Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 193 üyesi bulunan BM Güvenlik Konseyi’nde 5 daimi üyenin değişmez bir şekilde yer almasının ve BM’nin kararlarının bu 5 üye tarafından denetlenmesini eleştirdi. BM’nin şu ana kadar İsrail’e Filistin sorununun çözümünde herhangi bir yaptırım uygulamadığını belirten Erdoğan, yaptırım uygulanması halinde sorunun çözüleceğini ifade ettii. Batılı ülkelerin yıllardan beri Afrika ve Ortadoğu’nun doğal kaynaklarını sömürdüğünü aktaran Erdoğan, Somali ve Güney Afrika ziyaretlerinde gördüğü manzaraya Batılı ülkelerin göz kapadığını kaydetti. Erdoğan, “Pantolonlarının duble paçası içindeki kırıntıları verseler oraya Afrika ayağa kalkar.” dedi.
İstanbul Üniversitesi'nin 2011-2012 akademik yılı açılış töreni, Fen Fakültesi Cemil Birsel Konferans Salonu’nda yapıldı. Törene Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra; Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yunus Söylet, çok sayıda akademisyen ve öğrenciler katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan törende Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün mesajı okundu. Ardından İstanbul Üniversitesi’nin tarihini anlatan belgeselin bir kısmı misafirlere izletildi.
Törende söz alan İstanbul Üniversitesi Öğrenci Konseyi Başkanı ve Tıp Fakültesi Öğrencisi Muhammed Atak kısa bir konuşma yaptı. Atak konuşmasına geçtiğimiz hafta annesini kaybeden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a taziyesini ileterek başladı.
Erdoğan, dünyanın bu gün artık çık hızlı değişimler yaşadığı ve toplumsal ilişkilerin kamaşık ve problemlerin çeşitlendiği bir dönemden geçtiğini söyledi. Erdoğan, “Geçmişten bugüne taşıdığımız, çözmekte geciktiğimiz, ihmallerle büyüttüğümüz pek çok sıkıntıyı bugün yaşamaya ne yazık ki devam ediyoruz. Bu meseleleri bir an önce çözüme kavuşturmak mecburiyetindeyiz. Ama sadece mevcut problemleri çözmek yolundaki gayretlerimizin bizleri daha güzel bir geleceğe taşımayacağını da biliyoruz. Biz geçmişten gelen bütün sıkıntılarımızı bir çözüme kavuştursak bile, insanlığın yaşadığı çok yönlü, çok hızlı değişimin getirdiği zorluklar yeni problem alanları üretmeye devam ediyor.” dedi.
Türkiye’nin artık bir denge üzerine hareket etmesi gerektiğini vurgulayan Erdoğan, “Bir taraftan bugünü sıkıntıya sokan mevcut problemleri çözerken, diğer taraftan geleceğin önümüze çıkartabileceği zorluklara karşı kendimizi hazır hale getireceğiz. Bunun yolu da bir yüzü bugünün dünyasına bakan, diğer yüzü geleceğe bakan dinamik nesiller yetiştirmektir. Bu zorlu görev, bu tarihi sorumluluk hepimizin omuzlarındadır.” şeklinde konuştu.
Bu çerçevede eğitim alanında adeta bir seferberlik başlattıklarını belirten Erdoğan, “ Hatırlayın! iktidarımızdan önce ülkemizde milli bütçemizin birinci sırasında savunma vardı. Bunu arka plana aldık. Birinci sıraya eğitimi getirdik. Çünkü eğitimizin güçlüyse, hakikaten 7’den 70’e tüm insanınızı kuşatıyorsanız bu ülke sadece şu kadar kişi yazıyor ya da okuyor değil. Biz yüzde 100’ünün okur yazar olduğu ve elinden kitabını, bilgisayarını elinden düşürmediği bir toplumu kast ediyoruz.” ifadesini kullandı. Benzer bir durumun yüksek öğretim bütçesinde de yaşandığını anlatan Erdoğan, 2002-2010 yılları arasında bütçeden yüksek öğretime ayrılan pay yine aşamalı olarak yüzde 275’lik bir oranda artış gösterdiğini ifade etti. Erdoğan, 2011 yılı bütçesinde yüksek öğretim bütçesine ayrılan payla birlikte artış oranı 2002’ye göre yüzde 361 oranını yakalamış olacağını vurguladı. .
