Başbakan Erdoğan, Milli Eğitim Şura Salonunda düzenlenen "2007-2008 Öğretim Yılında Yurt dışında Eğitime Gönderilecek 1000 Öğrencinin Yönlendirme Program Tanıtım Toplantısına katıldı.
Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, hükümet olarak, Türkiye'yi 4 ana sütun üzerinde yürütme anlayışına sahip olduklarını belirterek, bunlardan birincisinin eğitim olduğunu söyledi.
"İyi bir eğitim olmadan hiçbir şey olmaz" diyen Başbakan Erdoğan, eğitimin ilerlemenin ve çağdaşlaşmanın da temelini teşkil ettiğini söyledi. İlköğretimde 1927 yılında 432 bin, orta öğretimde 12 bin 500, yüksek öğretimde ise 3 bin 900 öğrencinin yer aldığını kaydeden Erdoğan, 2007 yılı sonu itibariyle ise ilköğretimde 10 milyon 847 bin, orta öğretimde 3 milyon 387 bin, yüksek öğretimde ise 2 milyon 453 bin öğrencinin eğitim gördüğünü ifade etti.
Nüfus dikkate alındığında artık eğitimin tüm boyutları ile değerlendirilmesi gerektiğini anlatan Erdoğan, okullaşmadan eğitimcilere kadar geniş çapta düşünülmesi ve netice alınması gerektiğini dile getirdi. Erdoğan, 2007 yılında ilköğretimdeki okullaşma oranını yüzde 96,5, orta öğretimde yüzde 86,6, yüksek öğretimde ise yüzde 34,5'e çıktığını da hatırlattı.
Başbakan Erdoğan, "Hedefimiz, ilköğretimdeki okullaşma oranını yüzde 100'e, orta öğretimdeki okullaşma oranını yarısı mesleki eğitim olmak üzere yüzde 90'a çıkarmaktır" dedi.
-Özel üniversite sayısının artması-
Şu an, Türkiye'de mevcut 460 bin dersliğin, 115 binin son beş yılda yapıldığını anlatan Erdoğan, bunun bir rekor olduğunu dile getirdi."Vakıf üniversitelerinin artmasını da çok ama çok istiyoruz" diyen Erdoğan, dünya genelinde özel okulların yüksek öğretimdeki payının yüzde 30'lar civarında olduğunu, Türkiye'de ise bu oranın yüzde 6 olduğunu dile getirdi.
Bazı şehirlerde kurulacak üniversite kampüsleri ile "kampüs şehirler" kurulabileceğini de belirten Başbakan Erdoğan, başka ülkelerde varsa, bunun Türkiye'de de olabileceğini ifade etti.
Türkiye'nin, en sıkıntılı zamanlarda dahi yurt dışına lisans ve lisansüstü öğrenci göndermeyi bir politika olarak benimsediğini ve uyguladığını anlatan Erdoğan, "son 10-15 yılda yurt dışına gönderilen öğrencilerin ortalamasının 30'u geçmediğini ve bunun Türkiye için felaket olduğunu" söyledi.
-Bilgiyi üretmek önemli-
Erdoğan, şöyle konuştu:
"İstiklal şairimiz 'alınız ilmini garbın, alınız sanatını' diyor ya 'veriniz hem de mesainize son süratini' diyor ya... Biz Batının ilmini, sanatını almadık. Maalesef, değerlerimize ters düşen ahlaksızlıklarını aldık. Biz Batının sanatını, ilmini almakta bir yarış etmeliydik.İşte bu adım, aynen Cumhuriyetimizin banisinin de başlattığı bir adımın artarak, hızlanarak devamıdır. Bugün ülkemizde her alanda en iyi düzeyde eğitim verebilen kurumlar bulunuyor. Fakat dünyanın değişen şartları, küreselleşme olgusu bilginin sadece elde edilmesini değil, asıl olarak üretilmesini zorunlu kılıyor. Bilgiye ulaşmak ve kullanmak özellikle bu süreçte kolaylaşırken, bilgiyi üretmek şunu bilelim ki zorlaşıyor.
Öyleyse, dünyadaki rekabet, mal üretiminden bilgi üretimine doğru kayış takip ediyor. Örneğin, bir bilgisayar programı geliştirmek milyonlarca araba üretmekten çok daha fazla kazanç sağlayan bir iş haline dönüşüyor. Bilgi üretimi içinse gerçekten yüksek donanımlı insanlara ihtiyaç var. Dünyanın bilgi üreminin merkezi durumundaki öğrenim merkezlerinde bulunmadan, oraların havasını teneffüs etmeden bilgi üretimi yapacak insanlar yetiştirmek elbette kolay değildir."
Yurt dışına gönderilen öğrenciler için dünyanın en iyi 500 üniversitesi arasından seçim yapıldığını belirten Başbakan Erdoğan, hedeflerinin 5 yılda 5000 öğrenciyi yurt dışında eğitime göndermek olduğunu söyledi.
AA