ANKARA (İHA) - Türk Tabipleri Birliği (TTB), Türkiye'deki aşı programıyla ilgili iddialarda bulundu. TTB'ye göre, koruyucu sağlık hizmetlerinin başında gelen aşılama çalışmaları her geçen gün daha da kötüye gidiyor ve bu durum da bulaşıcı hastalıklara adeta davetiye çıkarıyor.
TTB Merkez Konseyi Başkanı Füsun Sayek ve TTB Halk Sağlığı Kolu Başkanı Nilay Etiler, ortak bir basın toplantısı düzenleyerek, aşılama hizmetleriyle ilgili Sağlık Bakanlığı'nı sert eleştirilerde bulundular. Türkiye'nin 7 bölgesinden seçilen 188 sağlık ocağında aşı ile ilgili sorunları belirlemek için bir araştırma yaptıklarını belirten Etiler, araştırma sonunda korkunç gerçeklerle yüzleştiklerini söyledi. Araştırma sonunda sağlık ocaklarında uygulanan aşıların tümünde eksiklik olduğunu tespit edildiğini anlatan Etiler, en fazla eksikliğin karma, kızamık ve verem aşılarında görüldüğünü vurguladı. Araştırmanın nüfusu 20 binin üzerinde olan bölgelerdeki sağlık ocaklarında gerçekleştirildiğini ifade eden Etiler, "Aşı eksikliği çok ciddi bir sorun haline geldi. Yani çocuk doğduğunda 2 aylıkken olması gereken aşı yapılamıyor. Araştırma yaptığımız sağlık ocaklarında çalışan personel aşı olmadığı için 6-8 aylık bebeklere henüz aşı yapılamadığını söylediler. Hatta bir yaşına kadar çocukların aş olmadığı söylendi" diye konuştu.
Sağlık ocaklarının yarısından fazlasında zaman zaman elektrik sorunu yaşandığını, üçte birinde aşı yapılırken kullanılan alkol gibi dezenfaktanlarda sorun olduğunu öne süren Etiler, sağlık ocaklarının yüzde 12'sinde pamuk bulunmadığını iddia etti.
Araştırmada, sağlık ocaklarının sadece yüzde 14'ünde sürekli araç bulunduğunun ortaya çıktığını belirten Etiler, "Sağlık ocaklarının üçte birine belirli günlerde araç veriliyor, yarısından fazlasında ise fiilen araç yok. Bazı sağlık ocaklarında ise personel kendi araçları ile aşılama hizmetlerini sürdürüyor" dedi.
Sağlık ocaklarında aşılama programı yürütebilecek sayıda personel bulunmadığını savunan Nilay Etiler, şunları kaydetti:
"Türkiye gereksinimi olan aşıları ithal ediyor, yani aşıda 'dışa güdümlü' bir ülkedir. Dünyada aşı üretimi bir 'can pazarı' haline gelmiştir, karı düşük olan aşıların üretimi azalmıştır. Bu azalma sonucu aşı ithal eden ülkelerin hemen tümünde aşı eksikliği yaşanıyor. Koruyucu sağlık hizmetlerinin başında yer alan aşılama hizmetleri, aşı yokluğu ve sağlık ocaklarının içinde bulunduğu durum nedeniyle giderek bozuluyor. Sağlık ocaklarında 'döner sermaye' uygulaması ile esas görevi evlerde koruyucu sağlık hizmeti yapmak olan ebeler 'yazarkasa' başında görevlendirilmiştir. Son yıllarda aşılama oranlarının bundan sonra aha da düşmesi beklenmelidir. Bu da aşıyla korunabilen hastalıklarda artışla sonuçlanacaktır. Bu tablonun vebali Sağlık Bakanlığı olacaktır."
TTB Merkez Konseyi Başkanı Sayek ise Türkiye'nin 3 yıl boyunca aşı ithali için ödediği bedel ile ülkenin gereksinimi olan aşıların üretebileceğini belirterek, bunun için ulusal aşı laboratuarlarının kurulmasını istedi. Sayek, aşı üretiminin kamusal kaynaklarla yapılması gerektiğinin altını çizerek, birinci basamak sağlık hizmetlerinde entegre, eşit hizmet sunulduğu sağlık örgütlenmesine gidilmesi önerisinde bulundu. Türkiye'de her yıl 1.5 milyon bebeğin doğduğunu hatırlatan Sayek, Sağlık Bakanlığı tarafından başlatılan Kızamık Aşı Programı'nın enjektör bulunamadığı için yarıda bırakıldığını ileri sürdü.