Sürekli olarak bir hastalıkla mücadele etmek oldukça ağır bir durumdur ve birçok açıdan hastayı etkiler. Günlük hayattaki rutin aktiviteleri doğrudan etkileyen ve yaşam kalitesini düşüren hastalıklardan biri de epilepsidir. Epilepsi tedavisi oldukça zorlu bir süreçtir.
Epilepsi hastalığı çoğu zaman kriz veya nöbet şeklinde adlandırılır. Epilepsi krizleri sinir hücrelerinde geçici bir süreliğine meydana gelen anormal bazı elektriksel faaliyetler sonucu beynin işlevinde oluşan bozulmalar ile meydana gelir. Epilepsi hastalığı aynı zamanda toplum arasında “sara” olarak da bilinir. Epilepsi sonucu meydana gelen nöbetler bilinçte geçici kayıplara neden olabilir.
Epilepsi yaygın bir hastalıktır. Cinsiyete bağlı değildir. Özel olarak bir yaş grubunda ortaya çıkmaz. İlk 16 yaş ve 65 yaş sonrası görülme sıklığı artar. İlk 16 yaşlık dönemde meydana gelebilecek en sık nörolojik hastalıktır. Epilepsiye sebep olabilecek birçok etmen bulunur ve birçok belirti epilepsinin habercisi olabilir. Bu sebepten ötürü belirtiler çok iyi takip edilmelidir.
Epilepsi hastalığı herhangi bir mikroba veya parazite bağlı olarak ortaya çıkan bir hastalık değildir. Beyinde meydana gelen bazı anormal gelişmeler sonucu ortaya çıkar. Bulaşıcı olması söz konusu değildir.
Epilepsi hastalığına sebep olabilecek birçok farklı neden bulunur. Bu nedenlerden kimisi çevresel faktörlere dayanır. Kimisi ise bazı kronik durumlardan kaynaklanır. Bu sebeple epilepsiye neden olabilecek etkenin tespitinin doğru yapılması gerekir.
Genetik faktörler vücutta birçok probleme yol açabilir. Epilepsi, genetik kaynaklı meydana gelen hastalıklar arasında en sık rastlanılandır. Anne ve baba tarafından aktarılan genler epilepsi ile doğrudan ilişkilidir. Ayrıca sahip olunan farklılaşmış genler sebebiyle çevreye karşı duyarlı hale gelinip sara nöbetleriyle karşılaşılabilir. Bu genlerin çekinik olarak vücutta yer alıp bir sonraki nesilde kendini göstermesi de muhtemeldir.
Dışarıdan gelen darbeler vücut için büyük riskler teşkil edebilir. Özellikle kafa bölgesine alınan darbelerin sebep olduğu travmalar sonucunda beynin işlevinde bozukluklar oluşabilir. Bu bozukluklara bağlı olarak sara nöbetleri kendini gösterebilir.
Bulaşıcı bir hastalığının yaşanmasının ardından vücutta risk teşkil eden problemler oluşabilir. Örneğin; faranjit, viran ensfalit, ve AIDS gibi hastalıklar vücuda girdikten sonra vücuttaki birçok işleyişe müdahale ederler. Bu hastalıkların müdahalesi sonucu bozulma olasılığı yüksek faaliyetlerin genellikle beyin faaliyetleridir. Beyinde gelişen faaliyet bozuklukları sara krizlerinin kendini göstermesine neden olur.
Doğum gerçekleşmeden önce bebeklerin sağlığının korunması oldukça önemlidir. Kötü beslenme düzeni ve yetersiz oksijen alımı bebekte bazı enfeksiyonel problemlerin oluşmasına neden olabilir. Bu problemler bebekte birçok zarara sebep olarak kötü sonuçlar doğurabilir. Özellikle beyin bölgesine zarar veren enfeksiyonlar sara hastalığını doğrudan etkiler. Sonrasında nöbetler meydana gelir.
Doğumdan itibaren vücutta birçok değişim meydana gelir. Bu değişimlere bağlı olarak birçok vücut faaliyetinde artış olur. Çoğu zaman bu değişimlerin gerçekleşmemesi birçok yaşamsal faaliyetin akmasına sebep olur. Özellik otizm ve nörofibromtosiz gibi gelişimsel bozukluklar beyni doğrudan etkiler. Beynin etkilenmesi sonucu epilepsi hastalığı oluşabilir. Beyinde yaşanan anormal gelişmeler sonucu vücut direncine bağlı olarak nöbetler meydana gelir.
Alkol tüketimi bilindiği gibi vücutta birçok zarara yol açar. Aşırı alkol tüketilmesi alkol vücutta ulaştığı yerlere hasar vermeye başlar. İlk başlarda bu hasarlar önemsiz gibi gözükebilir. Ancak buna alışkanlık olarak devam edilmesi neticesinde kalıcı hasarlar oluşabilir. Alkol sinirleri etkileyen bir maddedir ve aşırı alınması durumunda sinirlerde meydana gelen etkileşim ileri seviyelere çıkabilir ve sonucunda sara hastalığı meydana gelebilir.
Günlük faaliyetlere bağlı olarak üzerinizde stres oluşabilir. Kısa süreli stres durumları çok fazla etki oluşturmaz. Ancak strese maruz kalmanız uzun süreli ve yoğun gerçekleşirse ileri düzey bazı sorunlar meydana gelebilir. Stres oluşumu vücuttaki işleyen sistemlerde sarsıcı etki yaratır ve bu etkiye bağlı olarak sistem faaliyetleri sekteye uğrayabilir. Bu sebeple aşırı stresi durumunda beyinde bazı anormal durumlar gerçekleşebilir ve bu anormallik daha sonrasında sara nöbetlerine sebep olabilir.
Son yıllarda özellikle çocuklarda televizyon ve bilgisayar büyük bir ilgi odağı haline geldi. Çocuklar bu cihazların başında uzun süreler geçirmesi birçok soruna yol açabilir. Çocukların yanı sıra herhangi birisinin bu cihazlar gibi yoğun ışık ve radyasyon yayan cihazlar ile uzun süreli olarak uğraşması o kişinin vücuduna birçok zarar verir. Özellikle yoğun ışığa doğru uzun süre bakmak beyinde birtakım sorunlara yol açabilir ve bunlardan birisi de epilepsi hastalığıdır. Bu hastalık etkisiyle nöbet oluşumları gerçekleşmeye başlar.
Epilepsi hastalığı meydana geldiğinde birçok belirtinin gözlenmesi mümkündür. Bu belirtiler farklı nöbet şekilleri veya farklı durumlar olarak kendisini gösterir.
Meydana gelen nöbet şekillerinden bir tanesi de yokluk nöbetidir ve bu nöbet türü kısa süreli bir farkındalık kaybı yaşanması halinde olur. Ayrıca bakışlar sabit bir şekilde durur ve bazı hafif vücut hareketleri sergilenir.
Bu nöbet türünün yaşanması için kaslarda sertleşme oluşması gerekir. Sertleşmeye bağlı olarak kollarda, sırtta ve bacaklarda bulunan kaslar etkilenir ve neticesinde düşme gibi durumlar yaşanabilir.
Sara nöbetlerinden birisi olan klonik nöbetinin geçirilmesi durumunda kaslardaki seğirmeler ritmik bir hal alır. Ritmik kas seğirmeleri genel olarak yüzde, kollarda veya boyun bölgesinde gerçekleşir.
Fokal nöbetten beynin sadece bir bölümü etkilenir. Beynin etkilendiği bölüme bağlı olarak gerçekleşen fokal nöbetinin belirtileri farklıdır. Beynin sol kısmı etkilenir. Sol eldeki kaslarda seğirmeler veya belli başlı ritmik hareketlenmeler gerçekleşebilir. Belli başlı zihinsel karışıkların yaşanması durumunda ise gerçekleşen fokal nöbet türü kompleks kısmi nöbetidir.
Gerçekleşen sara nöbetlerinde saptanabilecek olan en önemli belirtilerden birisi de belirli bir süreliğine meydana gelen bilinç kaybıdır. Bilinç kaybı kısa sürebilir ancak ilerleyen hastalık süreci boyunca daha uzun ve şiddetli gerçekleşebilir.
Sara hastalığıyla birlikte vücutta birçok aksaklık kendini gösterir ve kişinin hayatında meydana gelen birçok faaliyet sekteye uğrar. Bu durumlardan psikolojik olarak etkilenilir. Meydana gelen belirtiler ve problemlerin ilerlemesine bağlı olarak gelişen psikolojik etkilerin şiddeti de artar.
Sara hastalığı geçirmeye başlayan kişide birçok belirti gözlenir. Bu belirtilerden birisi de kişinin dışa yansıyan tavırlarında bir tutarsızlık olmasıdır. Bu tutarsızlık zihinsel karışıklıklardan dolayı meydana gelir. Hastalığın beyni etkilemesinden kaynaklanır ve bazen kişi herhangi bir noktaya uzun süre takılı kalmış şekilde bakabilir. Bu durum aynı zamanda konuşmada bozuklukları meydana getirebilir.
Epilepsi hastalığı bilindiği gibi beyindeki bazı anormal faaliyetler yüzünden meydana gelir. Bu anormal faaliyetlerin oluşması kişinin bulunduğu ortama ve duruma bağlıdır. Ancak çoğu zaman ilerleme neticesinde kendiliğinden gerçekleştiği de olur. İlerlemenin şiddeti ile meydana gelen anormal faaliyetler neticesinde nöbetler başlamaya başlar. Nöbetler kısa veya uzun süreli gerçekleşebilir.
Epilepsi hastalığının anlaşılabilmesi için belli başlı bazı belirtilerin tespit edilmesi gerekir. Yukarıda bahsedilen belirtilerden herhangi birinin bir kere gözükmesi sara hastası olunduğu anlamına gelmez. Birkaç belirtiye birlikte rastlanılması ve belirtilerin tekrar etmesi epilepsi hastalığı konusunda önlem almanızı gerektirebilir.
Epilepsi hastalığı beyinde gelişen birtakım anormal faaliyetler sonucu kendini gösterir. Oldukça önem verilmesi gereken bir hastalıktır. Nöbetler esnasında hasta kontrolünü kaybettiği için dikkatli olunmalıdır. Bu süreçte gerçekleşecek düşme ve bayılmalardan korunulmalıdır. Ayrıca hastanın tedavi sürecinde sergileyeceği bilinçsiz davranışları ölüme sebep olabilir. Bu davranışlara; bilinçsiz bir şekilde ilaç kullanımı veya başlatılan tedavi sürecinin yarıda bırakılması örnek verilebilir.
Epilepsi hastalığının tedavisine başlanmadan önce tanı yapılması gerekir. Tanı işlemleri doktor kontrolünde yapılacak tetkiklerle gerçekleştirilir.
Gerçekleştirilen tetkikler sonucu epilepsi hastalığı tanısı konursa uygulanacak olan ilk tedavi yöntemi ilaç desteğidir. İlaç tedavisi ilk olarak gerçekleşen nöbetlerin kontrol altına alınması için ufak dozlar ile başlar. Bir süre sonra yavaş bir şekilde dozaj artışı gerçekleştirilir. Hastalık kontrol altına alındıktan sonra ilacın dozajı sabit tutulmaya çalışılır. Bu süreçte kullanılan ilaçlardan bazıları anti-nöbet ilacı olarak bilinir ve belli başlı bazı yan etkileri bulunur. Yan etkiler hafif veya şiddetli şekilde kendini gösterebilir. Oluşan hafif etkilerin başlıcaları şunlardır:
Gerçekleşen bazı şiddetli belirtilerde bulunur. Ancak bunlar nadir olarak gerçekleşir.
Yaşanan yan etkiler mutlaka doktorla paylaşılmalıdır. Bu durumda doktor birtakım tavsiyelerde bulunabilir veya başka ilaçlar önerebilir.
Epilepsi hastalığına yakalanılması durumunda uygulanabilecek tedavi yöntemlerden biri de ameliyattır. Ameliyat için öncelikli olarak nöbetlerin gerçekleştiği yerin doğru tespit edilmesi gerekir. Nöbetler vücutta gerçekleşmeye başladıktan sonra farklı şekillerde etkisini gösterir. Etkiler beynin farklı alanlarında gerçekleşir. Beyinde nöbetlerin etkileyebileceği kısımlar arasında motor fonksiyonlarının gerçekleştiği kısım, dil ve konuşmayı sağlayan kısım, işitme veya görme gibi hayati fonksiyonların sağlandığı kısımlar yer alır. Nöbetler başka bölümlerde de gerçekleşebilir.
Nöbetlerin yaşandığı bölgenin tespit edilmesinin ardından ameliyat gerçekleştirilir. Nöbete sebep olan alan temizlenir. Ameliyatın ardından hasta uyanık bir şekilde tutulabilir. Uyanık kalınan süreçte doktor hastaya muayene amaçlı birtakım sorular sorar. Başarıyla tamamlanan ameliyatın ardından ilaç takviyesi de yapılabilir. İlaç takviyesindeki amaç tekrar nöbet geçirme ihtimalini engellemektir. İlacın dozunun fazla olmamasında fayda bulunur. Ameliyatın ardından düşünme yetisinde kalıcı değişiklikler yaşanabilir. Bu da birtakım komplikasyonlara neden olur.
Sara hastası olduktan sonra gerçekleşebilecek olan nöbetler beslenme ile doğrudan alakalıdır. Yenilen besinler nöbetleri tetikleyebilir ve daha sık gerçekleşmesine sebep olabilir. Özellikle tüketilen besinlerin bol yağlı ve karbonhidratlı olması nöbetlerin oluşmasına sebep olabilir. Epilepsi hastası olan çocuklar için düşük karbonhidrat ve yağlı besinlerden oluşan diyet hazırlanması çocuğun geçirebileceği nöbetlerin azalmasını sağlayabilir. Ayrıca epilepsi hastalarının hastalığın her aşamasını doktor kontrolünde geçirmesi en doğru tercihtir.