ADANA (İHA) - Adana'da, kız kardeşini kötü yola düşürdüğünü ileri sürdüğü eniştesini öldürdüğü iddia edilen sanığın yargılanmasına başlandı.
Adana 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşmada tutuklu sanık Mustafa Can Tubluk hazır bulunurken, maktulün annesi Ümmügülsüm Çatal (72), ağabeyi Solmaz Çatal (48) ve kız kardeşi Derya Balaban (35) da müşteki olarak duruşmaya katıldı.
Eniştesi Şenol Çatal'ı (48), kız kardeşi H.Ç.'yi kötü yola düşürdüğü gerekçesiyle 24 ayrı yerinden bıçaklayarak öldürdüğü iddia edilen sanık Mustafa Can Tubluk (25), duruşmada zaman zaman gözyaşı döktü.
'Kasten adam öldürmek' suçundan 24 yıl ağır hapis istemiyle yargılanan Tubluk, eniştesini namus için öldürdüğünü söyledi.
Eniştesi Şenol Çatal'ın, 1999 yılında kız kardeşini kaçırarak evlendiğini belirten sanık Tubluk olayı şöyle anlattı:
"Evlendikten sonra onlarla hiç görüşmedim ve nerde oturduklarını dahi bilmiyordum. Bir süre sonra eniştemin ablamı Çanakkale Genelevi'ne sattığını öğrendim. Hatta Kız kardeşi N.Ç.'yi de Kahramanmaraş'ta pavyona hamile olarak götürüp pazarladığını da duydum. Olay günü Antalya'dan Adana'ya geldim. Bir okul bahçesinde alkol aldıktan sonra yemek için lokantaya gittim. Dönüşte eve giderken yolda eniştem Şenol Çatal ile karşılaştım. Kendisine duyduklarımı sorduğumda 'Sen bana karışamazsın. Sen kimsin?' diye çıkışarak üzerime yürüdü. Elinde bıçak vardı. Bende kendimi kaybettim. Üzerimdeki bıçağı çıkartarak defalarca vücuduna sapladım. O sıra kağıtçı bir genç de bizi aralamaya çalışıyordu. Şimdi pişmanım."
Sanığın ifadelerini soğukkanlılıkla dinleyen anne Ümmügülsüm ile oğlu Solmaz Çatal ise sanığın yalan beyanlarda bulunduğu söyledi. Ümmüğülsüm Çatal, "Oğlumuz bakliyat ticaretiyle uğraşıyordu. Sanık, Şenol'u sık sık telefonla arayarak tehdit edip para istiyordu. Vermek istemediği zamanda ölümle tehdit ediyordu. Oğlumuz, namus için değil para için öldürülmüştür. Sanığın en ağır cezaya çarptırılmasını istiyoruz. Çünkü o bunu hak etti" dedi.
Bu arada müşteki Derya Balaban ise ağlayarak verdiği ifadesinde "Sanık Mustafa Can'ı canımız kadar severdik. Çünkü evimizin bir insanıydı. Mustafa Can, ağabeyimi öldürerek canımızı aldı. Yaktı, yıktı bizi. Onun böyle bir olay yapacağı aklımıza gelmemişti. Ağabeyimin öldüğü kadar onun bu sanık koltuğunda oturmasına da üzülüyorum. Şayet bu suçu işlemişse cezasını çeksin" diye konuştu. Bu sözler üzerine sanık Mustafa Can Tubuk da gözyaşlarına hakim olamadı.
Bu arada, duruşmaya şahit olarak çağrılan sanığın öz ablası ve maktulün eşi H.Ç.'nin verdiği ifadeler, maktul yakınlarını sinirlendirdi. H.Ç., "Kocamla kaçarak evlendim. 2 yıl evli kaldık. Bu evlilikte 6 ay mutlu oldum. Daha sonra beni 'git çalış para getir' diyerek dövmeye ve bıçak çekmeye başladı. Kaçarak evlendiğim için eve geri dönemiyordum. Bir süre sonra Şenol beni ve kız kardeşini pavyona pazarladı. Onun yüzünden fişlendim. Bende ondan ayrılmak için Samsun'da mahkemeye başvurdum. Ben halen pavyonlarda şarkıcılık yaparak geçimimi sağlıyorum" dedi.
Duruşma, delillerin toplanması için ertelenirken maktul yakınları, sanık ve gelinleri olan H.Ç'ye sözlü saldırıda bulundular. Polis, öfkeli aileyi adliyeden güçlükle uzaklaştırırken H.Ç., can güvenliği sebebiyle bir süre adliye karakolunda bekletildikten sonra arka kapıdan çıkarıldı.
Olay, 23 Haziran 2004 günü sabah saat 09.00 sıralarında Seyhan İlçesi Sakarya Mahallesi 25 sokak içerisinde meydana gelmişti. Mustafa Can Tubluk, kız kardeşini kötü yola düşürdüğü iddia edilen eniştesi Şenol Çatal'ı 24 ayrı yerinden bıçaklayarak ağır yaralamıştı. Yaralı şahıs, kaldırıldığı Adana Numune Hastanesi'nde kendisini vuranın kayınbiraderi olduğunu söyledikten sonra can vermişti.