HABER

Erdoğan Aziz Nesin'e sarıldı

Başbakan Erdoğan, CHP'yle girdiği Hitler polemiğinde bir zamanlar televizyonlar önünde çok sert şekilde tartıştığı Aziz Nesin'in yazısını kullandı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İsmet İnönü’yü Hitler’e benzetmesiyle başlayan polemikte CHP’yi suçlamaya Aziz Nesin’den alıntı yaparak devam etti. Aziz Nesin’in CHP için 5 Şubat 1948’de yazdığı yazıyı kullanan Başbakan Erdoğan, ‘Ben demiyorum, Aziz Nesin öyle diyor’ dedi. Ancak aynı Aziz Nesin, 1994 yılında Erdoğan’ı ‘şeriatçı’ olmakla suçluyor ve şöyle konuşuyordu: “Siz bana dayanamadığınızı kanıtladınız. Belediye Başkanı olduğunuz gün ‘İstanbul'dan Aziz Nesin'in adını kazıyacağım' dediniz. Siz benim varlığıma dayanamıyorsunuz. Zaten benim adım yok ki İstanbul'da... Neyi kazıyacaksınız?”

CHP’YE AZİZ NESİNLİ SUÇLAMA

Başbakan Erdoğan grup konuşmasında Aziz Nesin’den alıntı yaparak CHP’yi şöyle suçladı: “Aziz Nesin 5 Şubat 1948’de şunları yazıyordu:

Ey Türk faşisti, birinci vazifen Türk matbaalarını yıkmak, makineleri ısırmak, demirleri dişleyip duvarlara asmaktadır.

Gazeteleri çamurlara serip, üzerinde ağzın köpürünceye kadar tepinmektir. Bu temel partinin hazinesidir, meydanlarda kitaplarını yaktığın namuslu insanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş şekilde işkenceye tabii tutulabilir. Matbaaları yakılmış, gazeteleri yakılmış, çoluk çocuğu dağıtılmış, haneleri işgal kendileri perişan edilmiş olabilir.

Ey faşist yumurcakları işte bu ahval ve şerait içinde dahi yapılanları kafi görmeden namuslu vatanperverleri dağıtmak için muhtaç olduğun çekiç balta, halk partisinin ambarlarında mevcuttur.”

CEVİZOĞLU’NUN KİTABINDA ERDOĞAN-NESİN POLEMİĞİ

Hulki Cevizoğlu, 1994 yılında HBB televizyonunda yaptığı sohbetleri “Geçmiş Zaman Olur ki...” adıyla kitap halinde yayınladı. Bu kitapta o dönem İstanbul Belediye Başkanı olan Recep Tayyip Erdoğan ve Aziz Nesin arasında yaşanan polemik şu şekilde anlatıldı:

“Tarih 22 Kasım 1994... HBB televizyonu - Ceviz Kabuğu Programı... İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olan Tayyip Erdoğan, Aziz Nesin'e şöyle ateş püskürüyor: “Benimle ilgili Aziz Nesin Bey bir ifade kullandı. ‘İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, ben şeriatçıyım' diyor. İşte böyle diyenlerin olduğu Türkiye'de filan... Onları yetiştirenler... İmam hatip okullarına saldırlar filan... Aziz Nesin Bey kendisinin aydın olduğunu söylüyor. Tabii aydınlığın tarifini de, karanlığın tarifini de anlamak mümkün değil.

Bu nasıl aydınlık ki ‘Ben şeriatçıyım' diyen bir insana kalkıp bundan rahatsız olduğunu ifade ediyor? Bu Türkiye'de halkın yüzde 98'i Müslüman derler. Bilmiyorum Aziz Nesin Bey buna katılır mı, katılmaz mı?

...Ve Aziz Nesin ‘Ben dinsizim' demekle maruf birisidir. Az önce de nitekim Allah'a inanmadığını falan da söylemiştir. Biz onun Allah'a inanmadığından rahatsız değiliz. Bu anlayışa karşı, bizim de düşüncelerimize saygı duymasını isteriz.
Ben şahsen Aziz Nesin Bey'in ‘Ben şeriatçıyım' derken neden bu ifadeyi kullandığımı öğrenmesini, okumasını isterdim...”

* * *

(Erdoğan 1985 yılının baskısı Meydan Larousse'un II. cildinin 764. sayfasındaki açıklamayı okuyor, İslam dininin şeriat olduğunu söylüyor ve devam ediyor.)
“Müslüman kimdir? İslam dinine inanan insan demektir. ‘Elhamdülillah ben Müslümanım' dediğime göre, bu tarife göre ‘Elhamdülillah ben şeriatçıyım' deme hakkına da sahibim.
Şimdi Sayın Nesin ‘Ben dinsizim' deme hürriyetine, hakkına sahip oluyor da ‘Ben Müslümanım, Ben şeriatçıyım' deme hakkına ben niye sahip olamıyorum?”

Aziz Nesin hemen cevap veriyor: “Anayasa'ya aykırıdır da onun için... Şeriatçılık Anayasa'ya aykırıdır. TC Anayasası'nın 2. maddesi TC Devleti'nin laik olduğunu yazar. Ya Anayasa'yı değiştirirsiniz, ki yakında galiba değiştirilecek ve şeriat girecek onun yerine, öyle görülüyor, ya da Anayasa'ya uyarsınız. Hem şeriatçı, hem laik olunamaz. Ve bu mümkün değildir...

...Siz bana dayanamadığınızı kanıtladınız. Belediye Başkanı olduğunuz gün ‘İstanbul'dan Aziz Nesin'in adını kazıyacağım' dediniz. Siz benim varlığıma dayanamıyorsunuz. Zaten benim adım yok ki İstanbul'da... Neyi kazıyacaksınız? Siz beni nasıl kazıyacaksınız? Şeriatçısınız, daha benim gibi ne kadar aydını kazıyacaksınız? Elinize bir güç geçse, günü gelince onu kullanacaksınız!”

Radikal

En Çok Aranan Haberler