Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye'nin ne gelirlerinde ne giderlerinde ne borçlanmasında ne borçlarını ödemesinde en küçük bir sıkıntısı yoktur." dedi.
ATO Congresium'da düzenlenen iftarda konuşan Erdoğan, Ankara Ticaret Odasının geçen nisan ayında seçilen yönetimini tekrar tebrik etti.
Erdoğan, oda yönetiminin, aralarında 15 Temmuz gazilerinin de bulunduğu isimlerden oluşmasından ayrıca memnuniyet duyduğunu söyledi.
Sanayide ve ticarette giderek yükselen bir güç haline gelen Ankara'nın, sadece bürokrasisiyle değil, üretim ve ihracat gücüyle de ekonomide belirleyici hale gelmeye başladığına işaret eden Erdoğan, "Savunma sanayisi başta olmak üzere yüksek teknoloji gerektiren alanlarda gösterdiği atılımın Ankara'yı çok farklı bir yere doğru götürdüğüne inanıyorum." şeklinde konuştu.
Türkiye'nin şehitleri ve gazileri sayesinde üstesinden geldiği saldırıların, ekonomik ayağının bulunmamasının mümkün olmayacağına dikkati çeken Erdoğan, şunları söyledi:
"İşte bu ekonomik saldırıları da Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğimiz, İstanbul Ticaret ve Ankara Ticaret odalarımız başta olmak üzere iş dünyamızın desteğiyle karşılıyoruz. Şimdi burada biz sadece güçlü Meclis demiyoruz, biz sadece güçlü hükümet demiyoruz, biz sadece güçlü Türkiye demiyoruz. Bütün bunlarla beraber aynı zamanda güçlü ekonomi diyoruz. Türkiye, geçtiğimiz 16 yılda ortaya koyduğu ekonomi performansıyla dünya çapında bir modeldir, dünya çapında bir efsanedir. Ülkemizi 16 yılda 3,5 kat büyüterek gelişmekte olan ülkeler arasında en ileriye çıkartarak, gelişmiş ülkeler sınıfına bir adım mesafeye taşıdık."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin bu dönemde, yıllık 5,7 büyüme oranıyla dünya ortalamasının iki katı bir gelişme gösterdiğini hatırlattı.
Satın alma paritesine göre 18'inci sırada bulunan Türkiye'yi 13'üncü sıraya çıkardıklarını anlatan Erdoğan, "Bundan 16 yıl önce bir Türk vatandaşı Avrupa Birliği ülkeleri vatandaşlarının üçte biri kadar gelire sahipti. Peki 16 yıl sonra geldiğimiz yer neresi? Bugün bir Türk vatandaşı, AB vatandaşlarının yaklaşık üçte ikisi kadar bir gelire sahip hale gelmiştir. Hedefimiz, 2023'e kadar bu oranı eşitlemek ve hatta geçmektir." diye konuştu.
- Ekonomi göstergeleri
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin son 10 yılda gerçekleştirdiği 8 milyona yakın istihdamla Avrupa ülkelerinin tamamından daha fazla iş alanı açtığına işaret etti.
Bir yandan geliri, diğer yandan istihdamı artırarak eşine az rastlanır bir başarı hikayesine imza atıldığını ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Son günlerde kurlar ve faizler üzerinden oynanan bir oyunla ekonomimiz bir kez daha sabote edilmeye çalışılıyor. Türkiye'nin ne gelirlerinde ne giderlerinde ne borçlanmasında ne borçlarını ödemesinde en küçük bir sıkıntısı yoktur. Tam tersine, makro rakamlar açısından baktığımızda Türkiye, bırakınız gelişmekte olan ülkeleri, gelişmiş ülkelerin çoğunun dahi ilerisinde bir fotoğrafa sahiptir. Bütçe açığımızdan borç stokumuza, döviz varlığımızın borçları karşılama oranından bankacılık sektörünün sermaye yeterlilik oranına, büyüme rakamlarına kadar ekonomiyle ilgili ne kadar gösterge varsa hepsi de çok iyi bir düzeydedir."
- "Tüm zamanların rekoruna gidiyoruz"
Erdoğan, Türkiye'nin ihracatının 36 milyar dolardan ulaştığı 162 milyar dolarla rekor kırdığının altını çizerek "Turizmle vurmak istediler. Bu yıl hedef inşallah 40 milyon turisti ağırlayacağız. Tüm zamanların rekoruna gidiyoruz." dedi.
Yakında bu yılın ilk çeyrek büyüme rakamlarının açıklanacağını bildiren Erdoğan, Türkiye'nin büyüdüğünün mü, küçüldüğünün mü görüleceğini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Ekonomimize bakarak değil, ülkemiz aleyhinde oluşturulan havayı körüklemek için açıklamalar yapan kredi derecelendirme kuruluşları büyüme rakamlarımızı görünce bakalım mahçup olacaklar mı? Bunların derdi ne biliyor musunuz? 24 Haziran. 24 Haziran'da acaba AK Parti'yi çökertebilir miyiz? Erdoğan'ı çökertebilir miyiz? Bütün hesapları bu. Ama çökertemeyecekler, başaramayacaklar. Öyle sipariş üzere kredi derecelendirme kuruluşlarının verdikleri oranlarla bir yere gidemezler."
