HABER

Erdoğan: Başımın eğik olması hüznümden

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kendi adını taşıyan üniversiteden fahri doktora unvanı aldı.

Erdoğan: Başımın eğik olması hüznümden
RİZE(ANKA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Siirt'in Pervari ilçesinde meydana gelen helikopter kazasında şehit olan 17 asker için düzenlenen törende başı öne eğik duruşuyla ilgili olarak, "Başımızın öne eğik olmasını abartılı şekilde baş köşelere çekenlere sesleniyorum. Başımızın öne eğik olması, birilerinden çekindiğimiz için değil o anki hüznümüz sebebiyledir ama sizler bunu ayırt edemeyecek kadar farklı atmosferin içinde ve buradan bile bir şeyler bekleme gayretindesiniz" diye konuştu. [ ****](http://aktuel.mynet.com/galeri/haber/17-sehide-veda-17-sehide-veda/10954/1007471/) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kendi ismini taşıyan Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi'nde düzenlenen 2012-2013 yılı akademik açılış törenindeki konuşmasında Siirt'in Pervari ilçesinde meydana gelen ve 17 askerin şehit olmasıyla sonuçlanan helikopter kazasıyla ilgili olarak, "Her biri birer kahraman olan, canımız, ciğerimiz, ülkeleri, vatanları, milletleri için bugüne kadar fedakârca hizmet etmiş olan 17 aslanımızı yitirmek bizi ziyadesiyle kedere sevk etti" dedi. Türkiye'yi ayakta tutan ruhun bu olduğunu kaydeden Erdoğan, "Şahadeti anlamayanlara söylemiyorum bu sözleri. Şahadetin idrakinde olanlara söylüyorum. Canı pahasına, şahadet aşkıyla ülkesi, milleti ve vatanı için mücadele eden kahramanlık ruhu işte budur" diye konuştu. Türkiye'de bunun idrakinde olmayan bazı kesimlerin de olduğunu ifade eden Erdoğan, "Bu olaylar cereyan ederken biz farklı atmosferler içerisinde yaşayanları çok iyi biliriz. Ama biz de bu idrakle görevimizi yerine getiririz. Başımızın öne eğik olmasını abartılı şekilde baş köşelere çekenlere sesleniyorum. Başımızın öne eğik olması, birilerinden çekindiğimiz için değil o anki hüznümüz sebebiyledir ama sizler bunu ayırt edemeyecek kadar farklı atmosferin içinde ve buradan bile bir şeyler bekleme gayretindesiniz" ifadelerini kullandı. Erdoğan, milletin kimin başının dik olduğunu bildiğini, kendilerinin "başlarının nerede dik olduğunu göstermiş bir kadro hareketinin öncüleri" olduğunu belirtti. Şehitlerin cennetle ödüllendirildiğini hatırlatan Erdoğan, "Biz biliyoruz ki şahadet makamı makamların en yücesidir. Oraya öyle her kişinin ulaşması da mümkün değildir. Oraya ancak er kişiler ulaşır" diye konuştu. Teröre karşı bütün güçleriyle ve fedakârlıkla mücadele ettiklerini anlatan Erdoğan, yoğunluklu mücadele sürecinde böyle kazalar da yaşanabileceğini belirterek, "Bu mücadelenin doğasından kaynaklanan acılar yaşanabiliyor" dedi ve hatalardan dersler çıkarılarak mücadelenin devam ettirileceği mesajını verdi. Olayla ilgili adli ve idari soruşturmanın başladığını kaydeden Erdoğan, şehitler için Allah'tan rahmet diledi. **-"İSİMLERİ TABELALARDAN İNDİRİLİYOR"-** Konuşmasında kendisine Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi'nden verilecek fahri doktora unvanının ayrı bir anlamı olduğunu ifade eden Erdoğan, "Biz bir şey olmak için değil bir şeyler yapabilmek için bu mevkilerde bulunuyoruz. Her gün başımızı yastığa koyduğumuzda, bu ülke ve milletimiz için hangi hizmetleri yaptığımızın ve yapamadığımızın muhasebesini kendi içimizde yapıyoruz" ifadelerini kullandı. Seçim dönemi milletin aynasında kendilerini muhasebeye çektiklerini belirten Erdoğan, fani olduklarının bilinciyle kendilerini hesaba çektiklerini anlattı. Erdoğan, insanların yaptıklarıyla anılacağını ifade ederek şunları söyledi: "Hayırlı iş yapanlar hayırla anılır. Şerde yarışanlar milletin vicdanında mahkûm edilirler. Sadece sokağa adını vererek isim yaşatılamaz. İsimler, ortaya koyulan eserlerle yaşar. Bugün milletin vicdanında mahkûm edilenlerin isimleri tabelalardan indiriliyorlar. Bu isimleri tabelalar değil millet yaşatır." **-"FERHAT