenen "Biz Bir Aileyiz" adlı projede eşiyle Tokat'ı temsil ettiklerini, engelli çocuklarının bakımına gösterdikleri özen dolayısıyla "yılın ailesi" seçildiklerini belirten Yaylıcı, plaketlerini Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın elinden aldıklarını söyledi. - "Başbakanımız, engelli babasıdır" Çocuklarını 2002 yılında sigortaları olmadığı için rehabilitasyon merkezlerine götüremediklerini dile getiren Yaylıcı, "Sayın Başbakan'ın engelli çocuklar için çıkardığı yasalarla rahat bir nefes aldık. Türkiye'de engelli çocuğu olan bütün aileler, Başbakan için aynı şeyi düşünüyor. Başbakanımız, engelli babasıdır, bunu herkes kabul etmek zorunda çünkü şimdiye kadar çocuklarımıza verilmeyen değeri, o verdi" diye konuştu. Çocukları Atilla ve İlayda'yı artık bir kuruş ödemeden tedaviye götürdüğünü belirten Yaylıcı, "Vefalı olmak gerekiyor çünkü Başbakanımız, çocuklarımıza değer verdi. Biz ölene kadar Başbakanımıza Allah uzun ömür verse de başımızda kalsa. Her şey için Başbakanımıza çok teşekkür ediyoruz" dedi. Hayattaki en büyük isteklerinin bahçeli bir evde oturmak olduğunu ifade eden Yaylıcı, "Apartmanımız asansörlü olmadığı için Atilla ve İlayda'yı dışarı çıkarırken çok zorlanıyoruz, evimiz dördüncü katta. Hep, bir bahçeli evimiz olsun istedik ama inanıyoruz, bir gün bahçeli bir evimiz olacak. Allah büyük, gün doğmadan neler doğar" şeklinde konuştu. - Engelli 2 çocuğuna kol kanat geriyor Hüseyin Yaylıcı'nın eşi Nursel Yaylıcı ise yaşlı annesi ve iki engelli çocuğuyla çoğunlukla evde vakit geçirdiklerini belirterek, "Atilla yürüyemiyordu ama şimdi yürüyor, İlayda ise destek almadan yürüyemiyor. Çocuklarımla çoğunlukla evdeyiz, sadece hava güzel olduğunda tekerlekli sandalyelerine oturtarak dışarıya çıkarıp gezdiriyoruz" dedi. Çocuklarının bu durumuna çok üzüldüğünü anlatan Yaylıcı, "Hayattaki en büyük korkum, ben ölünce çocuklarımın yalnız kalması, onlara benim dışımda kimse bakamaz. Biz, eşimle hep 'Allah canımızı alacaksa hepimizin canını birlikte alsın' diye dua ediyoruz. Ne biz onlarsız kalalım, ne de onlar bizsiz kalsın" diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz