Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün partisinin 120. Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’na katıldı. Erdoğan, şu mesajları verdi:
ÇİRKİN BİR TESPİT: Kudüs meselesi, bölgede zaten sıkıntılı olan durumu, çok daha içinden çıkılmaz bir hale getirdi. Kudüs’ü Filistinliler’in başkenti olarak ilan etmek suretiyle bu durum karşısındaki tavrımızı net bir şekilde ortaya koyduk. BM Güvenlik Konseyi, Amerika’nın vetosu üzerine bu konuda bir karar alamadı.Buradan bir kez daha hatırlatıyoruz ki dünya 5’ten büyüktür. Hele hele 1’den hayli hayli büyüktür, 196 kez büyüktür. Amerika’nın konunun Genel Kuruldaki görüşme öncesinde gösterdiği tavır da insanlığın vicdanında derin yaralar açmıştır. Demokrasi tarihine bu çok çirkin bir tespit olarak girecektir. Ve affedilmez bir tespit olarak demokrasiler tarihinde yerini alacaktır. ‘Ben güçlüyüm, benim nükleer başlıklı silahlarım var, benim her türlü uçaklarım, bombalarım var’. Bunlar size güç kazandırmaz. Yanınızda sadece İsrail’i bulursunuz veya ona benzer beş altı ülkeyi, bununla beraber karşınızda 128 ülkenin dimdik ayakta durduğunu gösterir.
TEK TEK TEHDİT: Çekimser davranan veya katılmayanların yeri de büyük ihtimalle 128’in yanı idi. Bizim son ana kadar tespitimiz 160 ila 190 arası, oradan bir kabul oyunun çıkacağı istikametindeydi. Ama Beyaz Saray telefonların başına geçti, oradan bu ülkeleri tek tek tehdit ettiler, açıktan tehdit ettiler. ‘Biz, hem dolarları vereceğiz buna rağmen bizim karşımıza dikilecekler’ dedi. İnsanoğlunun hele hele devletlerin demokratik iradeleri ne zamandan beri paralarla satın alınmaya başlandı. Şunun bir defa bilinmesi lazım; demokrasi, iradelerin satın alındığı bir anlayış, bir sistem, bir rejim değildir. Eğer böyle yaklaşanlar varsa onlar da dersini almaya mahkumdur. Hiçbir ülkenin açık hukuksuzluk ve adaletsizlik örneği olan bu tür durumlarda, mali ve siyasi gücüne güvenerek tüm dünyayı pervasızca tehdit etmeye de hakkı yoktur. BM Genel Kurulu, tehditlere rağmen, onurlu bir duruş sergileyerek, 128 kabul oyuna karşı dokuz ret oyuyla Kudüs ile ilgili kararı kabul etmiştir. Amerika’nın, Kudüs ile ilgili attığı adımın hukuksuzluğu ve uluslararası toplum tarafından meşru görülmediği ortaya konuldu. Temenni ederim ki ABD başını iki elinin arasına alır, bu durumu değerlendirir.
HIZLA FAŞİZME KAYIYOR: (CHP Grup Başkanvekili Engin Altay’ın, ‘Bu hükümet dünyanın en doğru işini bile yapsa, bizim bu hükümeti alkışlayacak halimiz yok. Milletin bize verdiği görev bu kardeşim’ sözlerini dinleterek) Adam sirkatin söylüyor, şecaat arz ederken. Demediği için zaten sizi on yıllardır bu ülke ktidar yapmıyor, akıllanın. Ana muhalefetin başındaki zat Türkiye’nin önünde iki tercihten birini yapacağını söylüyor. Bunları da demokrasiden yana olanlar ile otoriter rejimden yana olanlar olarak ifade ediyor. CHP, tıpkı tek parti döneminde olduğu gibi tekrar hızla faşizme kayıyor.
ŞİRKET KURAMAMIŞ: Ben kendisine meydan okudum, ‘Eğer söylediklerin doğruysa makamı da siyaseti de bırakacağım. Yalansa sen de aynısını yapacak mısın’ diye sordum. Sonra elinde salladığı kağıt parçalarının konuyla ilgisinin olmadığı anlaşıldı ama zat büyük bir pişkinlikle yoluna devam etti. Bu zat ömründe devletten aldığı maaş dışında anlının teriyle bileğinin gücüyle tek kuruş kazanamamış, ticaret yapamamış, şirket kurmamış birisidir. (Milliyet)