ASLI (!) İÇİN NASIL DAĞLARI DELDİYSE"-** Kendi çocukluğunda gördüğü Rize ile bugünkü Rize'nin çok farklı olduğunu ifade eden Erdoğan, "Armelit Dağı'nın dili olsa da konuşsa" dedi ve Karadeniz'e yapılan hizmetleri anlattı. O günlerde karayollarında yaşanan sıkıntılardan bahseden Erdoğan, "Ama şimdi sadece 12 tünelini hamdolsun bizler dağları delerek gerçekleştirdik. Niye? Çünkü biz Ferhat'tık ve milletimize Aslı nazarıyla bakıyorduk. Ferhat, Aslı'ya ulaşmak için nasıl dağları deldiyse biz de bu milletle kucaklaşmak için dağları deliyorduk" dedi. **-"SÖZ VERDİK, YAPTIK"-** "Çocuk olmak zordur ama Karadeniz'de daha da zor" diyen Erdoğan, Karadeniz'de eskiden yaşanan zor şartlardan örnekler verdi. Soğuk havada kurutulmuş "kebre (gübre)" yakılarak ısıtılan sınıflarda eğitim gören çocukların zor şartlar altında başarıya ulaştığını anlatan Erdoğan, Karadeniz halkının misafirperverliğini överek, "Şimdi böyle bir şey hak getire Şimdi bir hafta önceden randevu alacaksın" dedi. Erdoğan, 10 yıl önce Artvin'de ve Rize'de üniversite kurmanın kimsenin aklına gelmeyeceğini belirterek, "Biz söz verdik ve yerine getirdik. Daha orada üniversite yokken bir milletvekili çıkıp, "Tunceli'ye üniversite yapacaklar mı?' diye soruyordu. Yaptık ne oldu? Sen kendi ruh dünyanda neyi değiştirdin onun hesabını ver" dedi. **-"GÖZLERİ VAR GÖRMEZLER"-** Eğitimde yaşanan iyileşmeleri anlatan Erdoğan, üniversitelerde harcın kaldırılmasını da bazı çevrelerin kendilerine mal ettiğini belirterek, "Ziya Paşa'nın sözleri var da burada söylenmez. Bunlar anlamaz. Bunları gözleri var görmez, kulakları var duymaz. Ağzı dili hakkı ve doğruyu konuşmaz. Bunların gönül dünyaları karanlık. Karanlık görmelerinin sebebi hep kapalı gözle dolaşmalarından" dedi. **-"NAYLON BORDROLAR HAZIRLADILAR"-** Kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye'ye yaklaşımındaki değişime de değinen Erdoğan, "Fitch, 18 yıldır bizim kredi notumuzla oynamadı ama şimdi artırdı ve yatırım yapılabilir bir ülke olarak Türkiye'yi ilan etti" dedi. Bir başka kredi kuruluşuna da daha önce siyasi kararlar verdikleri yönünde eleştirilerde bulunduğunu ifade eden Erdoğan, "İsteseniz de istemeseniz de Türkiye gümbür gümbür geliyor dedim. O kredi kuruluşu şimdi mahkemeye düştü. İdeolojik davrandığı için 30 milyon dolar tazminata mahkûm oldu. Hak etmedikleri halde bazı ülkelerin kredi notunu artırdılar ve dünyayı aldattılar. Naylon bordrolar hazırladılar" diye konuştu. **-"ŞİMDİ İMAM HATİPLİLER TÜRKİYE'Yİ BAŞTAN İNŞA EDİYOR"-** Bir dönem kendi şahıslarında milletin öz evlatlarına ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapıldığını ifade eden Erdoğan, "Bize gerici, yobaz dediler. Niçin cenaze yıkayıcısı olacaksınız dediler. Softa dediler, bunlar bilmez, anlamaz, yapamaz dediler. Bizim şahsımızda milletin ta kendisini tutucu, gerici, karanlıkla, cahillikle özdeşleştirmek istediler. Şu an kimin ak kimin kara olduğu net biçimde ortaya çıktı. Onlar hala üniversitelerde başörtüsüne, sakala, bıyığa, kılık kıyafete takılmış, bir adım ileri gidemezken biz bugün 155 ülkeden 40 bini aşkın uluslararası öğrenciye bu ülkede eğitim veriyoruz" diye konuştu. İmam Hatipli çocuklara yıllarca öcü muamelesi yapıldığını ifade eden Erdoğan, "O İmam Hatip okullarının mezunları şu anda Türkiye'yi yeni baştan inşa ediyorlar" dedi. **-"ALPARSLAN'IN TORUNLARI YAN GELİP YATMAYACAK"-** Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi'ndeki akademisyenlere de Rize'yi bırakmama çağrısında bulunana Erdoğan, "Eksiklerin süratle giderildiği bir Recep Tayyip Üniversitesi inanıyorum ki sizin daha huzurlu hizmet vermenize hizmet verecek, daha fazla öğrenciyi Rize'ye çekme noktasında bir cazibe merkezi oluşturacaktır" diye konuştu. Erdoğan, konuşmasını "2023 hedeflerini Allah'ın izniyle tutturacağız. Bizden sonraki nesiller de 2071 hedeflerini tutturacak. Alparslan'ın torunları yan gelip yatmayacak, çok çalışacaklar" sözleriyle bitirdi.

En Çok Aranan Haberler