Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Eğitim reformunun sayısı az ama sesi çok çıkan çevrelerce sabote edilmesine, farklı yönlere çekilmesine izin vermeyeceğiz." dedi.
Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Sergi Salonu'nda eğitim çalışanlarıyla iftarda bir araya geldi.
"Eğitimi siyasi hesaplaşma aracı haline dönüştürmek, açık söylüyorum en büyük zararı eğitimcilerimize ve evlatlarımıza verecektir." değerlendirmesinde bulunan Erdoğan, "Yalan yanlış bilgilerle milletimizin aklını bulandırmaya hiç kimsenin hakkı yoktur. Ülkemizde ileriye doğru atılan her adımı baltalamaya çalışan ideolojik saplantılarının esiri bir yıkım ekibi bulunuyor." şeklinde konuştu.
"Elinde çekiç olan her şeyi çivi olarak görürmüş." sözünü hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bunlar da böyle, elde çekiç, her şey çivi. Maalesef bunlar da her yeniliğe, her reforma, ülkeye ve millete katkı yapacak her projeye saldırmayı bir maharet zannediyor. Biz bugüne kadar ne yaptıysak neyi başardıysak bu yıkım ekibine rağmen başardık. Bugün de aynısını yapacağız. Eğitim reformunun sayısı az ama sesi çok çıkan bu çevrelerce sabote edilmesine, farklı yönlere çekilmesine hep birlikte izin vermeyeceğiz. Biz size inanıyoruz, biz sizinle birlikte bu reformu hayata geçireceğiz. Evlatlarımız için ne iyiyse ne doğruysa hangi program faydalıysa onu hayata geçirmenin gayretinde olacağız."
Salonda bulunan eğitimcilere, "Saygıdeğer hocalarım" şeklinde seslenen Erdoğan, ilk emri "oku" olan bir dinin mensupları, "beşikten mezara kadar ilim tahsil ediniz" buyuran, mescide girdiğinde zikir halkası yerine ilim halkasına oturmayı tercih eden bir Peygamberin ümmeti olduklarını aktardı.
"Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum." diyen bir medeniyetin mirasçıları olduklarını dile getiren Erdoğan, "Alimler, öğretmenler, eğitimciler, bizim inancımızda Peygamber Efendimizin de mirasçılarıdır. Sizin öyle sıradan yeriniz yok. Yeriniz bambaşka." diye konuştu.
Öğretmenin öğrettiğinden ziyade yetiştiren, eğiten, terbiye eden, öğrencisinin içindeki cevheri sabırla işleyen ve onu açığa çıkaran kişi olduğuna işaret eden Erdoğan, öğretmenliğin, bilgi yanında tecrübe ve irfanla çocukları, gençleri geleceğe hazırlama mesleği olduğunu dile getirdi.
Kutsal bir meslek olan öğretmenliğin, maddi karşılığından ziyade manevi tatmini, manevi hazzı dolayısıyla yapıldığını vurgulayan Erdoğan, okuma yazma bilmeyen bir öğrencinin tekamülüne bizzat şahit olmanın verdiği tatmini başka hiçbir işin veremeyeceğini söyledi.
Herkesin hayatında unutulmaz izler bırakmış bir öğretmenin muhakkak bulunduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Bizi yetiştiren, milletimize ve insanlığa faydalı bir fert olmamıza katkı sağlayan öğretmenlerimizin hakkını asla ödeyemeyiz." ifadesini kullandı.
- Kültürümüzde öğretmene el kalkmaz, eli öpülür"
Teknolojideki ve iletişimdeki baş döndürücü gelişmelerin, topluma yabancı bazı hastalıkların da milli bünyeye sirayet etmesine neden olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Şiddetin özendirildiği diziler, şiddet içeren filmler ve sanal oyunlar özellikle gençlerimizin zihin kodlarını tahrip ediyor. Sıkıntı burada. Trafikten okula sokaktan hastaneye sadece görevini yapan insanlara kadar her yerde fiziki ve sözlü şiddetin yaygınlaştığını görüyoruz. Bu şiddet dalgasına zaman zaman eğitimcilerimizin de maruz kalması son derece üzüntü vericidir. Türkiye Cumhurbaşkanı olarak öğretmenlerimize yönelik şiddeti asla tasvip etmediğimi buradan altını çizerek ifade etmek istiyorum. Bu konuda en küçük bir müsamahamız yoktur, olamaz. Bizim kültürümüzde öğretmene el kalkmaz, öğretmenin eli öpülür. Biliyorsunuz bizim elimizi öpmeye gayret edenler çoktur, hep öyle alıştırmışlar, siyasilerin huyudur. Ben de derim ki bak üç kişinin elini öpeceksin; annenin, babanın, bir de hocanın."
Erdoğan, cennetin annelerin ayakları altında olduğunu vurgulayarak, "Ben annemin ayaklarının altını öperdim, Allah rahmet etsin. Tavsiye ediyorum sizler de annelerinizin ayağının altını öpün. Annem çekerdi, anne cennet kokusunu bana çok görme derdim. Anne çok farklı. Onun için eli öpülecek olan annedir, babadır, hocadır." diye konuştu.
Öğretmene tıpkı anne baba gibi bir ömür boyunca hürmet gösterildiğini, saygı duyulan bir inanca mensup olunduğunu aktaran Erdoğan, "Ülkemize ve milletimize asla yakışmayan bu şiddet sorununun hep birlikte üstesinden geleceğimize inanıyorum." dedi.
Erdoğan, öğretmenlere şu sözlerle seslendi:
"Sizlerin görevlerinizi en güzel şekilde yapmanızı sağlamak, bizim boynumuzun borcudur. İnşallah bundan sonra çalışma şartlarından özlük haklarınıza kadar sizlerin yanında olmaya devam edeceğiz. Ekonomimiz büyüdükçe ülkemizin imkanları genişledikçe oluşan katma değerden sizler de hak ettiğiniz payı alacaksınız. Öğretmenlerimizin de mesleklerinin kutsiyetine ve hassasiyetine uygun biçimde ülkemizin dört bir köşesinde görevlerini layıkıyla yapmayı sürdüreceklerine inanıyorum."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, görevi esnasında şehit edilen öğretmenler başta olmak üzere ebedi aleme irtihal eden tüm öğretmenlere rahmet diledi.
Üzerinde hakkı olan öğretmenlerine en derin saygılarını ileten Erdoğan, hayatta olanların her birinin ellerinden öptüğünü ifade etti ve eğitim çalışanlarının her birine hizmetleri, emekleri ve engin sabırları için teşekkürlerini sundu.
(Bitti)