YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Erdoğan, Büyükelçilerden Suriye’ye Yardım Kampanyasını Yaymalarını Istedi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 5. Büyükelçiler Konferansı dolayısıyla Türk büyükelçilerine Ankara Palas'ta verilen akşam yemeğine...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 5. Büyükelçiler Konferansı dolayısıyla Türk büyükelçilerine Ankara Palas'ta verilen akşam yemeğine katıldı. Erdoğan, büyükelçilerden, Suriye için başlatılan yardım kampanyasını uluslararası düzeyde yaymalarını istedi.

Elçilere hitabında tavsiyelerde de bulunan Erdoğan, “Her bir büyükelçimiz adeta bir think-thank kuruluşunun orkestra şefi gibi hareket etmeli'' dedi. Bilgi konusuna çok daha ağırlık verilmesini isteyen Erdoğan, “Bizim artık kamu kurumlarımızla özel sektörümüzle sizlerin tecrübesiyle ortaya çıkan bilgiyi en iyi şekilde formüle edip hem kendimiz hem bizden sonra gelecekler için kullanışlı hale getirmemiz gerekiyor. El yordamıyla gündelik politikalarla takip ve taklit ederek güçlü, vizyonel dış politika sahibi olamayız. Tam tersine bilgiyi kullanışlı hale getirerek, stratejiler üreterek, beyin fırtınaları estirerek farklı bir sürecin kapılarını açmalıyız.” diye konuştu.

Erdoğan, büyükelçilerin Hazine Müsteşarlığı, Ekonomi, Kalkınma, Milli Eğitim bakanlıkları ve YÖK gibi kurumlarla işbirliği içinde olmaları gerektiğini belirterek, ''Eğer, sahip olduğumuz bilgiyi stratejilere dönüştürebilir, farklı senaryolar için farklı alternatiflere hazır olabilirsek inanın yeni durumlara uyum kabiliyetimiz de o derece çevik olacaktır'' ifadesini kullandı.

Konuşmasında Suriye’yedeki krize de değinen Başbakan Erdoğan, yılına girmek üzere olan krizin BM açıklamalarına göre 60 bin masum insanın hayatını kaybetmesine ve 2,5 milyon insanın evinden, yurdundan uzak kalmasına yol açtığını aktardı. Sadece Türkiye'ye sığınan kamplarda misafir edilen Suriyelilerin sayısının 150 bini aştığına, 70 binin üzerinde Suriyelinin de Türkiye'de kendi imkanları ile farklı illerde yaşadığına dikkat çeken Erdoğan, Suriyeli mülteciler için harcanan bütçenin 500 milyon doları bulduğunu belirtti.

Akçakale kampını ziyaret ettiğini hatırlatan Erdoğan, ''Oradaki kardeşlerimizin iyi durumda olduklarını, vatan hasreti içinde olmakla birlikte umutlarını en güçlü şekilde muhafaza ettiklerin bizzat gördüm. Ülkeme olan, milletime olan sevgilerini de orada içlerinde bizzat çadırları gezerken yaşadım'' dedi.
Erdoğan, gerek içeride, gerek dışarıda Türkiye'nin Suriye konusunda takındığı tavrın zaman zaman eleştirildiğine şahit olduklarını ifade ederek, ''Suriye konusundaki tavrımızın net olarak anlatılması büyük önem arz ediyor'' diye konuştu.

Erdoğan, Büyük Selçuklu ve Anadolu Selçuklu devletlerinin de en güçlü zamanlarında her zaman bölge ülkelerinin ve halklarının yardımına tereddütsüz koştuğunu kaydetti. Osmanlı Devleti'nin her dönemde kendisinden imdat isteyen, yardım isteyen her ülkeye, hatta topluluklara ulaşmaya, onlara el uzatmaya çalıştığını ifade eden Erdoğan, “Tarih, bunun sayısız örnekleriyle dolu. İşte biz, bu ruhu, bu özü, bu anlayışı, bugün de dış politikamızın temel bir ilkesi yapmak zorundayız.” dedi.

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şunu unutmayın değerli arkadaşlarım; barış, savaştan çok daha fazla bedel ister. Savaş, kolay olandır. Zor olan barıştır. Biz kolayın değil, zor olanın tarafındayız. Savaşın değil, barışın tarafındayız. Barış için ne bedel ödenmesi gerekiyorsa biz bunu ödedik, ödüyoruz ve ödeyeceğiz. Her an, her imkanımızla savaş için hazırız. Gerektiğinde de topraklarımızı korumak noktasında asla bir tereddüt içinde olmayız ama son ana kadar barış için mücadele eder, son ana kadar barışın tesisi için çabalarız ve çabalıyoruz. Bir kere şunu herkesin bilmesi gerekiyor. Suriye'de yaşanan olaylara tavırsız, tepkisiz kalmak, bu olayları görmezden gelmek, bu olayların dışında kalmak asla ve asla mümkün değildir.”

Türkiye’nin, yakın tarihte dış politikasında buna benzer tavırlar sergilediğini söyleyen Erdoğan, “İsrail zulmüne, Filistin meselesine, Lübnan'daki olaylara, Irak'a, Afganistan'a topyekün Afrika'ya, Asya'ya, Balkan ülkelerindeki meselelere Türkiye maalesef uzak kalmayı tercih etmiştir. Ne yazık ki Türkiye, bu uzaklığın bedelini de çok ağır şekilde ödemiştir. Örneğin 1945 yılında Türkiye'ye sığınan Azeri kardeşlerimizin Stalin askerlerine teslim edilmesi tarihimize silinmesi zor acı bir hatıra olarak kazınmıştır.” değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan, “Akılsız cesareti de korkaklık da aynı derecede düşman üretir. Biz, bu bölgede ne akılsız cesaretiyle ne de korkaklıkla düşman üretmek niyetinde değiliz. Biz, ilkeli duruyoruz, net bir duruş sergiliyoruz, sadece haktan, sadece haklıdan yana tavır belirliyoruz. Bu noktada Suriye için başlatılan yardım kampanyasını uluslararası boyuta da taşıyarak, bu gönüllülük hareketini çoğaltmanızı sizlerden özellikle rica ediyorum.” ifadelerini kullandı.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler