Erdoğan, bu kez Arınç'ı da yanına aldı

KAYSERİ (ANKA) - Başbakan ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP lideri Deniz Baykal'a "cumhurbaşkanı adayı ol" önerisini götürdüğünü Baykal'ın bunu kabul etmeyerek kendisine hakaret ettiğini söyledi.

Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Anayasa Mahkemesi'nin verdiği kararın ardından aynı anayasayla seçilen tüm cumhurbaşkanlarının icraatlarının şüpheli olduğunu belirterek, "Eski cumhurbaşkanlarının tayin ettiği Anayasa Mahkemesi üyeleri ne olacak" dedi. TBMM Başkanı Bülent Arınç da cumhurbaşkanlığı sürecinde yaşanan krizin daha fazla demokrasiyle çözüleceğini söyledi.

ÜÇÜ BİR ARADA

AKP'nin merakla beklenen Kayseri mitinginde ilk kez Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün yanı sıra TBMM Başkanı Bülent Arınç da aynı kürsüye çıktı. Cumhuriyet Meydanı'ndaki mbitingde konuşmalara cumhurbaşkanlığı seçiminin damgasını vururken üç lider içinde en ağır eleştirilerde bulunan Abdullah Gül oldu.

GÜL: ESKİ CUMHURBAŞKANLARININ TÜM İCRAATLARI ŞÜPHELİ

"Gururumuz, evladımız ve büyük devlet adamı" anonsuyla kürsüye çağrılan Gül, cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda bu kadar fazla ayak oyunu oynanacağını düşünmediklerini belirtti. Gül, Özal, Demirel ve Sezer'den daha fazla oy almasına karşın cumhurbaşkanı seçtirilmediğini söyleyerek şöyle konuştu:

"Daha önce seçilenlere Anayasa yanlış uygulanıyormuş. Meğerse kimse farkında değilmiş. Meğerse ben en çok oyu alınca farkına varıldı. Şimdi sormaz mıyım, eski cumhurbaşkanlarının icraatları hepsi şüpheli. Eski cumhurbaşkanlarının tayin ettiği Anayasa Mahkemesi üyeleri ne olacak? Eski cumhurbaşkanlarının onayladığı, başbakanların icraatları ne olacak? Anayasa Mahkemesi'nin gerekçesine herkes güldü. Onlara oy verenler de güldü. Herkes, dünya güldü. Zannetmesinler ki yumuşak huyluyuz. Eğer çok daha fazla bu mevzuyu konuşmuyorsak, bilin ki, bunun sebebi bu ülkeyi korumak içindir"

Konuşması sık sık sloganlarla kesilen Gül, vatandaşların, ‘Vur vur inlesin Deniz Baykal dinlesin' sloganlarına, "Vurmaya hiç gerek yok. Onlar zaten bu meydanları seyrediyorlar. Sadece Deniz Bey değil hepsi dinliyor, izliyorlar" dedi.

ARINÇ: DEMOKRASİYLE AŞACAĞIZ

Gül'ün ardından kürsüye çıkan TBMM Başkanı Bülent Arınç ise konuşmasına TBMM Başkanı sıfatı taşıdığını belirterek siyasi konulara fazla girmeyeceğini ifade ederek başladı. Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanı seçilmesini çok arzuladıklarını ifade eden Arınç, Gül'ün adaylığını Meclisin büyük bir coşku ve gözyaşıyla karşıladığını söyledi. Arınç, Gül'ün çok başarılı bir devlet adamı olduğunu kaydederek, Meclis tarafından cumhurbaşkanı seçildiğini ifade etti. Arınç şöyle konuştu:

"Bildiğiniz sebeplerle bu oturumlar geçersiz sayıldı. Bundan dolayı cumhurbaşkanı seçiminin kilitlenmesinden üzülmemek elde değil, ama biz bunu aşacağız. Türkiye'nin yeni cumhurbaşkanını seçeceğiz. Bu demokrasinin gereğidir. Daha fazla demokrasi ile bu engelleri aşacağız. Daha fazla özgürlüklerle bu engelleri aşacağız. Türkiye'nin gerçekten laik, sosyal hukuk devleti olduğunu göstererek bu engelleri aşacağız" dedi.

ERDOĞAN: "BAYKAL'A SÖYLEDİM AMA ADAY OLAMADI"

Sloganlar ve tezahüratlar eşliğinde kürsüye gelen Başbakan Erdoğan'ın da ilk değindiği konu cumhurbaşkanlığı seçimi oldu. Özellikle CHP'ye yüklenen Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı seçiminde CHP Lideri Deniz Baykal'a aday olması teklifinde bulunduğu hatırlattı. Hiçbir muhalefet partisinin sembolik de olsa aday çıkarmadığını söyleyen Erdoğan, kendisi aday olmadığı halde birçok hakarete maruz kaldığını ifade etti.

Erdoğan, "Sayın Baykal'a dedim ki gel aday ol. Olamadı. Ben aday falan olmadığım halde durmadan hakaret etti. Çünkü kimliğinin gereği oydu. Nemalanlığı şey oydu. Hep hakaret etti" dedi. Gül'ün aday olmasının ardından muhalefet partilerinin bu kez ona saldırmaya başladığını söyleyen Erdoğan, "Onların istediği bir aday gösterseydik, seçime kadar bunların hakaretlerine uğrayacaktık. Biz bunları tanırız bunların bu ülkede, huzurdan yana bir icraatları olmamıştır. Her zaman gerilim politikalarından beslenmişlerdir. Her zaman hakaret ederek güç toplamaya çalışmışlardır. Onun için halk partisi bu ülkede tek başına iktidar olamamıştır. Sadece tek partili dönem hariç" diye konuştu.

ALAVERE DALAVERE YAPTILAR

Erdoğan, Gül'ün Özal, Demirel ve Sezer'den daha fazla oy aldığını ve onlarla aynı anayasal kurallarla seçime girmesine karşın seçilemediğini belirterek cumhurbaşkanlığı seçimlerinde "alavere dalavere" yapıldığını savundu. Erdoğan, "Bunu bu millet affeder mi? Buyurun millete gidelim dedik. Şimdi milletten kaçıyorlar. Adı Cumhuriyet Halk Partisi, cumhura saygısı olmayandan cumhuriyetçi olur mu, halkına saygısı olmayandan halkçı olur mu, milletin değerlerine saygısı olmayandan milliyetçi olur mu? Olay bu" şeklinde konuştu.

TAHAMMÜL EDEMEDİKLERİ MİLLET

Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Onların tahammül edemediği Gül veya AK Parti değil, onların tahammül edemediği milli iradedir. Demokratik iradedir. Milletin tercihleridir. Milletin ta kendisidir. Onun için bak. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir diyoruz. Haydi millete, bundan da kaçıyorlar. Olmaz diyorlar. Bizi iyi takip edin. İzlemeye devam edin. Önümüzde daha çok açıklayacağımız şeyler olacak. Çünkü milletten kaçanları benim milletim affetmeyecektir. Onlara hak ettikleri demokrasi ve millet dersini siz vereceksiniz."

ÖCALAN'I SEN NİYE ASMADIN

Erdoğan, konuşmasının önemli bir bölümünde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye yüklenerek, "Aramıza ayrımcılık, fitne, fesat tohumları sokmak isteyenler var. Bunlara cevabımız var. Bunu beraber söyleyelim" dedi. Miting alanındaki kalabalığa, "Tek vatan, tek millet, tek bayrak, tek devlet" sözlerini söyleten Erdoğan, Bahçeli'nin terör konusundaki beyanlarını da şu sözlerle eleştirdi:

"Tutturmuş, terörün kökünü çözecekmiş, bölücü terör örgütünün başını, gelip de, DSP'ye MHP'ye ANAP'a hediye ettikleri zaman İmralı'daki cezaevini bunlar dayayıp, döşemedi mi? Şimdi oradan alıp, normal cezaevine alsın diyor. Sen bu kadar akıllıysan sen bunu niye zamanında yapmadın. Bunun adı çirkin siyaset. İmralı'ya koyması doğru bir işti. Ama bunlar bunun üzerinden rant gayreti içerisine girdiği için bunu yapıyorum. Dürüst davran dürüst" dedi.

Bahçeli'nin koalisyon ortağı olduğu zamanda verilen AİHM kararını hatırlatan Erdoğan, Öcalan'ın idam edilmesine ilişkin istemlere de "Türkiye, bir hukuk devleti, o zaman idam vardı, niye sen yapmadın. Şimdi bizden hukuksuzluğu isteyemezsin. Çünkü biz hukuk içinde hareket etmek zorundayız, ağırlaştırılmış bir müebbet cezası vardır. Dürüst davranmayanlara dürüstlük dersini verelim" şeklinde yanıt verdi.

Erdoğan şehit cenazelerinde yaşanan protesto eylemleriyle ilgili olarak da, "Bunlar şehitlerimizi de istismar ediyorlar. Bizim cenazelerimizde, bizim dinimizde, cenaze namazında bağırmak çağırmak olmaz. O bağırmak çağırmak başkalarına ait. Bize ait değil. Bunlar o cenazeleri nasıl kendilerine ait malum işaretlerle gelip oralarda sloganlar atıyorlar? Cenazeye şehitlerimize saygısızlık ettiler. 99'da yaptılar oradan bir şeyler elde ettiler. Şimdi bir şeyler elde ederiz beklentisi içindeler" eleştirisinde bulundu. Erdoğan, Bahçeli'nin iktidarı döneminde bölücü terör örgütünün sözde ateşkesinin bulunduğu için terör olaylarında azalma olduğunu da sözlerine ekledi.

NOTLAR

YİNE ANA'YI KULLANDI

-AKP, 2002 seçimleri öncesinde hınca hınç doldurduğu Kayseri Cumhuriyet meydanını bu defa tam olarak dolduramadı. Mitingde, kürsüden alanda seyrek bir şekilde durulması uyarısında bulunuldu.

-Erdoğan Kayseri'ye Abdullah Gül, Bülent Arınç ve Ali Babacan'la birlikte geldi. Kayseri Erkilet Havaalanın ek tesislerini açan Erdoğan, eleştirilmezsine karşın ANA uçağı ve Başbakanlık otobüsünü Kayseri mitinginde de kullandı.

-Miting alanının çevresindeki binalara ve Kayseri Kalesi'ne Türk Bayrakları, Atatürk, Başbakan Erdoğan'ın "yeter karar milletindir" sloganının yer aldığı dev fotoğraf ile Başbakan Erdoğan ve Gül'ün ortak resimlerinin yer aldığı ve "Durmak yok yola devam" sloganlarının yer aldığı dev posterler asıldı.

-Mitingde yoğun güvenlik önlemleri alındı. Yaklaşık 2 bin polis miting alanında görev alırken, miting alanını gören çatılara keskin nişancılar yerleştirildi.

-Erdoğan, Gül ve Arınç'ın platforma çıktıkları sırada 40 derece sıcaklığa ve güneşe karşın havai fişek patlatıldı.

-Çok sayıda yerli ve yabancı basın mensubu mitingi izledi.

-Miting alanında canlı yayını sağlamak için zeplin uçuruldu.