Erdoğan: Çözüme Katkı Sunmayacaksanız, Gitmek Istediğiniz Yere Kadar Yolunuz Var

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, BDP'nin kendilerini sine-i milletle tehdit ettiğini belirterek, "Eğer çözüme katkı sunamayacaksınız, hiç kusura bakmayın, gitmek istediğiniz yere kadar yolunuz var. Benim Kürt kardeşim, Meclis'te zaten AK Parti tarafından temsil ediliyor." dedi.

Başbakan Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nde genişletilmiş il başkanları toplantısına katıldı. BDP'nin vesayetten kendisini kurtaramadığını dile getiren Erdoğan, "Biz her zaman şunu söyledik. Terör örgütü ile aranıza mesafe koyun dedik. Gelin çözümün parçası olun dedik. Ne yazık ki terörün uzantısı olan bu siyasi parti, terör örgütü ile arasındaki ipleri koparamadı. Bu siyasi parti Doğu'daki, Güneydoğu'daki, kendisine oy verenlerin değil terör örgütünün partisi olmayı tercih etti. Bu siyasi parti, çözümün değil sorunun bir parçası olmayı tercih etti. İsminin aksine, barışı isteyen, barış için çalışan değil, barışı sabote eden parti durumuna geldi. Maalesef vesayetten kendisini kurtaramadı, silahların gölgesinden çıkmaadı, silahlı efendilerine karşı cesur bir tavır sergileyemedi. Siyaset üretemeyecekseniz, eğer sizi seçenlerin değil, silahlı efendileriniz yolundan gidecekseniz gitmek istediğiniz yere kadar yolunuz var. Bizi sine-i milletle tehdit ediyorlar. Eğer çözüme katkı sunamayacaksınız, hiç kusura bakmayın, gitmek istediğiniz yere kadar yolunuz var. Benim Kürt kardeşim, Meclis'te zaten AK Parti tarafından temsil ediliyor. Aramızda Kürt kardeşlerim. Grubun içerisinde, partimin içerisinde faaliyetlerini sürdürüyorlar. Onun için biz bu tehditlere boyun eğmeyiz. Bu tehditlere gelmeyiz. Siz olsanız da olmasanız da çözüm için mücadeleye devam edeceğiz. Benim kürt kadeşim zaten AK Parti tarafından temsil ediliyor. Grubumuzda herkes belli. Hepsi aktif faaliyetlerini sürdürüyor. AK Parti, 75 milyon içinde kürt kardeşimin de hizmetkarlığını en iyi şekilde yapıyor. Doğruları söylemekten geri durmayız. Siz silahlı efendilernize uşaklık yapmaya devam edin. Onlar ne talimat verirse onu yapmaya devam edin. Siz olsanız da olmasanızda biz hizmetlerimize ve siyasetimize devam edeceğiz. Burada önemli bir süreç daha var. Güneydoğu ve Doğu, eğer bir hizmet aldıysa, masaya yatıralım AK Parti iktidarı ile almıştır." diye konuştu.

Ders zilinin bu hafta çalacağını hatırlatan Erdoğan, eğitim sisteminde köklü değişiklikler yaşandığını ifade etti. Okula başlama yaşının bir kaç ay erkene alındığını dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti: "Bir çok dersin seçmeli ders olmasını sağladık. Büyük Türkiye ile uyumlu eğitimin yeni adımlarını atmış olduk. TBMM'de tasarı görüşülürken CHP o bildik reflekslerle karşı çıktı. Şiddete kadar varan engellemeler yaparak, köhne sistemin değişmemesi için her yola başvurdular. Okullar açılırken, CHP zihinleri bulandırmak, 6 yaşındaki yavrular üzerinden istismar yapmaya devam ediyor. Kademeli eğitim sistemi konusunda da şu ana kadar sadece şunu söyledi, bir pedagogla konuşun. Sürece baktığınızda CHP Genel Başkanı'nın bir başka cümlesine zor rastlarsınız. Ben kendisinin aslında bir uzmana başvurmasını şiddetle istiyorum. Dünyada okula başlama yaşı 3-7 arasında değişiyor. Bu konuda dünya ülkeleri arasında en yaygın yaş 6 yaş. Bunlar incelemenin neticesidir. Bazı ülkelerin de bunlara AB üyesi ülkeler de dahil, okula başlama yaşı 5, hatta bazılarında 4'e kadar inebiliyor. Bugün büyüyen Türkiye'nin bir gerekliliği olarak biz 6 yaş uygulamasını başlattık, inşallah başarı ile bu uygulama devam edecek. Sıkıntılarımız var, muhakkak ama inşallah bunu da süratle aşacağız. Bu yıl, bizim için bir geçiş sürecidir."

"KİM GÜCENİRSE GÜCENSİN DERSHANELER KAPATILACAK"

Açık lise eğitim öğretimi ile alakalı bazı şikayetler aldığını ifade eden Erdoğan, 18 yaş üstü gibi bir kayıt söz konusu olmadığını söyledi. Ortayı bitirenin istediği açık liseye gidebileceğini anlatan Erdoğan, "Bunun için 18 yaşın bitmesi zorunlu değildir. Çalışmamız içinde bu da var. Dershanecilik olayını kaldıracağız. Bundan kim gücenirse gücensin, kusura bakmasınlar, bu benim halkımın, vatandaşımın ortak talebidir. Şunu soruyor, okullar niye var, okul varsa dershane niye var. Biz iktidara geldiğimizde ilginç bir olayla karşılaştık. Üniversite sınavı soruları ortaöğretim müfredatına göre değil, dershanelerin müfredatına göre hazırlanıyordu. Bunu biz değiştirdik, öyle bir emperyalizm vardı ki tamamen dershanelere çalışıyorlardı. Benim, parası olmayan, gücü olmayan dershaneye yavrusunu gönderemiyordu. Davarını, kolundaki bileziği satıp çocuğunu dershaneye gönderiyordu. Bunu biz nereye kadar savunabiliriz? Ey dershaneciler, eğer hizmet vermek istiyorsanız gelin okullar kurun, biz de sizden hizmet alalım. Bedeli neyse bunun bedelini biz verelim. Biz yatırımdan kurtulmuş oluruz, siz de hizmetinize aynen devam edersiniz. 2013-2014'e o sistemle girmiş olacağız." şeklinde konuştu.