Konya'da yaşayan H.A., geçen yıl haziran ayında epilepsi hastası kızı A.A. ve sık görüştükleri komşu aile ile annesinin evine gitti. 2 komşu aile, burada vakit geçirdi. Bir süre sonra mutfağa giden H.A., komşusu Cengiz K.'nin kızı A.A.'yı dudağından öperken gördü. H.A., duruma tepki gösterip, kızı ile eve döndü. Kızı ile konuşan ve Cengiz K.'nin çocuğuna yönelik cinsel tacizlerde bulunduğunu öğrenen H.A., polise gidip, şikayetçi oldu. Gözaltına alınıp, hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen Cengiz K., tutuklandı.
Çocuk İzleme Merkezi'nde ifadesi alınan A.A., annesi ile babası işe gittiğinde komşuları N.K.'ye bırakıldığını söyledi. A.A., N.K.'nin eşi Cengiz K.'nin zaman zaman kendisini öptüğünü, okşadığını, ısırdığını, cinsel bölgelerine dokunduğunu, cep telefonundan müstehcen görüntüler izlettiğini ve yaptıklarını anlatmaması için tehdit ettiğini söyledi.
Cengiz K. hakkında 'çocuğun nitelikli cinsel istismarı' suçundan iddianame hazırladı. İddianamede, "A.A.'nın ifadeleri üzerine adli tıp uzmanınca yapılan incelemede mağdurun vücudunda morarmalar bulunduğu, mağdurun kıyafetlerinden alınan örneklerde şüpheli Cengiz K.'den alınan kan örnekleri karşılaştırıldığında kıyafetlerde şüpheliye ait DNA izleri tespit edildiği, şüphelinin cinsel istismar eyleminin adli tıp ve kriminal raporu tarafından doğrulandığı, şüphelinin 'nitelikli cinsel istismar' suçundan yargılanması talep olunur” denildi.
Tutuklu yargılanan Cengiz K., karar duruşmasında hakkındaki iddiaları reddedip, beraatini istedi. Mahkeme heyeti, Cengiz K.'yi 'çocuğun nitelikli cinsel istismarı' suçundan 16 yıl hapis cezasına çarptırdı. Suçun 'cebir ve tehdit' ile birden fazla kez işlendiğine kanaat getiren heyet, cezayı 30 yıla yükseltti, ardından sanığın geçmişi ve cezanın geleceği üzerindeki etkisi göz önüne alınarak 'iyi hal' indirimi uyguladı. Böylece Cengiz K., 25 yıl hapis cezasına mahkum edildi.
Anne H.A., "Eşim ve ben çalışıyorum. Cengiz K.'nin eşi N.K. benim hem arkadaşım hem de komşum. Kızım epilepsi hastası olduğu için zaman zaman bakmaları için N.K.'nin evine bırakıyordum. Çocuğum 1 yıldır yaşadığı kötü olayın etkisinde. Hepimiz bunun etkisindeyiz. Çok ağır bir durum. Tek söylemek istediğim; anne ve babalar bu tür durumlarda sessiz kalmasın. Çocuklarının yanında olsunlar. Utanmasınlar. Utanacak biri varsa o da bu suçu işleyenlerdir. Bu insanların cezasız kalmamaları için gerekli hukuki mücadeleyi versinler. Çocuğum çok öz güvenli olmasına rağmen, karşı taraf çok korkutmuş. Annesi olarak karşıma aldım bana anlatmasını istedim" dedi.
(DHA)