Kurtdereli Kapalıspor Salonu'ndaki gecede konuşan Necmettin Erbakan, 23 Şubat 2002 tarihinden sonra siyasi yasağının sona ereceğini, bugüne kadar uygulanan tahditlerin o tarihten itibaren kalkacağını anlattı. Bu durumda, Şubat'tan önce seçim yapılırsa bağımsız milletvekili olacağını ve bunun için de herhangi bir engelin bulunmadığını vurgulayan Erbakan, "Kıymetli arkadaşım" diye söz ettiği 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in konuşma şivesi ile "Allah'ın izniyle ilk defa burada müjdeliyorum. Şimdi, Şubat ayında bizim için koydukları tahditler kalkıyor, elimizdeki zincirleri kalkıyor, ayağımızın bağları kalkıyor ve de seçim oluyor. Huzurlarınızda açıkça ifade ediyorum ki, bu seçim eğer 23 Şubat'tan önce olursa, bağımsız milletvekili olarak girmem için hiçbir mani hal yoktur. Bunun manası şudur, kudret sahibi cenabı Allah'tır. Bu millet çok zulüm gördü. Kurtuluşun bir tek çaresi vardır. Kıymetli arkadaşım Demirel'in tabiriyle 'Va mı bunun başka çaresi?' Bu çare, saadet istiyorsan Saadet'i destekleyeceksin, bu kadar açık. İstiyor musun, istemiyor musun? 3 ay, herşeyin ortaya çıkması için yeterlidir. Bu milletin feraseti var, kalp gözü açık, nereden kurtulacağını biliyor. Ondan dolayı, şimdi Kuvva-i Milliye hareketi başlıyor. IMF değil, Amerikan mandası değil, ya istiklal. Bugün Balıkesir'de, yeniden büyük Türkiye, yeni bir dünya hareketi başlıyor" diye konuştu.
TAYYİP ERDOĞAN'I ÜSTÜ KAPALI UYARDI Konuşması sık sık "Mücahit Erbakan", "Başbakan Erbakan" sloganlarıyla kesilen Necmettin Erbakan, AK parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve partisine üstü kapalı uyarılarda bulunurken, bir yandan da Saadet Partisi'nin çatısı altında birleşmeye çağırdı. Erbakan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Siz şahitsiniz, ben 33 seneden beri yüz binlere dahi otobüslerin üzerinde hitap ederken çok defa şunu söyledim. Aziz kardeşlerim saatlerden beri size bir şeyler anlatmaya çalışıyorum, Neden? Benim zorum ne? Çünkü, siz benim kardeşimsiniz, ben sizi seviyorum. Bak, Saadet'in bir tek yolu vardır, ben istiyorum ki siz bu yolu şaşırıp da yanlış yola gitmeyin, yanlış yollara giderseniz başınızı kayalara çarparsınız, üstünüz başınız yara bere içinde kalır, perişan halde dönüp gene bize gelirsiniz. Çünkü, başka kurtuluş çaresi yok. Bize gidip başınızı kayalara çarptıktan, yara bere içinde kaldıktan, kan revan içerisinde gelmeyin, kısa yoldan gelin bir an evvel kurtuluşa adımımızı atalım."
Erbakan, sözlerinin başında 54. Hükümet'ten de övgüyle söz etti. Aynı dönemin Genelkurmay Başkanı'nın kendisini ziyaret ettiğini anlatan Erbakan, "Bugün Türkiye'nin hangi iline gitsem mutlaka yaşlı bir kadın, 'hocam Allah sizden razı olsun, emekli maaşıma 60 milyon zam yapmıştınız, bugün size hala dua ediyorum' diyor. Bugün memurlarımıza 6 ay içinde maaşınız 2 misli artacak dense çoğu aklını oynatır. Biz memurlara maaş yaparken bir tek kuruş zam yapmadık, borç almadık. 35 milyar doları bu milletin kendi imkanlarından temin ettik. O günkü Genelkurmay Başkanı bendenize geldi, 'sayın Başbakanım komutanlar adına geliyorum; hesaplattık Cumhuriyet tarihinde dolar olarak en yüksek maaşı sizin döneminizde alıyoruz, teşekküre geldim' demiştir. Böylece 6 ay içinde zam yapmadan, vergi koymadan, borç almadan bu bereketli gelişim sağlanmıştır. İşte, buna Milli Görüş denilir" dedi.
"ERBAKAN İLE GÜREŞEMEZLER" Hakkındaki siyasi kısıtlamaların özellikle konulduğunu kaydeden Erbakan, vatan ve millet hizmetinden geriye durmayacağını söyledi. Erbakan, şöyle konuştu:
"Bendenize biliyorsunuz siyasi kısıtlama koydular. Bunun manası nedir? Biz Erbakan'la aynı minderde düpedüz güreşemeyiz. Eğer, güreşeceksek Erbakan'ın ellerini, kollarını bağlayacaksınız, o ayakta durmayacak, minderde yatıracaksınız, biz onun üzerine çıkacağız güreşi böyle yapacağız. Siyasi rakiplerimizin görüşleri işte 5 yıldan beri bu olmuştu. Bundan dolayı kısıtlama koydular. Bendenizin Anayasa'ya göre ve Siyasi Partiler Kanunu'na göre, konulmuş olan kısıtlaması 4 maddeden ibarettir. Erbakan bir partiye üye olamaz, niye? Olursa dengeler altüst olur. Erbakan, bir partinin yöneticisi olamaz, denetçisi olamaz, kurucusu olamaz. Anayasa'da 4 tane kelime yazıyor. 5 seneden beri ben herhangi bir partinin üyesi değilim, kurucu değilim, yöneticisi, denetçisi değilim. Ancak, bu ülkenin hizmetindeyim, şimdi ülke seçime gidiyor. Türkiye seçime giderken bunları yaptılar diye ben vatana, millete hizmetten geri mi duracağım? Hayır. İşte bugün Kuvva-i Milliye merkezimizdeyiz. Bu muhteşem tarihi toplantıyı yapıyoruz, hepinize şunları söylüyorum: Bunları söylediğimiz halde son seçimlerde milletimiz bu tavsiyelere uymadı. Çünkü, onu etkilediler, çeşitli yollardan seçime tesir yaptılar. Milleti kendi haline bırakmadılar. Millet ister istemez bu taklitçilere, bu IMF'cilere oy veremeye mecbur kaldı."
57. Hükümet'i uygulamalarından dolayı eleştiren Erbakan "Ne oldu şimdi? 15 milyon aç, 20 milyon işsiz, 30 milyon geçim standartlarının altında, perişan. Sonra, yüzbinlerce kız evladımız başörtüsünden dolayı okuldan atılmış. Pek çok kız evladımız dairesinden çıkartılmış, pek çok memurlar hanımı başını örttüğü için daireden çıkartılmış, 5 senedir yaptıkları zulüm budur. Benim yanımda çok kıymetli 2 gencim var. Bunlardan bir tanesi imam hatip okulunda okuyor. Birisi özel liseye geçti, şimdi yüksek mühendis mektebinde makina fakültesini kazandı. Öbürü daha çalışkan imam hatipte sabretti, ama yüzde 25 puanını kırdılar, şimdi üniversiteye giremiyor. Böyle haksızlık olur mu?" diye sordu.
"İşte 5 seneden beri arkamızdan hep bu zulümleri yaptılar" diyen Erbakan, şunları söyledi:
"KURTULUŞUN YOLU MİLLİ GÖRÜŞ'TEN GEÇER" "Bakın ey taklitçiler, siz bu millete dini inancından dolayı başörtüsü zulmünü yaparsanız, İmam Hatip Okulu'nu engellerseniz, bu insan haklarına tecavüzdür. O zaman ekonominiz de çöker, neden? Çünkü, bir timsah çıkıp dese ki, ben sağ çenemle ısırırım, sol çenemle ısırmam. Bu timsaha kim inanır? Yani ben başörtüsünde insan hakkını çiğnerim, imam hatip okulunu çiğnerim amma senin fabrikana parana dokunmam. Sen başörtüsüne nasıl tecavüz ediyorsan, benim fabrikamı da elimden alırsın, paramı da alırsın. Onun için halk parasını başka ülkeye götürüyor. Başörtüsüne zulmünden dolayı ne yaptıklarını bilmiyor bunlar. Beş sene acı acı bunları yaşadık. Yeni başlamıyoruz, her şey apaçık ortada. Ve de seçime gidiyoruz. Bizim millete seslenişimiz şudur. Aynı zulümler devam etsin, aç, işsiz kalmak istiyorsan buyurun, 50 tane parti, hangisini istiyorsan seç. Ama, eğer kurtuluş istiyorsan bu ancak Milli Görüş'le mümkündür. Bunun bugünkü temsilcisi de Saadet Partisi'dir. Şimdi bunlar büyük bir felaketin içindeler. Siyasette her günün büyük bir kıymeti vardır. Daha seçime 3 veya 6 ay var. Her gün göreceksiniz. Taklitçilerin hepsi bir çürük yumurta gibi çöp sepetinin içine atılacak. Milletimizin sağduyusu her zaman kurtuluşun yolu açılmıştır."
"MİLLİ GÖRÜŞ İLE YENİ BİR DÜNYA KURACAĞIZ" Bu geceden itibaren Balıkesir'de, Kuvva-i Milliye hareketi başlattıklarını söyleyen Necmettin Erbakan, "2 gün önce 48'inci parti kuruldu. Heyhat, şu ülkenin haline bak. Önüne gelen leblebici dükkanı gibi parti kuruyor. Ne oluyor? 48 tane parti. Bir metrelik çarşaf gibi bir liste gelecek. Ve bu millet, seçimde bu listede mühürü basacak. Biz milletimizi çok iyi tanıyoruz, milletimiz mühürü nereye basacağını çok iyi biliyor. Ne yaparlarsa yapsınlar. Masa başında birer tane anket uydurmuşlar, bir sürü palavra. Hiç birinin 10 paralık kıymeti yoktur. Bu millet bunların hepsini elinin tersiyle itip atacak" dedi. "Bu akşam Balıkesir'de başlayan Kuvva-i Milliye hareketi gerçeğin en açık ispatıdır" iddiasında bulunan Erbakan, şunları kaydetti:
"Ne yaparsanız yapın, biz Milli Görüş'ten ayrılmayız. Biz yeni bir dünya kuracağız. İstiklal Savaşı'ndan önce Amerikan mandasını isteyenler vardı. Bu millet onlara karşı 'Ya İstiklal Ya Ölüm' dedi, 'biz mandayı kabul etmeyiz' dedi. İstiklal Savaşı'nı başardı ve böylece vatanımızı, milletimizi kurtardı. Bugün, 84 sene sonra kelimeler değişmiş, Amerikan mandasını istiyorum demiyor, IMF'yi istiyorum diyor. Aynı zihniyet, 'kölelik istiyorum' diyor. Meclis'te bir kanun yapılırken, merdivenlerden paldır küldür birtakım milletvekilleri iniyor, komisyona geliyor, şu anda IMF'den bir telefon aldık, kanunun şurasına virgül koyacaksınız, şunu koyacaksınız, bunu koyacaksınız. Bu nasıl bağımsızlık? İşte bundan dolayıdır ki, önümüzdeki seçim Amerikan mandası mı, IMF mi? Milli Görüş mü? Bunun seçimidir. Bu millet nasıl İstiklal Savaşını yaptıysa, aynı aşkla, aynı Kuvva-i Milliye ruhuyla bağımsızlığı, milli görüşü seçecek. Yaşanabilir Türkiye'yi, yeniden büyük Türkiye'yi ve yeni bir dünyayı kuracak. Kimsenin bundan şüphesi olmasın."
ERBAKAN'IN İDDİASI Geceye çoğu Saadet Partili yaklaşık 3 bin kişi katıldı. 54. Hükümet döneminin üyeleri ile SP Genel Başkan Yardımcısı, SP Genel Sekreteri ve SP'li birçok milletvekili ile TBMM İdare Amiri ve Divan Üyesi olan SP Konya Milletvekili Lütfü Yalman gibi birçok partilinin hazır bulunduğu gecede konuşan Necmettin Erbakan, 54. Hükümet'in Türkiye'yi bataklıktan kurtardığını söyledi. Refahyol dönemini öven Erbakan, Saadet Partisi'nin iktidar olacağını iddia etti.
Konuşmasının sonunda sıcağın da etkisiyle yorulan Erbakan, kürsünün arkasında sandalyeye oturarak bir süre dinlendi. Sıcak ve havasızlıktan bunalan Erbakan, gece yarısı ayrıldığı salondan, 06 RP 125 plakalı Mercedes otomobiliyle Altınoluk'taki yazlığına hareket etti.