KAYSERİ (AA) - MURAT ASİL - Kayseri'de, Erciyes Dağı'ndaki volkanik taşların eritilmesiyle elde edilen taş yünü, hem topraksız tarımda bitkilere hayat veriyor hem de milli ekonomiye katkı sağlıyor.
Erciyes Dağı'nın eteklerinden çıkartılan bazalt taşı, Kayseri Organize Sanayi Bölgesi'nde faaliyet gösteren fabrikada yaklaşık bin 600 derece ısıya ulaşan ocaklarda eritilerek taş yünü elyaf haline getiriliyor.
Uzun yıllar yalıtım malzemesi olarak kullanılan taş yünü, son dönemde topraksız tarım sektöründe de tercih edilmeye başlandı. Taş yünü, Erciyes'in volkanik taşlarından üretilmesinden dolayı içinde toprakta bulunan birçok minareli de barındırıyor.
Fabrikanın genel müdürü Harun Hasyüncü, AA muhabirine yaptığı açıklamada, TÜBİTAK ile yaptıkları topraksız tarımda taş yününün kullanımı çalışmaları neticesinde bu ürünün ortaya çıktığını söyledi.
Dünyada çok yaygın olan topraksız tarımın Türkiye'de de yaygınlaştığını aktaran Hasyüncü, "Günümüzde artık toprak yerine bunun muadili olan bazı ürünler kullanılmaya başlandı. Taş yünü bunlardan biri. Aslında topraktaki minerallerin bir çoğu taş yününde de var. Biz burada inşaat sektörüne hitap eden değil, tarım sektörüne hitap eden bir elyaf geliştirdik. Bu elyafla beraber özellikle topraksız tarım seracılığında ürünlerimiz kullanılmaya başlanmış oldu." diye konuştu.
Hasyüncü, bu yöntemde geleneksel topraklı tarıma göre verimin kat kat artığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Taşı parçalayıp taş yünü haline getiriyoruz. İçinde silis, kalsiyum, magnezyum, demir var, bunlar toprağın içinde de olan mineraller. Taş yününün toprağa göre avantajı, içinde herhangi bir böcek yetişmiyor olması. Böcek yetişmediği için de herhangi bir ilaç ve kimyasal kullanımı olmuyor. Aslında ilaç kullanılmadığı için de organik bir yetiştirme oluyor. Domates seracılığı topraklı tarım şeklinde yapılıyorsa dönümde ortalama 10 ton ürün alınırken, taş yünü kullanılırsa bu 35-40 tonlara kadar çıkabiliyor. Özellikle elyafın içinde kök çok daha hızlı bir şekilde büyüyebiliyor, kök büyüdüğü zaman bitki de hızlıca büyüyebiliyor, verimlilik daha fazla olmuş oluyor."
- "Dünyada ciddi bir oyuncu olarak rol almayı planlıyoruz"
Topraksız tarımında kullanılan malzemelerin daha önce Fransa ve Danimarka'dan ithal edildiğini anlatan Hasyüncü, "Şu anda yerli kaynaklarla üretmiş olduğumuz ürünleri iç pazara sunuyoruz." dedi.
Hasyüncü, Türkiye'de topraksız tarımın toplam seracılığın yüzde 2-3'ünü oluşturduğunu ancak hızla geliştiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Aslında çok pahalı bir ürün. Bizim üretimimizle beraber fiyatlarda da gözardı edilemeyecek düşüşler oldu. İthalatın önünün kesilmesi ve üretmiş olduğumuz ürünün özellikle dış ticaret açığının kapanması yönünde katkı sağladığını söyleyebilirim. Toplam seracılık içinde topraksız tarım pazarının yüzde 2-3 olduğu tahmin ediliyor. Bu pazarın her geçen gün artması bekleniyor. Avrupa'da bu oran yüzde 15-20'lerde. Türkiye'deki rakamların Avrupa'daki oranlara geleceğini tahmin ediyoruz. Dünyada bu pazarda ciddi bir oyuncu olarak rol almayı planlıyoruz. Türkiye'nin en büyük taş yünü, ilk seramik yünü üreticisiyiz ve topraksız tarımda dünyada 3'üncü üreticiyiz. Bundan sonraki süreçte de ülke ekonomisine katı sağlayacak atılımlar ve yeniliklerle vatanımıza en iyi şekilde hizmet etmek istiyoruz."