HABER

"Erdemir'i peşin parayla alacağız"

ANKARA (İHA) - Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Zafer Çağlayan, İcra Kurulu Başkanı olduğu Ortak Girişim Grubu'nun Erdemir'i peşin parayla alacağını ve 1 milyon dolar olarak açıkladıkları Ortak Girişim Grubu'na katılım tabanını aşağı çekeceklerini açıkladı.

Çağlayan, ASO'nun Ağustos ayı Meclis Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, işsizlik, istihdam ve gündemdeki konulara değindi. Konuşmasında, Dünya Bankası'nın, Türkiye'yi de ilgilendiren işsizlik-istihdam raporundan da veriler açıklayan Çağlayan, toplam nüfus içindeki çalışanların oranın Türkiye'de yüzde 40, AB'de ise yüzde 63 seviyesinde olduğunu bildirdi. 55-64 yaşları arasındaki çalışan nüfusun, toplam nüfusa oranının OECD ülkelerinde yüzde 51, AB'de yüzde 41 olmasına rağmen Türkiye'de yüzde 33 seviyesinde bulunduğunu kaydeden Çağlayan, "Yani erken emekli oluyoruz" diye konuştu. Çağlayan, 1980-2004 döneminde Türkiye'nin nüfusunun 23 milyon artmasına rağmen oluşturulan net istihdam rakamının 6 milyon olduğuna dikkati çekti. Türkiye'nin 2010 yılına kadar yüzde 70'lik çalışan nüfus oranına ulaşabilmesi için toplam 14 milyon net istihdam sağlamak zorunda olduğunu vurgulayan Çağlayan, şu anki trendle Türkiye'nin önümüzdeki 6 yıl sonunda ancak 1.5 milyon istihdam oluşturabileceğini belirtti.

Çağlayan, istihdam artışını hızlandırmak için Dünya Bankası'nın, Kıdem Tazminatı sisteminde reform yapılmasını, esnek çalışmayı kısıtlayan yasal düzenlemelerin değiştirilmesini ve işsizlik sigortası primlerinin düşürülmesini önerdiğini de sözlerine ekledi.

20 yıl çalışan bir işçiye; OECD ülkelerinde 6 aylık, Doğu Avrupa ülkelerinde 4 aylık ve orta gelirli ülkelerde ise 10 aylık tazminat ödenmesine rağmen, bu tazminat rakamının Türkiye'de 20 aylık ücrete eşit olduğunun altını çizen Çağlayan, bir işçinin kıdeme hak kazanması için Türkiye'de 12 ay, OECD ülkelerinde 40 ay, Doğu Avrupa ülkelerinde 20 ay, Afrika ülkelerinde ise 33-34 ay çalışmalarının gerektiğine işaret etti. Çağlayan, Dünya Bankası raporunun, Türkiye'de 2001 krizi gibi 3 kriz yaşansa bile İşsizlik Fonu'nda biriken 16 milyar YTL'nin yeterli olacağını söylediğini ifade etti.

Önceki dönemlerde hazırlanan ve adına Sosyal Güvenlik Reformu denilen düzenlemesinin reform kelimesini kirlettiğini kaydeden Çağlayan, hükümete, yeni yasama yılında ele alacakları sosyal güvenlik alanındaki düzenlemelerin, mevcut sıkıntıları çözmeye yönelik yaptırımları içermesine dikkat etmesi uyarısında bulundu.
Türkiye'de 70 milyon nüfus bulunduğunu ve buna göre bir sosyal güvenlik şemsiyesinin oluşturulduğunu belirten Çağlayan, söz konusu sosyal güvenlik şemsiyesinin altında 81 milyon hesabın bulunduğunu belirtti. Çağlayan, "70 milyonluk Türkiye'de, 81 milyon sosyal güvenlik şemsiyesinden faydalanan var. Bunların büyük bir çoğunluğu parazit, asalak. Bu konuda hepimizin hassasiyet göstermesi lazım" dedi.

KOBİLER İÇİN ANADOLU YAKLAŞIMI 2001 krizi sonrası uygulanan "İstanbul Yaklaşımı"nın çok sayıda büyük şirkete rahat nefes alma imkanı sağladığını belirten Çağlayan, ortaya attığı Anadolu Yaklaşımı fikrinin de KOBİ'leri rahatlatacağını bildirdi. Çağlayan, Anadolu Yaklaşımı'nın; desteklenmesi durumunda hemen faaliyete başlayabilecek, ödeme güçlüğü içinde olan, kredi konusunda bankalarla arası bozulmuş ve işletme sermayesi sıkıntısı çeken KOBİ'lere yönelik düzenlemeler içermesi gerektiğini anlattı.

Konuşmasında, genel ekonomik değerlendirmede de bulunan Çağlayan, 2006 yılının, 2005 yılından daha zorlu geçeceğini, bunda da yükselmekte olan petrol fiyatlarının büyük önem taşıyacağını söyledi. Çağlayan, uluslararası piyasada yükselen petrol fiyatları ve faizlerin Türkiye açısından olumsuz etkilerinin olacağına dikkat çekti.
ASO Başkanı Çağlayan, ekonomi yönetiminin üzerinde hassasiyetle durması gereken konuların başında cari açık ve dış ticaret açığı konularının olduğunun altını çizdi. Türkiye'nin ithalatında yer alan ara mallarının ihracatla negatif bir etki içerisine girmeye başladığını vurgulayan Çağlayan, endişesinin ise ara malı ithalatının giderek sanayi malı ithalatına dönüşmesi olduğunu dile getirdi.

Türkiye'nin, tarihi boyunca yaptığı özelleştirmenin yaklaşık 1.5 katını sadece bu yıl gerçekleştireceğini ifade eden Çağlayan, özelleştirmeden sağlanması planlanan gelirin er ya da tahsil edileceğini, bu nedenle bu konunun önemli olmadığını bildirdi. Çağlayan, Türkiye'nin 15 milyar dolarlık bir özelleştirme geliriyle karşılaşacağını ve bu paranın da büyük çoğunluğunun peşin olarak tahsil edileceğine inandığını kaydetti.

Konuşmasında, Erdemir özelleştirmesi için oluşturulan Ortak Girişim Grubu İcra Kurulu Başkanı olduğunu anımsatan Çağlayan, "Grubumuz, Erdemir özelleştirmesinde Erdemir'i peşin parayla alacak. Böyle bir kararımız var. Grubumuza katılmak isteyenlere kapımızın açık olduğunu ifade etmek istiyorum. Geniş bir katılımın olacağına inanıyorum. Önümüzdeki günlerde Türkiye'deki herkese bir çağrımız olacak. Daha önce açıkladığımız 50 milyon dolarlık tavan, 1 milyon dolarlık da taban rakamını daha da aşağı seviyeye çekeceğiz" dedi. Bu konuda Türkiye'nin her yerinden yardım ve hibe teklifleri aldıklarını açıklayan Çağlayan, ortak bir kültürün oluşmasının özelleştirmeye bir ivme kazandıracağını savundu. Çağlayan, Türkiye'de gerçekleştirilen özelleştirmenin takdire şayan olduğunu belirterek, "İnşallah 2006 yılında Türkiye gündeminde kalmamak üzere tüm özelleştirmelerin bitirileceğini ümit ediyorum" şeklinde konuştu.

3 Ekim'de başlayacak müzakereler konusunda Fransa'nın yapmış olduğu "tuluat-tiyatroyu" anlamakta güçlük çektiğini ifade eden ASO Başkanı Çağlayan, "Düşünüyorum, Fransa'yı Güney Kıbrıs Rum Kesimi niye ilgilendirir? Lisanı Fransızca değil. Daha önce kolonilik yapmamış. Fransa'nın Kıbrıs Rum Kesimi ile ilişkisi nedir, bilemiyorum. Ama Fransa'nın ikide bir Kıbrıs'ı Türkiye'nin AB yolunda önüne getirmesinin tek bir izahı var, adamlar, Türkiye'yi iç politikalarına alet etmek istiyorlar. İnşallah kendi kamuoyları onlara gereken tokadı getirecektir" açıklamasında bulundu.

En Çok Aranan Haberler