HABER

Erdoğan: Avrupa Birliği'nde olsaydık eğer...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin Avrupa Birliği üyesi olması halinde özellikle Ortadoğu'daki sorunlara fiili olarak müdahale edebilecek bir ülke konumunda olabileceğini söyledi.

Erdoğan: Avrupa Birliği'nde olsaydık eğer...

AB'nin Ortadoğu Dörtlüsü'nün üyesi olmasına rağmen fiilen etkili bir AB üyesi ülke olmadığının altını çizen Erdoğan, "Burada eğer Türkiye böyle bir görevi üslenmiş olsaydı Ortadoğu'da fiilin bu işlere gerçekten müdahil olabilecek bu işleri yaşayan bu işlere çözüm üretebilen bir ülke konumunda Türkiye olabilirdi. Hele hele 76 milyon nüfusu ve şu anda geldiği ekonomik durumla çok daha farklı çözümler üretebilen, farklı bakış açıları üretebilen bir Türkiye AB'ye çok şey kazandırabilirdi." şeklinde konuştu.

Ortadoğu Dörtlüsü'nde AB, Birleşmiş Milletler, ABD ve Rusya bulunuyor. Daha önce de Filistinli eski bakan Samih el-Abed, İsrail-Filistin barış sürecinde görevli Ortadoğu Dörtlüsü'nün genişletilerek bölgeden Türkiye, Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerinin de bu yapıda yer alması gerektiğini söylemişti.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy ile Başbakanlık Merkez Bina'da görüştükten sonra ortak basın toplantısı düzenledi. Burada Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecini değerlendiren Erdoğan, "Türkiye AB içerisinde yer almayı her ne kadar kendi menfaati için düşünüyorsa da aynı şekilde AB'ye getireceği kazanımlar sebebiyle de bunu düşünüyor. Türkiye yük olmaya değil yük almaya geliyor, böyle bir özelliğe sahip." ifadelerini kullandı.

Ayrıca Türkiye'nin 1,5 milyarlık İslam dünyası ile Avrupa Birliği arasında bir köprü olma özelliği bulunduğuna dikkat çeken Erdoğan, bir diğer özelliğinin de şu anda Avrupa'da 5 milyonu aşkın Türk olması olduğunu dile getirdi ve "Bu yönüyle de zaten AB içerisinde bulunan bir Türkiye var." dedi.

Erdoğan ayrıca AB üyesi bir Türkiye'nin Ortadoğu'daki etkisinin de artacağına dikkat çekerek, "Bütün bunları aşarak bölgesel sorunlar noktasında da Türkiye'nin AB ile yapabileceği çok şey var. Quartet'in (Ortadoğu Dörtlüsü) içinde olan bir AB var ama Quartet'in içinde fiilien bulunabilen bir AB üyesi ülke yok. Burada eğer Türkiye böyle bir görevi üslenmiş olsaydı Ortadoğu'da fiilen bu işlere gerçekten müdahil olabilecek bu işleri yaşayan bu işlere çözüm üretebilen bir ülke konumunda olabilirdi. Hele hele 76 milyon nüfusu ve şu anda geldiği ekonomik durumla çok daha farklı çözümler üretebilen, farklı bakış açıları üretebilen bir Türkiye AB'ye çok şey kazandırabilirdi." diye kaydetti.

Türkiye'nin ekonomik gelişmelerinden ve bu yönde AB'ye üyeliği ile katkı sağlayacağından söz eden Erdoğan, "Türkiye izlemiş olduğu istikrarlı mali disiplini ve borç yönetimi ile son 10 yılda kamu borç stokunun milli gelire oranı yüzde 74'ten yüzde 39'a düşürmüş olan bir ülke durumunda. Maastricht Kriterleri noktasında bunu başarıyla şu anda sürdüren bir ülke Türkiye. Bu yönüyle de bir cazibe oluşturuyor. Ve bunu büyük ölçüde karşılamış durumdayız." dedi.

Türkiye'nin 2023 itibari ile dünyanın ilk 10 ekonomisi içinde olmayı hedefleyen bir ülke olduğunu söyleyen Erdoğan, "İnşallah o tarihte bugünkünden çok daha geniş yeni ve alternatif ihracat pazarlarına ulaşabilen bir Türkiye olacağız. Şu anda IMF ile borç ilişkilerini bitirmiş olan bir Türkiye var." diye ekledi.

Şu anda iki nükleer enerji santralinin adımlarını attıklarını da söyleyen Erdoğan, "Birincisinin adımı atıldı, ikincisinin de atılıyor. Üçüncüsünün de hazırlıklarını yapıyoruz. Bu konuda da arzumuz artık kendi enerji ihtiyacını kendi kaynaklarından karşılayabilen bir Türkiye'yi inşa etmek." değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan son olarak "Bu ziyaret AB katılım sürecimiz kapsamındaki beklentilerimizi en üst düzeyde istişare ettiğimiz bir ziyaret oldu. En kısa zamanda Brüksel'de bir araya gelme umuduyla sözü kendilerine bırakıyorum." dedi.

(CİHAN)

Tüm haberler

En Çok Aranan Haberler