'BAŞKANLIĞIM DÖNEMİNDE NAKİL İLMÜHABERİ ÖNERMİŞTİM'
Türkiye’de artık her ilde bir üniversite olduğunu hatırlatan Erdoğan, imkansızlıklar sebebiyle İstanbul’a gelemediği için eğitimden mahrum kalan gencin kalmayacağını aktardı. Herkesin isterse kendi ilindeki üniversitede okuma imkanına sahip olacağını aktaran Erdoğan, “Bu aynı zamanda bir dolaylı göçü de engelliyor. İstanbul adeta göçün merkezi haline geldi. Belediye başkanlığım döneminde şunu söylemiştim; aslında batı bunu yapıyor. Geçmişte Osmanlı’daki arşivleri incelediğinizde bunu görüsünüz. Nakil ilmühaberlerinden bahseder. Bunu medya şehirden şehre vize diye verdi. Ben vizeden bahsetmiyordum. Ben diyordum ki bir şehirden İstanbul’a birisi gelecekse niçin geldiği sorulmalı. İşin var mı? Evin var mı? Paran var mı? diye sorulmalı.” şeklinde konuştu.
Bu yapılmadığı için İstanbul için işsizlik oranından tutun, nüfus artış hızının bu kadar yüksek olmasında kontrolsüz göçün önemli rol oynadığını belirten Erdoğan, “Bu göç de aynı zamanda burada yoksulluk şartları da farklı noktaya geliyor. Burada yaşam koşuluyla Muş’ta, Hakkari’de Karadeniz’deki yaşam koşulu aynı değil.” ifadelerini kullandı.
Yüksek öğretim kontejanlarında büyük artışlar sağladıklarını belirten Erdoğan, Türkiye’nin 10 öğrenciden bir tanesinin üniversiteye girebildiği dönemlerde, 2 öğrenciden birinin üniversiteye girdiği dönemlere kadar ilerlediğini belirtti. İlköğretimde de önemli adımlar attıklarını belirten Erdoğan, kendisinin de 76 kişinin okuduğu sınıflarda okuduğunu söyledi. Hedef olarak 30’u belirlediklerini ancak bu rakamı 20 kişilik sınıflara kadar düşüreceklerini belirten Erdoğan, “Bu millet tarihinde mucitler ortaya koymuş mu? Koymuş. Bu gün de koyar yarın da koyacaktır .Bunları başarmamız lazım. Yoksa el yapacak biz seyredeceğiz. Bu Türk milletine yakışmaz.” diye konuştu.
'GÖNLÜMDE CERRAHPAŞA VE ÇAPA’YI OLİMPİYAT STADI’NIN YANINA YAPMAK YATIYOR'
İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. DR. Yunus Söylet’in konuşmasında Cerrahpaşa ve Çapa Tıp Fakülteleri’nin iyileştirilmesi konusundaki talebini hatırlatan Erdoğan, gönlünün Olimpiyat Stadı’nın yanındaki araziye yeni hastane kurarak bu meseleyi çözmekten yana olduğunu dile getirdi. Erdoğan, “Şimdi inşallah Sağlık Bakanlığımız İstanbul’un en büyük şehir hastanesini yapacak. Biz bunu İstanbul Üniversitesi’ni bir araya getiririz. Bu şekilde bunu başarırız. Ha patenti Sağlık Bakanlığı’nda olsun, ha İstanbul Üniversitesi akademisyenleriyle her şeyiyle oraya yerleşik hale gelmiş olsun.” diye konuştu.
Bazı üniversitelerde çok ciddi parasal sıkıntı yaşandığını ve ciddi zarar eden üniversiteler olduğunu hatırlatan Erdoğan, üniversitelerde bilimsel yön farklı işletme yönü farkıl bir sisteme getirilmesi gerektiğini anlattı.
Dünyada yaşanan son ekonomik krize rağmen Türkiye’nin daha önce yaşadığı problemlerden ders alarak güçlü bir ekonomiye kavuştuğunu belirten Erdoğan, dünyada yaşanan tablonun dünyanın orta ve uzun vadeli öngörülerini iyi yapamadığını gösterdiğini aktardı.
Bu gün yaşanan bütün küresel ve toplumsal sıkıntıların altında son 50 yılda bu hesabın yanlış ve adaletsiz bir şekilde yapılmasının yattığını belirten Erdoğan, Birleşmiş Milletler daimi üyesi olan 5 ülkenin 188 ülke adına tek başına karar almasını eleştirdi. Erdoğan şöyle konuştu: “Bu daimi üyeler 2. dünya savaşının şartları altında belirlenmiş. Ama ondan sonra değişmesi falan söz konusu değil. Böyle gidiyor. Yani dünyada şu anda 193 Birleşmiş Milletler üyesi var. Bunun 5 tanesini bir kenara koyduğunuzda, 188 üye 5 üyenin ağzına bakıyor Öyle adalet dağıtılabilir mi?”
