Antakya'da dört katlı binanın birinci katında yaşayan Nurcan ve Hakan Bekmez çifti, 2 yaşındaki oğulları Cihangir'le depreme yakalandı. Kısa sürede evleri yıkılınca enkazın altında kalan ve 36 haftalık hamile olan Nurcan Bekmez, eşinin mücadelesiyle 2 yaşındaki çocuğuyla birlikte enkazdan çıkarıldı.
Omzu çıkan ve yaralanan 37 yaşındaki kadın, Hatay'da dört gün kaldıktan sonra hastaneler de yıkılınca riskli gebeliği olduğu için kendi imkanlarıyla Antalya'ya geldi.
Başvurdukları merkezde riskli görüldüğü için ameliyatı yapılmayan kadın, Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Perinatoloji (Yüksek Riskli Gebelik) Kliniğine sevk edildi.
Tetkiklerde plasentanın rahim duvarına yapışması ve rahim ağzını kapatması nedeniyle anne ve bebeğin doğum sırasında hayati tehlikesi bulunduğu tespit edildi.
Deprem travması bulunan ve akciğerlerinde enfeksiyon oluşan kadın, Perinatoloji Kliniğinde görevli Opr. Dr. Hasan Berkan Sayal başkanlığındaki ekip tarafından ameliyat edildi.
Sağlıklı dünyaya gelen erkek bebek ile annesi, erişkin ve yenidoğan yoğun bakım servislerine alındı. Servise alınan anne, baba ve 2 yaşındaki oğullarının yoğun bakımdaki bebekle ilk kez buluşmalarını Anadolu Ajansı (AA) ekibi görüntüledi.
"OMZUMA, KARNIMA ENKAZ DÜŞMÜŞTÜ"
Duygulu anlar yaşayan Nurcan Bekmez, AA muhabirine, üzerlerine göçen duvarların altından zor şartlarda çıktıklarını söyledi.
Evlerinin bir anda çöktüğünü anlatan Bekmez, şöyle devam etti:
"Enkazın altında umudumu kaybettiğim oldu ama 2 yaşındaki oğlum beni hayatta tuttu. Çıkabileceğimizi düşünmedim, omzuma, karnıma enkaz düşmüştü. Omzum çıktı. Elektrik kesildi, sular patladı. Çocuğuma da darbe geldi. Oradan çıkmak mucizeydi, enkazdan nasıl çıktık hala anlamadım. Eşimin mücadelesiyle kurtulduk. Çıktıktan sonra depremler oldu. Binaların arasında koştuk durduk. Sürekli bir yerler yıkılıyordu, çok üşüdük."
Antalya'ya geldiklerinde hiçbir şeylerinin olmadığını ifade eden Bekmez, bebeğin ve kendilerinin giysiden ilaçlara, mamaya kadar tüm ihtiyaçlarının karşılandığını dile getirdi.
Ameliyattan sonra bebeğiyle farklı yoğun bakımlarda kaldıklarını aktaran Bekmez, şöyle konuştu:
"Enkazdan çıkıp mucizeyi yaşadık. Bebeğimi ilk kez kucağıma aldım, farklı bir his. Çok heyecanlıyım ama mutluyum. Sizin mi değil mi inanamıyorsunuz. Diğer oğlum da tuhaf hissetti. Kavuşmamız duygulu oldu, bırakasım gelmedi. Güzel bir duygu. Doğumdan sonra görmemiştim ama iyi olduğunu bilmek huzur vericiydi. Allah'ım herkesin evladını korusun. Deprem bölgesinde anneler var, çocukları için yaşasınlar."
"BU TÜR VAKALARA MÜDAHALE EDİLMEZSE ÖLÜME GİDEBİLİYOR"
Operasyonu gerçekleştiren Opr. Dr. Sayal da plasentanın rahim duvarına yapışık olmasından dolayı anne ve bebeğin hayati riskinin bulunduğunu vurguladı.
Zor bir vaka olduğunu belirten Sayal, "Bu tür vakalara müdahale edilmezse ölüme gidebiliyor. Şiddetli kanamalara neden olabiliyor. Anne enkazdan çıkarılmış, büyük travması, akciğerinde enfeksiyon vardı. Riskli gebeliği bulunuyordu. Bu şartlarda durumu iyice riskliydi. Süreç zorluydu ama şu an anne de bebek de iyiler. Bu operasyonlar sadece belirli merkezlerde yapılabiliyor. Yoğun bakımda akciğeriyle ilgili de tedavi aldı. 36 haftalıkken bebeği aldık." ifadelerini kullandı.
Doç. Dr. And Yavuz ise merkeze başvuran her 10 hastadan ikisinin depremzede olduğuna işaret ederek, hastaları sağlıklı şekilde taburcu etmekten mutluluk duyduklarını kaydetti.