Erdoğan: El Bab'a dayandık yetmez, Menbiç'e de gideceğiz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin Yeni Güvenlik Konsepti Konferansı'nda konuştu.

Erdoğan, ABD'li üst düzey yetkililerce Menbiç'ten çekilecekleri iddia edilen ancak çekilmek yerine El Bab'a ilerleyen YPG'ye ilişkin kritik açıklamalarda bulunan Erdoğan, şöyle konuştu:

"MÜMBİÇ'E GİDECEĞİZ"

Başta ABD olmak üzere batılılara söyledik. Terörden arındırılmış kuzeyde bir bölge dedik. Evet doğru söylüyorsunuz dediler ama bizimle birlikte hareket etmediler. Şu anda biz El Bab’a dayandık. Batıdan da El Bab’ı kuşattık. Yetmez oradan da Münbiç’e doğru gideceğiz. Münbiç’te PYD var YPG var. Onlar oradan gitsinler dedik. Gidecekler dediler. Biz tamamen orayı boşaltmalarını istiyoruz. Neden? Orası Arapların toprakları. Biz Türkiye olarak gidip oraya yerleşecek değiliz. DEAŞ ile mücadelede kararlı mısınız? Rakka’ya da birlikte müdahale edelim. Ne işin var senin terör örgütüyle? Koalisyongüçleri ile biz bunu yapamıyorsak nasıl devletiz bi? Yazıklar olsun bize."

İşte Erdoğan'ın diğer açıklamalarından çarpıcı satırlar:

POLİS AKADEMİSİNE GİRİŞ ÖLÇÜSÜ

Polis Akademisi’ne giriş ölçümüz ülkesine ve milletine bağlı olmaktır. Ruhunu Pensilvanya’ya veya başka herhangi bir yapıya satmış hiç kimseye burada yer yoktur. Bu kurum milletin kurumudur, devletin kurumudur ve sadece onlara hizmete mükellef insanlar yetiştirmekle mükelleftir. Müslüman aynı delikten iki kez ısırılmaz. Geçmişten gerekli dersleri çıkararak kendimize yeni ve aydınlık bir gelecek kurmakta kararlıyız. Yeni Türkiye’yi inşallah gerek saygıdeğer hocalarımız, gerekse sevgili öğrencilerimizle birlikte inşa edeceğiz. Bugünkü konferansımızın konusunu Türkiye’nin yeni güvenlik konsepti olarak benimsedik.

Sevgili gençler biz kabile devleti değiliz, çadır devleti değiliz. Biz medeniyetler inşa etmiş bir medeniyet geleneğinin temsilcisiyiz.

"LOZAN DEDİĞİMİZDE BİRİLERİ RAHATSIZ OLDU"

Lozan dediğimizde birileri rahatsız oldu. Lozan’da 3 milyon kilometre kareden 780 bin kilometre kareye kaldık. Lozan’da burnumuzun dibindeki yerler bizden alındı. O yerler bile bizden alındığında bununla iftihar edenler oldu. Neydik, ne olduk, ne olacağız? Bu soru bizim için çok önemli. Tarihi arka planı doğru okuyup geleceğimizi planlamalıyız.

Bakın annenize babanıza şunu söylemeniz lazım. Biz bizi bu vatan için yetiştirdiniz mi, yetiştirdiniz. Benim mesleğimin hedefinde şehadet var, gazilik var, bu milletin birliği, beraberliği, geleceği var. Bunu söylemeniz lazım. Eğer anne baba bunu kavramışsa gittiğimiz her yerde evladım vatana feda olsun diyen anne babaları gördük. Bu mesleğin manevi boyutu çok güçlü. Sizler bu mesleğin içerisinde inşallah Türkiye’nin içinde farklı bir makamı, mevkiyi temsil ediyorsunuz.

Ben gittiğim uluslararası toplantılarda hep dünya 5’ten büyüktür diyorum. Türkiye inşallah kendisinden büyük Türkiye’yi inşa edecektir. Ne ile? Sizlerle. Doğu ve Güneydoğu böyle gidecek mi? Yok. Milletçe şu anda başta Doğu ve Güneydoğu olmak üzere topyekün mücadele ediyoruz. Artık kepenk indiren biri olmayacak. Çünkü onlar da artık sorumlu. Efendim işte bizi tehdit ettiler o yüzden kepenk indirdik. Olmaz. Bu sadece askerin polisin görevi değil. Sana kepenk indir diyene sen meydan okuyacaksın. Teröristlere bu caddeleri, meydanları dar edeceğiz. Senin memleketine hendek açacak, evlerin arasına tünel açacak, sen evini açacaksın. Bu terör örgütüne yataklıktır.

"BUGÜN BİR BATILI GELDİ..."

Bugün bir Batılı geldi. Öğleden sonra cezaevlerindeki vekillerle ilgili bir karar çıkacak dedi. Yapabiliyorsan şunu yap! Hemen bir telefon aç ve de ki: Bu Türkiye'nin iç hukukuna fazla karışmayın. Bunlar öyle kararlılar ki gönderdiğiniz mektubu size iade eder ve gereğini yaparlar.

'BİZ KENDİ KARARIMIZI KENDİMİZ VERİRİZ'

Bizim iç hukukumuza kimse karışamaz. Biz kendi kararımızı kendimiz veririz. Bu güne kadar bu ülkeyi karıştıranlar zaten onların ta kendisi olmuştur. Türkiye’den kaçan terörist milletvekilleri Brüksel’in meydanlarında nutuk atıyorlar. Bunları çok iyi bilmemiz lazım. Bunları çok iyi tanıyoruz. Bunların cibilliyetlerinin gereği bu. Biz işimize bakıp kararlılıkla mücadelemizi sürdüreceğiz.

Suriye’de, Irak’ta, Afrika’da, kardeş coğrafyalarda yaşananlar bir yönüyle Türkiye’yi oralardan uzak tutmak için.

"LOZAN TARTIŞILMAZ BİR METİN DEĞİL"

Milletimiz İstiklal Harbine başlarken Misak – ı Milli hedefi ile çıktı yola. Lozan tartışılmaz bir metin değildir. Kutsal bir metin asla değildir. Elbette tartışacağız. Daha iyiye ulaşmanın çabası içinde olacağız. Birinci Dünya Savaşı, İkinci Dünya Savaşı, