Erdoğan 7. Türkçe Olimpiyatları'na katıldı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dünyanın dört bir yanından şu anda Türkçe'nin konuşulması mücadelesini veren bir çalışma, bir organizasyon olduğunu belirterek, "Bugüne kadar bu mücadeleyi sürdüren tüm kardeşlerime, tüm yönetici kardeşlerime ve görev alan tüm öğretmen kardeşlerime, şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. Bu kardeşlerimi Osmanlı'nın akıncıları olarak görüyorum" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, 7. Türkçe Olimpiyatları'nın Ana Günü'ne katıldı. ASKİ Spor Salonu'nda gerçekleştirilen tören Kongolu 4 ve 5 yaşındaki iki küçük kızın İstiklal Marşı'nın 10 kıtasını okumaları ile başladı. Daha sonra 115 ülkeden gelen ve Türkçe konuşan çocuklar seremoniyle sahneye geldi. Finale kalan çocukların Türkçe şiir, şarkı ve halkoyunları gösterileri salondaki izleyiciler tarafından büyük beğeni topladı. Ekmek Teknesi isimli dizide 'Heredot Cevdet' tiplemesini canlandıran iki Nijeryalı çocuğun gösterileri, Başbakan Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan'ın salona girişleri ile yarıda kesilirken, yeniden sahneye gelen Nijeryalı çocuklar, "Sizin için en baştan başlıyorum" diyerek gösterilerini yeniden sunmaya başladılar. Başbakan Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan sık sık yanlarına gelen çocukları öperek, onlarla ilgilendi.

Gösterilerin ardından Başbakan Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, sahneye çıkarak yurtdışında Türkçe eğitim veren okullardan mezun olarak öğretmenliğe başlayan üç kişiye plaketlerini verdi. Burada ilk sözü alan Emine Erdoğan, "Harikulade anlar yaşadığını" belirterek, başarılarının artarak devam etmesini dilediğini söyledi. Başbakan Erdoğan da, spikerin de dediği gibi, Türklerin çapulsuz, hiçbir şeyi olmayan insanları görünce ağladığını belirterek, "Ama şimdi kolbastı izleyince, o delikanlıyı ve diğerlerini özgüven içinde dinleyince, kızlarımızı özgüven içinde dinleyince gerçekten orada da yine duygularımız depreşti ve şahsen gönlümden evet ağlamaklı oldum" ifadelerinde bulundu.

İki gün önce Moldova'ya gittiğinde kendisini oradaki Türk okulunun öğrencilerinin Türk bayraklarıyla karşıladıklarını anlatan Erdoğan, aynı şekilde dünyanın değişik ülkelerinde de yine Türk okullarının öğrencileri ile bir araya geldiklerini söyledi. Dünyanın dört bir yanından şu anda Türkçe'nin konuşulması mücadelesini veren bir çalışma, bir organizasyon olduğunu belirten Erdoğan, şöyle devam etti:"Dil sıradan bir olay değil. Dil bizde aynı zamanda gönül anlamına gelir. Yani edebiyatımızda ehl-i dil ifadesi var. Bu bir diğer anlamıyla da ehl-i gönül demektir. Gönül ehli, dil ehli. Dünyanın bir diğer ucunda eğer Türkçe konuşan varsa ona gönüllerimizle ulaşabilmek ve onunla aynı derdi paylaşabilmek işte onunla gerçekleşiyor. Bugüne kadar bu mücadeleyi sürdüren tüm kardeşlerime, tüm yönetici kardeşlerime ve görev alan tüm öğretmen kardeşlerime, şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. Bu kardeşlerimi Osmanlı'nın akıncıları olarak görüyorum. Bu kardeşlerimiz oraya dilimizle gittiler. İşte Faruk Nafiz'i dinledik, Nazım Hikmet'i dinledik, Yunus'u dinledik, Ali Şir Nevai'yi dinledik; hep bu öğretmen kardeşlerimizin orada verdikleriyle. Bundan dolayı hepsini tebrik ediyorum ve başarılar diliyorum."

Konuşmalarının ardından Kongolu iki küçük kız çocuğunun sahneye gelmeleri üzerine, Başbakan Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan çocukları öperek sevdiler. Başbakan Erdoğan çocuklardan birini kucağına alarak severken, Emine Erdoğan da eğilerek çocukları öptü.

Programda ayrıca, Ali Şir Nevai Türk Dili Özel Ödülleri de verildi. Thomas Mişel, Mihail Miyer, ödüllerini Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın elinden alırken, Prof. Dr. Rastislav Borisoviç Ribakov ve Prof. Dr. Kemal Eraslan da ödüllerini Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu'nun elinden aldı. Program, çocukların hep birlikte sundukları gösterinin ardından sona erdi.

İHA