İşte Erdoğan’ın konuşmasından satırbaşları:

Bugün Uşak’ta tarih bir gururu yaşıyoruz. Cumartesi günü Sivas ve Yozgat’tan yola çıktık. Pazar günü Afyonkarahisar ve Kütahya’ya gittik. Görülmemiş bir coşkuya tanıklık ettik. Bugün Burdur’da tarihi bir coşkuyla karşılaştık. Şimdi Uşak’ta Ak Parti ile millet kucaklaşıyor. Rabbim kardeşliğimizi daim eğlesin.

30 Mart seçimleri ülkemizi, milletimiz, bölgemiz için hayırlara vesile olsun. 56 yıl önce 19 Eylül 1958 tarihinde merhum Menderes Uşak’a geldi ve şunları söyledi: Sizlere canım kurban daima hizmetinizdeyim. Merhum Menderes daima milletinin ülkesinin hizmetinde oldu. Merhum Menderes tam da Uşak’ta ifade ettiği gibi milletine hizmet yolunda hayatını kaybetti.

Merhum Menderes, milleti için ülkesi için çırpınırken tıpkı bugün olduğu gibi CHP yıkmanın bozmanın tahrip etmenin, ülkeyi gerile sürüklemenin mücadelesini veriyordu. Bugün hangi manşetler atılıyorsa o günde aynı manşetler atılıyordu.

Bugün hangi tahrikler yapılıyorsa o gün de aynısı yapılıyordu. O gün de sokaklar tahrik ediliyor, gençler sokağa itiliyordu. En önemlisi de merhum Menderes’e nasıl ağır iftiralar atıldıysa bugün de alnı iftiralar gündeme taşınıyor.

“BENİ YOĞUN BAKIMDA İLAN ETMİŞLER”

Bundan yaklaşık 3 yıl önce yeni Uşak’taydım. Sizin bu coşkunuz 30 Mart’ta ne olacağını gösteriyor. Ama bugün sosyal medyada daha önce partimizden ihraç ettiğimizim birisi ve bir medya grubu beni yoğun bakımda ilan etmişler. Demek ki görmek istedikleri yer orası. Bu can bu canda oldukça durmak yok yola devam.

KILIÇDAROĞLU’NA SORU

Ne derlerse desinler ben burada, Uşak’taki konuşmamda CHP Genel Başkanı’na bazı sorular sordum. Bir tanesini özellikle sizlere hatırlatıyorum. Eline ÖSYM ile ilgili maili kimin sıkıştırdığını sordum, ona bu şakayı kimin yaptığını sordum. CHP Genel Başkanı o sahte mailin cevabını veremedi. Ne bizden ne gençlerden özür dilemedi. Bu işten dolayı yüzü kızarmadı. Çünkü yüz kızarması edebin işaretidir. Eline sonra bir de Kayseri ile ilgili sahte belge verdiler. Orada da çuvalladı. Kayseri Başkanım o Genel Müdür’den çok para kazandı. CHP Genel Başkanı başka bir skandalla bir montajla ortaya çıktı.

Bu kez eline o montajı kimin tutuşturduğunu çok iyi biliyoruz. Okyanus ötesinde CHP’nin hocalığını yapan bin zat var. Kardeşlerim şimdi okyanus ötesinden CHP Genel Başkanı’nın eline bu kez montaj verdi. CHP Genel Başkanı eline şeker tutuşturulmuş çocuk gibi dolaşıyor. Zannediyor ki ben Türk milletini kandıracağım.

Okyanus ötesinde takiye var, yalan var. Gazetelere dökülen o dinlemeleri duydunuz değil mi. Kendilerinden başka herkesi dinlemişler. Bunları inkar ediyorlar. Artık mızrak çuvala sığmıyor.

