ANKARA (İHA) - SHP eski Genel Başkanı Prof. Dr. Erdal İnönü, Cumhurbaşkanlığı tartışmalarına katılarak, "Bence ismin önemi yok, ama laik eğitime inanmış bir insan Cumhurbaşkanı olmalıdır" dedi.
İnönü, "Başbakan Erdoğan Cumhurbaşkanı olmalı mı?" şeklindeki soruya ise "Siyasetçi olmadığım için bu soruya doğrudan cevap veremem. Seçecek ve seçilecek olan ben değilim, sizde değilsiniz. Cumhurbaşkanı'nı milletvekilleri seçecek" cevabını verdi.
Eski siyasetçi Erdal İnönü, kız kardeşi Özden Toker ile birlikte babası İsmet İnönü'nün ölümünün 33. yıldönümü nedeniyle düzenlenen anma programına katıldı. Bir kitapevinde, bu hafta piyasaya çıkan Can Dündar ve Bülent Çaplı'nın yazdığı, "İsmet Paşa" isimli kitabın tanıtımına katılan İnönü, vatandaşların sorularını yanıtladı. Babası merhum İsmet İnönü'nün kendisinin siyasete girmesini istemediğini anlatan Erdal İnönü, siyasete giriş macerasını şöyle dile getirdi:
"Yaşamımın büyük bir bölümünü üniversitelerde geçirdim. Bölüm başkanlığı, dekanlık, rektörlük görevlerinde bulundum. Sonra bir gün gün geldi, Türkiye'de çok şey değişti. Partiler kapatıldı, eski siyasetçilere yasak geldi yani bu işi iyi bilenler ortada yoktu. Yeni kurulan partiler özellikle üniversitelerden ve emeklilerden kadro kuruyordu. Bana da siyasete girmem için teklif geldi. Önce bu teklifi kabul etmedim ama sonra bunu görev olarak addettiğim için kabul ettim. Üç aylığına siyasete girdim 12 yıl geçti. Ben düşünmeyi ve yazmayı severim, bu nedenle siyaseti bıraktım."
İnönü, Atatürk ile İsmet İnönü'nün neden yollarının ayrıldığına ilişkin bir soru üzerine, "Tam ayrılığın nedenini bilmiyorum. Babam ve Atatürk 1. Dünya Savaşı sonrası bir araya geliyorlar. Birlikte radikal devrimlere imza atıyor. 13 yıl beraber olmuşlar. Bir çok ülkede böylesine büyük devrimler yapılırken, ekipler değişir ama Atatürk ve babam birlikteliklerini hiç bozmamışlar. Asıl şaşılacak şey, bunca yıl nasıl birlikte kalmayı başarmışlar? Yolları ayrılıyor ama kardeşlikleri devam ediyor. Ben bu ayrılma nedenleri üzerinde fazla durmuyorum" şeklinde konuştu.
İnönü, "İrtica tehlikesi hızla büyüyor, Türkiye şeriat devletine doğru götürülüyor. Bu durum karşısında sorumluluk hissediyor musunuz?" sorusuna ise, "Ben ömür boyu siyaset yapmak için siyasete girmedim. İrtica önemli bir engel ve geçmişten gelen bir yapı. Ben iyimserliğimi koruyorum. Bu toplumun kendisini irticaya teslim edeceğine inanmıyorum. Benim gayretim olmadan da bunu atlatabiliriz" karşılığını verdi.
Türkiye'nin AB'ye üyeliğini değerlendiren İnönü, şöyle devam etti:
"Onlar bizden daha mı erdemli, cesur ve zeki? Hayır. Buradakiler en az onlar kadar zeki, cesur, çalışkan ve erdemlidir. Ama onlar geçmişlerini bilim, teknoloji ve araştırmaya ayırdı. Bugün kullandığımız aletlerin çoğunu önce onlar keşfetti. Bu açığı kapatmadan onlara yetişemeyiz."
Erdal İnönü, "Sizce kim cumhurbaşkanı olmalı?" sorusuna, "Laik eğitime inanmış bir cumhurbaşkanı olmalı" cevabını verdi. İnönü, "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı olmalı mı?" sorusu üzerine ise, "Siyasetçi olmadığım için bu soruya doğrudan cevap veremem. Seçecek ve seçilecek olan ben değilim, siz de değilsiniz, cumhurbaşkanını milletvekilleri seçecek. Ama dediğim gibi laik eğitime inanmış biri cumhurbaşkanı olmalıdır" şeklinde konuştu.