Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısına yönelik açıklamalarının ardından, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
RUSYA'YA BAŞSAĞLIĞI VE TERÖRE KINAMA
Rusya'da meydana gelen terörist eylemleri gerçekleştirenlerin, ''Türkiye'de eğitim gördüğüne yönelik'' iddiaların hatırlatılarak, bu konuda bir bilgisi olup olmadığının sorulması üzerine Çiçek, terör eylemini kınadı.
Bu tür eylemlerin onaylanamayacak, hiçbir şekilde müsamaha gösterilmeyecek eylemler olduğunu kaydeden Çiçek, ''Terörden en çok acı çekmiş bir ülke olarak, dünyanın neresi olursa olsun, hele Rusya gibi uzun bir tarihi geçmişimiz ve çok sıkı ilişkilerimiz olan bir ülkede bunun meydana gelmiş olması da ayrıca üzüntümüzü artırmıştır'' dedi.
Terör konusunda, uluslararası camia ile dayanışma ve işbirliği içinde olmayı arzu ettiklerine işaret eden Çiçek, şöyle konuştu:
''Bu tip yayınların doğruluk derecesi nedir? Basında çıkan bir haber. Ama biz, Türkiye'de kimin için olursa olsun, kimin adına olursa olsun, ne sebeple olursa olsun, hiçbir terör faaliyetine veya buna müncer olacak bir çalışmaya ve faaliyete asla müsaade etmeyiz. Bunlar gazetelerde çıkan haberlerdir. Eğer, bunun gerçeklik yanı varsa Türkiye, bunun üzerine gidiyor ve gidecektir. Bu tip değerlendirmeleri zaten yapıyor.
Ayrıca Sayın Başbakan, bugün Rusya Federasyonuyla yaptığı bir telefon görüşmesiyle Bakanlar Kurulu sırasında, üzüntülerini de ifade etmiştir. Bu konudaki düşüncemizi hassasiyetimizi birinci elden de ifade etme imkanı bulduk.''
ERDOĞAN'IN ABD ZİYARETİ
Bir soru üzerine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD ziyaretinin de henüz netleşmediğini bildiren Çiçek, ''Bu konudaki değerlendirmemiz devam ediyor'' dedi.
ABD Temsilciler Meclisinin ilgili komitesinde Türkiye'ye haksız bir suçlama yapıldığını dile getiren Çiçek, ''Türkiye bunu hak etmiyor. İki ülke daima yakın ilişkiler içinde olmuş, dostane ilişkiler içinde olmuş ve iki tarafın yararına olan ilişkilerin derinleşmesinden yana arzu ifade etmiş bir ülkedir. Ama tarihçilerin vereceği kararın, parlamentolarda verilmesinin getireceği sakıncaları ifade etmeye çalıştık. Onun için bu değerlendirmeler devam ediyor''diye konuştu.
ERMENİSTAN İLE YAPILAN PROTOKOL
Çiçek, bir gazetecinin, ''Ermenistan ve Türkiye arasındaki protokol sürecinde, Ermenistan'dan bazı açıklamalar geldi. Protokol sürecinin sekteye uğrayabileceği yönünde... Bundan sonra süreç, protokoller açısından nasıl olacak?'' sorusuna, şu yanıtı verdi:
''Bu konuyla ilgili bir açıklama gerekiyorsa Dışişleri Bakanlığımız zaten fayda görüyorsa bu açıklamaları yapıyor.
Türkiye, altına imza koyduğu ister anlaşma, ister belge bunun arkasındadır. Ancak, bu gelişmeler bizim irademiz dışında, Türk tarafından değil, başka taraftan sabote ediliyorsa bunu da dünya kamuoyunun görmüş olması lazım. Bu sürecin en evvel sıkıntıya girmesinin sebeplerinden bir tanesi, Ermenistan Anayasa Mahkemesinin vermiş olduğu karardır. Arkasından bununla ilgili tabii Türkiye de bir açıklama bekledi. Onun için biz o protokolün altında ne varsa o imzamıza sahibiz. Ancak bu tek taraflı gerçekleştirilecek bir husus değil. İki tarafın da kendi yükümlülüklerini yerine getirmiş olması şartıyla bir anlam ifade edecektir. Bugün bu konuyu konuşmadık ama bir değerlendirme gerekiyorsa kamuoyu açısından onu Dışişleri Bakanlığımız zaten geciktirmeden yapıyor.''
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ
Çiçek, ''Anamuhalefet partisinin bugün bir iddiası oldu. AK Parti'nin Anayasa teklifi ile ilgili iki ayrı imza listesi olduğu ve birinde TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin'in imzası bulunduğu yönünde. Buna ilişkin değerlendirmenizi alabilir miyiz?'' diyen bir gazeteciye, ''Bunu hiç bilmiyorum. Bunu şimdi ilk defa, girerken toplantıya bir arkadaşınız söyledi. Bu TBMM'nin faaliyetidir. Bunu gruptaki arkadaşlar bilir. AK Parti olarak bizim yeteri kadar sayımız var. Öyle kıl payı teklif verecek bir çoğunluğa sahip değiliz. Bildiğim kadarıyla 216 civarında arkadaşımızın imzasıyla verildi. İcap oluyorsa bu tamamlanır da. Onun için onu bilmiyorum. Ama yeteri kadar sayımız var. O konuyu grup başkanvekili arkadaşlarımıza sorarsanız onlar daha doğru açıklama yapabilir'' yanıtını verdi.
KAMU GÜVENLİĞİ MÜSTÜŞARLIĞI
''Kamu Güvenliği Müsteşarlığı hala boş. Bu konu bugünkü Bakanlar Kurulu toplantısında ele alındı mı?'' sorusuna ise Çiçek, ''Bunlar Bakanlar Kurulu gündeminde olacak konular değil. Çünkü kamu düzeni ve güvenliği ile ilgili müsteşarlık İçişleri Bakanı'na bağlı olarak kurulmuştur. Dolayısıyla Sayın Bakan bununla ilgili hazırlıkları yaptığı anda zaten atama da yapılacak demektir. Onun için Bakanlar Kurulundan karar ihdasına gerek olmayan bir konudur. Dolayısıyla da gündemimize gelmiş değil'' karşılığını verdi.
Bakan Çiçek, bir gazetecinin askeri mahkemelerle ilgili yasada öngörülen değişiklikle ilgili ''Hepsi askeri hakim olacak değil mi?'' sözleri üzerine, ''Bundan sonra ister kuvvet komutanlıkları bünyesinde, ister Genelkurmay Askeri Mahkemelerinde görev yapan hakimlerin tamamı, hakim statüsünde olacaktır. Yani subaylardan müteşekkil olmayacaktır, Anayasa Mahkemesinin verdiği karar çerçevesinde... Bu bir uyum yasasıdır, çıkarılacak olan...'' dedi.
RTÜK ile ilgili tasarıdaki sermaye yapısıyla ilgili soru üzerine, şu anda yabancı sermaye payının yüzde 25 olduğunu ve düzenlemenin bunun artırılmasıyla ilgili olduğunu belirten Çiçek, ''Bu, tasarı hazırlanırken sektörün temsilcileri, ilgili birimleriyle beraber yapılmış bir çalışma. Gerekiyorsa bunun ayrıntısını Sayın Arınç'tan sorabilirsiniz. Genel çerçevesini sizlere söylemeye çalıştım. Belli ki bu nispet artırılacaktır'' diye konuştu.