BAYKAL’A CEVAP: YETKİM YOK SEN TAKİP EDECEKSİN

Bakıyorsunuz CHP’nin başındaki zat ortada dolaşıyor. Kendisi aynı şekilde kasetle geldi. Eski Genel Başkan bana cevap veriyor. Bunu Başbakan’ın açıklaması lazım. Sosyal medyada düştün o kaseti yarım saatte biz kaldırdık. Öyle bir yetkim yok ki. Olay yargı meselesi. Onu senin takip etmen lazım. İnternet yasasının karşını kim dikildi. CHP, MHP BDP. Ondan sonra diyor ki biz dinleniyoruz. Ya bunları minimize etmek için bu adımları atalım istiyoruz.

Bu kasetlere bu montajlara Türkiye teslim olmaz. Paralel bir yapı emniyetteki yargı içindeki uzantılarıyla binlerce kişinin telefonları 3 yıldır dinliyor. Bakanlarımız var, milletvekilleri var, çalışma arkadaşlarım var, bürokratlar var. CHP,MHP, BDP var ama kendileri yok. Ne için. Şantaj ve kumpas. İstediği zaman isteğini kontrol altına alacak.

Dershaneler meselesi çıktı biliyorsunuz. Göndermeyin bundan sonra oralar. Okullarımızda hafta sonlarında ders vereceğiz. Takviye derslerin parasını da biz ödeyeceğiz.
Özel okullarda bile… Özel okula gidiyor para veriyor bir de dershaneye gidiyor yine para veriyor. Bu nasıl iştir. Hep Money Money Money. (Para, para, para)

Artık bu oyunu bozmaya mecburuz. 30 Mart bu oyunu bozmanın tarihidir.

Bütün bu iftiralara rağmen montajlara rağmen kamuoyu araştırmalarını görünce çıldırıyorlar. Bu paralel yapının elemanları Başbakanınızı dinliyor. Paralel yapının polisi benim korumam olmuş. Ne bileyim ben. Polis, devletin polisi. Benim odama böcek yerleştiriyor ve orada beni dinliyor. Şimdi kaçak, kaçmış. Bir başkası aynı şekilde. Gazeteleri kaçmak yok Türkiye’de diyor.

Bunların gazetelerinde yalan bol. İşte Enerji Bakanım bu paralel yapı tarafından dinleniyor. Bakanım son derece önemli gizli görüşmeler yapıyor, bu paralel yapı bunları dinliyor dinlemekle kalmıyor dışarı servis ediyor. CHP de bunlarla iş birliği yapıyor. Milliyetçi olduğunu iddia eden MHP bu kirli senaryoya destek veriyor. Bu benim şahsımı yapılmış bir saldırı değildir. Doğrudan doğruya Türkiye Cumhuriyeti’ne bağımsızlığımıza yapılmış bir saldırıdır. Büyüyen ekonomiden rahatsızlar. Bu Gezicileri, paralel yapıyı rahatsız ediyor. Bunlar yakıyor yıkıyor biz işe yapıyoruz, inşa ediyoruz.

Şu anda terör meselesini çözmemizden rahatsız oluyorlar. MHP de CHP de rahatsız oluyor. 1 yıldır şehirlerimiz ay yıldızlı bayrağımıza sarılı şehit tabutları gelmiyor. Bundan çok rahatsızlar. Bakın Burdur’dan geliyorum. Burdur’da Afyonkarahisar’da eleman bulamıyoruz diyor. İşçi arıyoruz bulamıyoruz diyorlar. Bazıları iş beğenmiyor. Arkadaş iş arıyorsan bak oradan. Denizli’de Bakanım söylüyor. Konfeksiyonda, tekstilde çalıştıracak adam bulamıyoruz diyor…

77 milyon aziz milletimden siyasete, demokrasiye, huzura sahip çıkmalarını istiyorum….

Biz elimizden geleni yaptık. Sabır, sabır, sabır dedik. Sabreden kazanır. Bu demokrasi düşmanlarına hür türlü cevabı vermeye hazır mıyız? 30 Mart’ta eski Türkiye ile yeni Türkiye arasında bir tercih yapacaksınız. Yeni Türkiye’yi hep birlikte inşa edeceğiz. Yeni Türkiye’nin mimarlarını karşımda görüyorum. Unutmayın eski Türkiye’de koalisyonlar var. Yolsuzluk, yoksulluk var. Planı projesi olmayan bir Türkiye var. Terör var kan var. Yeni Türkiye’de istikrar var huzur var…

İki gün sis oldu Marmaray’dan 300 bin kişi geçti. İşte bugünler için bunlar var. Boğaz’ın 62 metre derinliğinden geçiyor. Şimdi onun kuzeyinden bir tane daha yapıyoruz Oradan otomobiller geçecek…

Geçen akşam baktım çıkmış yeni bu aday İstanbul’u su sorunu halledeceğim diyor. İstanbul sanki susuz da. İstanbul’un su problemi sizin döneminizdeydi. CHP demek yolsuzluk demektir, susuzluk demektir, çöplük demektir, hava kirliliği demektir, yasaklar demektir. Aramızda burada yaşlı amcalar, anneler görüyorum…Tuzu şekeri nüfus kağıdı ile alıyorduk. Arabamıza benzin alabilmek için 24 saat kuyrukta bekliyorduk.

Ne yaptılar birin yanına bir sıfır bastılar akşam yatık bir sıfır daha. Bir sıfır daha bir sıfır daha… Eskiden 1 liraya tuvalete giderdik hatta 2,5 kuruşa. Öyle gün oldu ki 1 milyona tuvalete gider hale geldik. 1 milyon ile tuvalete gider hala geldik.

Dedim ki bu sıfırları atar mıyız? Atarız. Gazeteler bu sıfırlar atılırsa enflasyon çıkar dedi. Bir tanesi bu sıfırlar atılırsa ben Taksim Meydanı’na çıkar anırırım dedi. Hala anıracak bekliyoruz.

Hızlı tren müjdesi

Biz bu gündeme teslim olmayacağız, bu saldırılara boğun eğmeyeceğiz.

Uşak bize Selçuklu’nun Germiyanoğluları’nın, Osmanlı’nın yadigarıdır. İstiklal Savaşımızın başarısının ardında Uşak rahat bir nefes aldı.

İşte müjdeye geldim şimdi. İzmir yüksek hızlı tren projesiyle Afyonu’u, İzmir’e Ankara’ya kısa sürede ulaşabilir hale getiriyoruz. Proje tamamlandığında şuanda 5 saat olan yol 2 saat 20 dakika olacak. Buna ilave olarak mevut Manisa-Uşak- Afyon demiryolunu yenilemeye başladık.

"BABAM AYAĞINI ÖPTÜRMEZ KIZARDI"

Size bir tavsiye vereceğim. Bunu her yerde söylüyorum. Anneniniz elini öpün hatta ayağının altını öpün. Ben anneciğimin ayağının altına öperdim, babamınkini de öperdim. Babam öptürmezdi kızardı. Ben anneme cennet annelerin ayaklarının altında derdim. Cennetin kokusunu almak istiyorum derdim. Annenizin elini öpün babanızı elini öpün bir de hocalarınızı elinin öpün.

Erdoğan: Bırakın o dershaneleri

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Burdur'da düzenlediği mitingde okullarda haftasonu takviye dersler yapılacağını açıkladı.

Erdoğan mitingdeki konuşmasında Gülen Cemaati'ni sert sözlerle eleştirirken şunları söyledi:

"Bırakın bunların dershanelerini filan, bırakın bunların okullarını filan. Bize devletin okulları yeter deyin.

Devletin okulları yeter. Hafta sonlarında anne baba eğer yavrusuna takviye istiyorsa, takviye dersler vereceğiz. Ücretsiz olacağız. Öğretmenlerimiz ayrıca bedellerini alacaklar"