- "Ekonomimiz, 24 Haziran'ın ardından daha güçlü bir yükselişe geçecek"
Yunanistan'daki duruma dikkati çeken Erdoğan, "Batmışlar adamlar, bitmişler. Batmış, bitmiş adamların derecesini dört kat yükseltiyor. Bunlar batmış, çökmüşler. Sen oradan onu yükseltmekle kurtarıyor musun? İşte buyur, sokakların hali... Ne haldeler görüyorsunuz. Kur, faiz ve enflasyon sarmalıyla bozulmak istenen ekonomimiz, 24 Haziran'ın ardından yeni ve çok daha güçlü bir yükselişe geçecektir. Onun da müjdesini şimdiden veriyorum." ifadesini kullandı.
Türkiye'de, yatırımları 16 yılda 11 kat artırdıklarını dile getiren Erdoğan, son yıllarda küresel ekonomideki finansal daralmanın etkisiyle uluslararası yatırımlarda bir gerileme yaşandığını söyledi.
Erdoğan, "Ancak Türkiye'nin cazibesi öylesine büyük ki küresel düzeydeki sıkıntılara rağmen yatırımları yeniden artırabileceğimize inanıyorum. Seçimlerin hemen ardından bu konuda kolları sıvayacak ve daha çok gayret göstereceğiz." dedi.
Teşvikler konusunda da çok önemli düzenlemeleri zaten hayata geçirdiklerini aktaran Erdoğan, bunları geliştirmekle kalmayacaklarını, doğrudan yatırımcılara hizmet edecek bir yapı kurarak süreci hızlandıracaklarını vurguladı.
Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bugüne kadar Türkiye'ye güvenip yatırım yapan hiç kimse pişman olmamıştır, olmayacak. Tüm vatandaşlarıma çağrıda bulunuyorum, evinizde yastık altında tuttuğunuz dövizlerinizi, paralarınızı, altınlarınızı bankalara, katılım şirketlerine ve diğer yatırım mecralarına yatırarak lütfen sisteme sokun ve ülkemizin büyümesine hep beraber katkıda bulunun. Biz Varlık Barışı'nı bunun için çıkardık. Gel, Varlık Barışı'nda hem kazan hem ülkeye de kazandır. Maliye Bakanım, 'Vergi de yok.' diyor. Önce vergiyi koymuştu, dedik ki sıfırla. Vergi de yok. Gel kazan. Bundan daha güzel bir imkan olur mu? Hem kayıt dışından da kurtuluyorsun. Her şeyi kayıt altına alıyorsun. Dolayısıyla Türkiye'nin kayıt dışı ekonomiyle yürütülmediğini de ispat ediyorsun. Bu adımı atmamız lazım."
- "Gelin İmar Barışı'nda da hep beraber yerimizi alalım"
Türkiye'nin kaynağa ihtiyacının bulunduğunu ve en büyük kaynağın milletin kendisi, iş adamları, sanayiciler, tüccarlar olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Biz, devletiyle sorunlu hiçbir birey kalmasın diye kamuya olan tüm borçları yeniden yapılandırdık. Bir de İmar Barışı'nı çıkardık. Dün Çevre ve Şehircilik Bakanımız da bununla ilgili güzel açıklamalar yaptı. Gelin İmar Barışı'nda da hep beraber yerimizi alalım. İmar Barışı'yla birlikte de halkım çok şeyler kazanacak. Tüm vatandaşlarımızın, bu imkanları kullanarak kendisine, geleceğine daha güvenle bakabileceği bir iklim oluşturmasını diliyoruz. İşte bunun için vakit Türkiye vakti. Vakit ekonomi vakti diyoruz."
- Notlar
ATO tarafından şehit aileleri ve gaziler onuruna düzenlenen iftar programına, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Maliye Bakanı Naci Ağbal, AK Parti Genel Sekreteri Fatih Şahin, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Lütfiye Selva Çam, Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir, Ankara Ticaret Odası Başkanı Gürsel Baran ve çok sayıda davetli katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından önce TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve ATO Başkanı Gürsel Baran birer konuşma yaptı.
Konuşmaların ardından ATO tarafından Çanakkale'ye gönderilen öğrencilerin katılımıyla Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğünce düzenlenen resim yarışması ile "Fotoğraftan hikayeye Çanakkale" temalı hikaye yarışmasında dereceye giren öğrencilere Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından hediyeleri takdim edildi.
Resim yarışmasında birincilik ödülünü Mukaddes Sema Küçük, ikincilik ödülünü Fatma Reyhan Yücel, üçüncülük ödülünü Yavuzcan Karayulak aldı.
Hikaye yarışmasında birincilik ödülüne Didem Bahtiyar, ikincilik ödülüne Rabia Asil, üçüncülük ödülüne Sude Ay layık görüldü.
Erdoğan, dereceye giren öğrencilere verilen ödüler arasındaki skala farkına dikkati çekerek "Gürsel bu olmadı hepsini eşit yapacaktın. Çanakkale'ye gitmişler." diye uyardı ve ödülleri eşitleme sözünü ATO Başkanı Baran'dan aldı.
Hikaye yarışmasında ikincilik ödülünü alan Rabia Asil'e hediyesini verirken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Rabia, sen bizim Rabia'mızı biliyorsun değil mi?" diye sordu.
(Bitti)