ANKARA (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Aleviler'in Muharrem ayı iftarında yaptığı konuşmada 'birlik beraberlik' mesajları vererek, "Sevgili canlar, ben buraya sizin mateminizi paylaşmaya değil, hep birlikte bizim matemimizi paylaşmaya geldim. Bu matem bizim matemimizdir. Bu davete gönül huzuruyla icabet ettim. Çünkü gönül huzuruyla bir davet vardı" dedi.
Başbakan Erdoğan, iftar yemeğinin ardından Hz. Ali ve Atatürk posteri önünde bir konuşma yaptı. Erdoğan, sözlerine 'Sevgili canlar' diyerek başladı. Sözlerinin başında herkesi özel bir günde biraraya getiren nazik davet için teşekkür eden Erdoğan, "Siz can kardeşlerimle, gönül dostlarımla bir arada olmaktan, yüz yüze hasbihal etmekten son derece memnunum. Tabi bu buluşmamızın bir matem vesilesi ile olması, bir Muharrem gününde gerçekleşmesi hepimiz için derin manalar taşıyor. Burada birlikte olmanın, birliğin beraberliğin sesini yükseltmenin, el ele, gönül gönüle, yüz yüze olmanın memnuniyetini taşıyoruz. Aynı inanç iklimine mensup olmanın huzuruyla, yüzyıllar boyu aynı temiz kaynaklardan su içmenin hazzıyla bugünlere geldik. Farklılıklarımız birlik içinde, vahdet ikliminde erimiş, hepimiz bir bütün olmuşuz" diye konuştu.
Muharrem ayının manasını ve önemini çok iyi bildiklerinin altını çizen Erdoğan, yüreklerinin buruk, kalplerinin mahzun olduğunu ancak gönüllerin bir ve beraber olduğunu söyledi. Umutlarının diri olduğunu ve geleceğe umutla baktıklarını kaydeden Erdoğan, hiçbir toplumun 'gelen canlar bir olalım' düsturunu bu kadar açık ve net olarak dile getirmediğini kaydetti. Erdoğan, "Sevgili canlar, ben buraya sizin mateminizi paylaşmaya değil, hep birlikte bizim matemimizi paylaşmaya geldim. Bu matem bizim
matemimizdir. Bu, duygu seli olarak bizim ortak dünyamızın bir parçasıdır. Bu davete gönül huzuruyla icabet ettim. Çünkü gönül huzuruyla bir davet vardı. Benim için de icabet gerekti" dedi.
Bu buluşmayı farklı mülahazalarla değerlendirenler olabileceğine işaret eden Erdoğan, gönül dünyalarının çok geniş ve çok kucaklayıcı olması gerektiğini bildirdi. Hiç kimsenin aklının, iradesinin, gönlünün başkasının ipoteği altında olmadığını belirten Erdoğan, şunları söyledi:
"Dinin tek bir sahibi vardır. O da yüce Allah'tır. Kimse kimseye din bahşetme, din lütfetme hakkına sahip değildir. Gönüllerin sahibi bellidir. İnanıyorum ki muhabbetimiz, sevgimiz, açık yürekliliğimiz bütün önyargıları eritecek kadar büyüktür, büyük olmalıdır. Kaldı ki bizler sadece bu vesileyle, sadece Muharrem ve matem nedeniyle biraraya gelen toplum değiliz. Biz her zaman, her yerde, tasada ve kederde, acıda ve mutlulukta da birlikteyiz. Birlikte olmalıyız. Bizim için bin yılı aşkın tecrübedir bu. Bu akşamki buluşmamız son derce tabii ve normal bir buluşmadır. Zira hepimiz hür ve özgür bir ülkenin vatandaşlarıyız. Birlik esasında daha güçlü bir millet olmanın sevdasındayız. Farklılıklarımızın altını çizmek için değil müşterek aklın, müşterek irfanın, birlik iradesinin ortaya çıkması için burada bir ve beraberiz."