Epilepsi beyinde bir grup nöronun aşırı uyarılması ile oluşur. Beyinde uyarılan bölgeye ve şiddete bağlı olarak hastada bayılma,el ve kol atması ,unutkanlık, mide bulantısı ..gibi bir çok belirtiler oluşur.Her sara hastası eli kolu kasılıp ağızdan köpük gelerek bayılmaz. Bazen sadece ağızda hafif çekilme…gibi basit belirtiler verir.
Eğer sara hastalığının sebebi belli değilse primer epilepsi adını alır. Beyinde oluşan ,kaza ,tümör,operasyon..vs gibi sebeplere bağlı epileptik nöbet oluşuyorsa buna sekonder epilepsi denir.Primer epilepsi yeni doğandan ergenlik dahil olan süre içinde oluşur.Bazı istisnalar hariç ileri yaşta olan sara nöbetlerinin altında beyni etkileyen tümör vs gibi hastalıkların çıkma ihtimali fazladır.
Sebebi belli olan epilepsilere sekonder epilepsi dendiğini söylemiştik. Epilepsi hastalığının büyük çoğunluğunu oluşturan primer epilepsi hastalığının sebebi ile ilgili bir çok çalışma yapılsa da ,henüz kesin sebebi belli değildir.Bir hastalığın sebebi belli değilse tedavisi de tam değildir.Epilepsi hastalığının da tedavisi uzun sürelidir.Nöbetler ilaçla önlense de bazen hastalık şifa ile sonuçlanmaz.
Dünyada vede ülkemizde epilepsi hastalığı sanıldığından çok daha fazladır.Bu yüzden bu hastalığın araştırılmasına büyük bütçeler ayrılmaktadır.A.B.D de bulunan ve dünyada tıp alanında ciddi ve güvenilir bir merkez olan MAYO CLİNİC te epilepsi ile ilgili yapılan son çalışma THE JUMA NETWORK dergisinin mayıs 2012 sayısının 69. Sayfasında yayınlanmıştır. Bu çalışmada epilepsi hastalığında kullanılan ilaçlara rağmen nöbetleri kontrol altına alınamayan hastalar üzerinde çalışmalar yapılmış ve yapılan tetkikler ve radyoloji sonucunda bu hastalarda otoantikorlar tespit edilmiştir.Bu hastalığın sebebinin otoimmun kökenli yani vücudun savunma mekanizması bozuklığuna bağlı olduğu öne sürülmüştür.Hastalara immunsistemi düzenleyici ve güçlendirici özellikte olan immunglobilin ve de kortizon tedavisi yapıldığında hastaların kliniğinde düzelme gözlenmiştir. Bu sonuç yüz güldürücü olmuş ve hastalar kadar doktorlarıda umutlandırmıştır.
Özellikle çocukluk çağında sık görülen epilepsi hastalığının vucüdun savunma mekanizması bozukluğuna bağlı olma ihtimali, çocukların gelişmesi ve hastalıklara karşı henüz savunma mekanizmalarının tam oluşmadığı ve oluşma sürecinde olduğu göz önüne alınırsa ,çok yüksektir.İsrail schneider çocuk tıp merkezinde yapılan çalışmalar sonucu dirençli epilepsiye sebep olan glutamat reseptör antikorları tespit edilmiştir. 16 Mart 2012 swiss pediatric nöroloji derneği toplantısında otoimmun epilepsi ilgili bir çok çalışma sunulmuştur.Bu ve buna benzer bir çok çalışma vardır.
Hastalıkla otoimmunite arasında ilişki kurulması ve ve yapılan çalışmalardaki doğrulayıcı sonuçlar epilepsi hastalığının tedavisinde de heyecan yaratmıştır.Özellikle dirençli epilepsilerde hastaya uygulanan immunsistemi kuvvetlendiren immunglobilinler ve immunsistemi baskılayan yani vücudun kendi hücresinin ,yine kendi hücresine verdiği zararı önleyen kortizınlar henüz kullanılan epilepsi ilaçları ile beraber verildiğinde nöbetleri önleyici etkilerinin çok fazla olduğu gözlenmiştir.Günümüzde kullanılan epilepsi ilaçları nöbetleri önlemeye yöneliktir.Tedavi süreçleri uzun ve zahmetlidir.Hastalığın şifa ile sonuçlanması tam kesin değildir. Yapıalan bu son çalışmalar epilepsinin tedavisini kolaylaştıracak yöndedir.
SORU VE GÖRÜŞLERİNİZ İÇİN: serdar.dag65@mynet.com