'BM İSRAİL’E YAPTIRIM UYGULARSA İSRAİL-FİLİSTİN SORUNU ÇÖZÜLÜR'
BM üyesi ülkelerin büyük çoğunluğunun aldığı bazı yaptırım kararlarına bu 5 üye ülkenin kendi çıkarları doğrultusunda itiraz ettiğini belirten Erdoğan, ancak aynı 5 ülkenin Sudan gibi konularda hemen baskı ve yaptırım kararı aldığını belirtti. Aynı daimi üyelerin ısrarla İsrail’e yaptırım ve baskı kararı almadığını vurgulayan Erdoğan, “İsrail’e aynı yaptırımı, baskıyı uygulayamıyorsun, niye? Bak uygula İsrail-Filistin sorunu nasıl çözülecek.” şekilnde konuştu.
Bu itirazlarını BM Genel Kurulu’nda ve ABD Başkanı Barrack Obama’ya ilettiğini vurgulayan Erdoğan, “Biz adil bir milletin torunlarıyız. Adaletle kıtalara asırlara hükmetmiş bir ecdadın torunlarıyız. Bu çatı o insanları yetiştirdi. Onun için bu şekilde konuşmak durumundayız.” dedi.
Son dönemde Somali ve Afrika’ya yaptığı ziyaretleri hatırlatan Erdoğan orada gördüğü manzaranın anlatılamayacağını ancak gezilip görüldüğünde anlaşılabileceğini belirtti. Batılı zengin ülkeleri sert bir dille eleştiren Erdoğan şöyle konuştu: “Pantolonlarının duble paçası içindeki kırıntıları verseler oraya Afrika ayağa kalkar. Ama onların oraları gördüğü yok. Ne var görün onları, bu sefalet neyin nesidir? Ondan sonra kendileri obezite oluyor. Ne olacak başka bir şey olmaz. O insanlara artık elimizin ulaşması lazım.”
Batılı ülkelerin kendi çıkarları ve menfaatleri için Ortadoğu ve Afrika’yı hep sömürdüğünü belirten Erdoğan, Fransa, İngiltere, İtalya gibi ülkelerin şimdi de aynı hesabı yaptığını belirtti. Erdoğan, “Şimdi bile aynı hesabı yapıyorlar. Orada pırlanta nasıl oraya el koyarım? Bunun hesabını yapıyor. Öbür tarafta petrol kuyuları nasıl el koyarım? Bunun hesabını yapıyor. Oraların halkının demokrasi, özgürlük yolunda ellerimizi açalım gibi bir hesapları yok.”
'MİLLET İRADESİNİN ÖNÜNÜ KESEN GÖLGELİ ALANLAR GÜNDEMDEN KALKTI'
Yeni dünya düzeninde insanlığın bu haksız ve adaletsiz gidişata artık yeter diyeceğini belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü; “Bütün hesapların zorunlu olarak yeni baştan yapılacağı bir dünya olacaktır. Çünkü bu yanlış hesabın miadı dolmuş, ömrü tamamlanmıştır. Gücün ve ihtirasların egemen olduğu bu kara düzen artık sürdürülemez. Sadece insanlığın moral değerleri değil, yeryüzünün tükenmezmiş gibi sömürülen kaynakları da heder edilmiştir. İnsanlık yeni bir çağa çok daha aydınlık yeni fikirlerle, yeni çare arayışlarıyla ve mutlaka daha eşit, daha adaletli, daha özgür bir dünya idealiyle girecektir.”
Anayasa çalışmalarında da değinen Erdoğan, Türkiye’nin demokrasisinin artık tartışılır olmaktan çıktığını ve millet iradesinin önünü kesen bütün baskıcı girişimler ve gölgeli alanların gündemden kalktığını belirtti. AK Parti olarak Meclis Anayasa Komisyonu oluşturulurken herhangi bir ön şart koşmadıklarını hatırlatan Erdoğan, “Biz bu millet üzümü yesin istiyoruz. Bağcıyla bizim işimiz yok.” Dedi. Erdoğan, Yeni Anayasa konusunda hükumet kadar sivil toplum kuruluşları ve medyaya da büyük görev düştüğünü sözlerine ekledi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz