- CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, TBMM'de düzenlediği basın toplantısı düzenledi. Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'nun "Çürük diş olabilir. Diş hekiminin görevi çürük dişin ya dolgusunu yapmaktır, yetmiyorsa o dişi çekmektir" şeklindeki sözlerine Altay, "Sağlık Bakanı çok geride kalmış. Şimdi sallanan dişler bile tamir edilmek suretiyle, kanal tedavisi suretiyle sapa sağlam yerinde kalabiliyor. Sağlık Bakanı'nı eski okuduğu kitapları yeniden okumaya davet ediyorum" dedi.
Altay, 14 Aralık operasyonuna değindi. Operasyonun, 17 ve 25 Aralık soruşturmalarının intikam ve kine dayalı bir rövanşı olduğunu ifade eden Altay, şöyle devam etti: "17 ve 25 Aralık tarihi Türkiye'de ve dünyada asrın rüşvet yolsuzluğunun adıdır. Aynı şekilde 17 ve 25 Aralık soruşturmalarına takipsizlik kararının verildiği 17 Ekim tarihi de asrın vicdan yolsuzluğunun adıdır. 14 Aralık tarihi de asrın hukuk yolsuzluğudur. Vicdan, hukuk, adalet ve özgürlükler sıfırlandı Türkiye'de ama şu mübarek paralar bir türlü sıfırlanamadı. Değil Şeb-i Arus'u, Vuslat'ı alet etmek, Kabe'den örtü getirseler 17 Aralık, 25 Aralık örtülemeyecek, gizlenemeyecek, saklanamayacak. Kamu vicdanında kanamaya devam edecektir."
Paralel yapının devlet kurumlarına sızdığına ilişkin açıklamalar olduğunu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "soruları çaldılar, kamuya sızdılar" dediğini ifade eden Altay, "Kimse bir yere sızmadı Sayın Cumhurbaşkanı. Siz şimdi müşteki, şikayetçi olduğunuz insanları teker teker sistematik bir şekilde devlete, yargıya, emniyete, bürokrasiye bizzat yerleştirdiniz. Onun içindir ki 'ne istediler de vermedike' kadar işi götürdünüz ve onun içindir ki siz Obama ile görüşürken yardımcınız Bülent Arınç, Sayın Fethullah Gülen'e giderek emir ve talimatlarının olup olmadığını sordu" diye konuştu.
Paralel yapıya ilişkin silahlı terör örgütü olduğu iddiasının da bulunduğunu söyleyen Altay, şunları kaydetti: "Ben bu iddiayı doğru bulmayanlardanım. Ancak böyle bir terör örgütü varsa bu örgüt eşbaşkanlık sistemiyle çalışan bir örgüttür. Ve eşbaşkanların isimleri de Fethullah Gülen ile Recep Tayyip Erdoğan'dır. Silahlı terör örgütü kapsamında yürütülen bu soruşturmanın savcılarına da bunu hatırlatmak isterim. Aynı şekilde Bülent Arınç da örgütün merkez komitesi üyelerindendir. Sayın Cumhurbaşkanı ile ilgili bir işlem şüphesiz yapılamaz ama en azından Sayın Arınç ile ilgili soruşturmayı yürüten savcıdan TBMM'ye bir fezleke beklemek en doğal hakkımız, eğer şayet böyle bir terör örgütü varsa."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AB'ye bir çağrı yaparak, "Gelin Türkiye'den demokrasi dersi alın" dediğini söyleyen Altay, "Herhalde Sayın Cumhurbaşkanı AB ülkelerine demokrasi dersi verirken Berkin'in, Ali İsmail'in, Ethem'in cinayetlerini anlatacak, Uludere katliamını, Alo Fatih sistemini, yayın yasaklarını anlatacak ve en son trenden nasıl gazeteci atılırı anlatacak. Değil AB'nin bana göre Uganda'nın bile Türkiye'den ve AKP'den alacağı demokrasi dersi olamaz, keşke olsa" değerlendirmesinde bulundu.
Eski Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Bakanlar Kurulu'na başkanlık etmesiyle ilgili açıklamalarına da değinen Altay, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Yıldırım'a anayasanın 104 ve 105'inci maddelerini okumalarını tavsiye etti. Cumhurbaşkanının Bakanlar Kurulu'na ne zaman başkanlık edeceğinin anayasada açıkça belirtildiğini, buna göre özel haller ya da sıkı yönetim ve olağanüstü hal ilanının söz konusu olduğunu durumlar cumhurbaşkanının kabineye başkanlık edebileceğini belirten Altay, "Öyle anladım ki cumhurbaşkanı Ocak'ta Bakanlar Burulu'nu toplayıp bir olağanüstü hal ilan edecek. Anayasa kendisine bunu emretmiş" dedi.
Yine anayasa göre cumhurbaşkanının vatana ihanet suçu dışında sorumsuz olduğuna işaret eden Altay, "Yani cumhurbaşkanı hem cam kenarı hem hostes koltuğu istemektedir. Bu olmaz. Sorumsuzluk hali içerisinde bakanlar kuruluna başkanlık edilmez. İstisnai haller ayrıdır" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "koşan ve terleyen cumhurbaşkanı" tanımını hatırlatan Altay, "Görüyorum, bir günde üç yerde konuşma yapıyor. Koşan ve çok konuşan bir cumhurbaşkanı var. Tavsiyem aman üşütmesin, sağlığına dikkat etsin" ifadelerini kullandı.
Açıklamalarının ardından İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler'in partiye yönelik eleştirilerinin hatırlatılarak Güler'in disipline sevk edilip edilmeyeceğinin sorulması üzerine Altay, şunları söyledi: "Bizim partimizde milletvekillerinin yasama faaliyetleri dışındaki parti suçlarıyla ilgili Merkez Yönetim Kurulu'muz ya da Parti Meclis'imiz disiplin işlemi başlatabilir. Yasama faaliyetleriyle ilgili olması halinde ise grup yönetim kurulumuz disiplin işlemi başlatabilir. Sayın Güler, parti disiplinine, ilkelerine, tüzüğüne aykırı bir beyanatta, eylemde bulunmuştur. Yetkili organlarımız durumu şüphesiz değerlendirecektir."
Altay, "disipline mi sevk edilecek demek istiyorsunuz?" sorusuna ise "Sevk etmek tek başına benim uhdemde olan bir şey olsa evet ederiz derim de buna bir heyet karar vereceği için, muhtemelen öyle olur demekle yetinmem lazım" karşılığını verdi.
Şişli'nin CHP'li Belediye Başkanı Hayri İnönü'nün eşi Nazlı İnönü'nün bugün gazetelerde yer alan açıklamalarına ilişkin soruyu yanıtlarken de "Siyasetçilerin konuşması gereken durumlarda eşlerin konuşmaları bir duygusal refleksin ötesine geçmez. Duygusal reflekslere de buradan cevap vermek bize düşmez" dedi.
Altay, 4 eski Bakan hakkındaki Meclis Soruşturma Komisyonu'na ilişkin soruları yanıtlarken değerlendirmelerde bulundu: "Bize gelen bilgilere göre bakanlar kendilerinin Yüce Divan'a sevk edilmemeleri için adeta komisyonun önüne yatmışlar. Zaten önüne yatmaya alışık bazı bakanlar. Keşke Soruşturma Komisyonu üyeleri özgür iradeleri ile bir karar verebilseler. Ancak görülen ve anlaşılan o ki Soruşturma Komisyonundaki AKP'li üye çoğunluğu da dikkate alındığında Soruşturma Komisyonunun kararı AKP Genel Merkezinin düşüncesiyle, yaklaşımı ve anlayışıyla paralel seyredecek gibi görünüyor."
Murat Karayalçın'ın CHP İstanbul İl Başkanlığı'na getirilmesiyle ilgili olarak Altay, İstanbul'un bir ağabeye ihtiyacı olduğunu, Karayalçın'ın birikimi ve tecrübesi ile bunu hakkıyla yerine getirebileceğine inandıklarını söyledi. Altay, Karayalçın'ın Ankara ile özdeşleşmiş bir isim olduğu yönündeki eleştirileri ise "Siyasetçinin ili, ilçesi olmaz" diye konuştu.
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'nun "Çürük diş olabilir. Diş hekiminin görevi çürük dişin ya dolgusunu yapmaktır, yetmiyorsa o dişi çekmektir" şeklindeki sözlerine Altay, "Sağlık Bakanı çok geride kalmış. Şimdi sallanan dişler bile tamir edilmek suretiyle, kanal tedavisi suretiyle sapa sağlam yerinde kalabiliyor. Sağlık Bakanı'nı eski okuduğu kitapları yeniden okumaya davet ediyorum" dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz