Türkiye 20. Uluslararası Jeofizik Kurultayı'na katılan deprem uzmanı Prof.Dr. Ahmet Ercan, 2045 yılından önce büyük bir deprem beklemediğini söyledi.Antalya'da düzenlenen 20.Uluslararası Jeofizik Kurultayı'nda Türkiye'deki depremler masaya yatırılırken, Tekirdağ'dan gelen deprem haberi üzerine gözler İstanbul'a çevrildi. "İstanbul'da büyük deprem ne zaman bekleniyor?" sorusuna cevap uzmanlardan geldi. İstanbul'da 2045'den önce büyük bir deprem beklenmediği bildirildi.Deprem uzmanı Prof. Dr.Ahmet Ercan, tartışmalarda ortak kanının Kuzey Marmara’nın Batı Kolu olan Marmara Ereğlisi’nin gerginliğinin Sivriada koluna göre daha da artırmış olması olduğunu savundu. Prof.Dr. Ercan, jeofizik belirtilerden bahsederek şöyle konuştu: "Sanki Gölcük depremi öncesindeki belirtileri andırmasıydı’. Bu bilimsel tartışmayı ince eleyip sık dokuyarak, ayrıca titizlikle tartarak aramızda sürdürdük. Bugün 27 Kasım 2013. 06:13’de Marmara Ereğlisi deniz içinde 4,7 büyüklüğünde bir küçük deprem oldu. Ardından bir deprem de 4.0 büyüklüğünde yakın yerde 06:21‘de oldu. Bu alıştırma depremlerin odak konumu, tıpı tıpına 7,0 ile 7,2 büyüklüğünde deprem beklediğim gevrek granit katmanı içinde. 7 ile 10 kilometre derinde oldu. Granit katmanı oldukça gevrek. Ayrıca kırılgan. Bu depremler, jeofizik bilimcilere beklenen Marmara Ereğlisi depremi için ön bilgilendirme yapıyor."Prof.Dr. Ercan, "Marmara Ereğlisi depremi, Sivriada depreminden önce mi olacak" konusuna şöyle açıklık getirdi: "Ben bunu pek beklemiyorum. Ancak, nasıl önce batıdaki Gölcük depreminden 2 ay sonra, izci deprem doğuda Düzce’de olmuş ise, Sivriada-Marmara Ereğlisi sırası, Marmara Ereğlisi-Sivriada depremleri olarak değişirse şaşırtıcı olur. Ancak, olasılığı vardır. Ancak bu hiç olmayacağı anlamına da gelmez."ŞAŞIRTICI DEĞİLBüyük deprem gelinceye değin arada bir 4, 4.5, 5 ve 5.5 büyüklüğünde depremlerin vurmasının şaşırtıcı olmayacağını belirten Prof.Dr. Ercan, şunları söyledi: "14 yıldır söylüyorum. Bu onlardan ikisi diye düşünüyorum. Kandilli Gözlemevi jeofizik bilgilerine, 1970’den beri Marmara’da depremcik (öncü deprem) sayımları yılda 2 bin iken, 1999 Gölcük depreminden sonra 2000 yılında 3 bin 500’ü aştı. 2004’de 7 bini bulmuştur." Gerilen ortamlarda bunun beklenen bir durum olduğunu belirten Ercan, sözlerine şöyle devam etti: "Bu duruma artçı depremlerin katkısı olsa bile, Marmara’da kırıcı gerilimin birikmekte olduğunun önemli bir jeofizik göstergecidir. Yılda Marmara’da gerilme biriminden oluşan yamulma 2 ile 3 santimetredir. Marmara’da depremlerde atım 2 ile 3 metredir. Son yıkıcı depremler, Adalar 1894'ten beri 119 yıl, 1912’den beri 101 yıl geçtiğine göre, yer kabuğu 2 ile 3 metrelik kırılma gerginliğine 2004’de ulaşmış olmalı. Buna bakarak bu yıllarda İstanbul depremi olabilir denilebilirdi. Ancak gecikmesinin nedeni 1999’da 7,5 olan depremde boşalan gerilmenin beklenenden üç kat çok olması, Marmara’da aşırı dinginliğe neden olmuştur. O nedenle Marmara yeni bir deprem üretip yerin kırılma direncini yenmesi için henüz kendini toparlayamadığı kanısındayım. Beklenen deprem beni şaşırtmazsa 2045’den önce olmaz. Ancak, yerin gerginlik birikimi doğrusal çalışmıyor."DENİZDE YANGIN ÇIKARMarmara Ereğlisi'nde denizde bulunan Rusya'dan gelen doğalgazın biriktiği alanda deprem riski bulunduğunu ve önlem alınması gerektiğini belirten Prof.Dr.Ercan, sözlerini şöyle tamamladı: "Deprem eğim atımlı olarak oluşacak. Beni ürküten bir olay var. Türkiye olarak Rusya’dan gelen gazı burada depoluyoruz. Burada biriktiriyoruz. Biriktirme yerinin altında deprem olacak ocak var. Deprem olduğu zaman deniz yangını çıkar. Yangınla birlikte büyük bir kıranla sonuçlanır."
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz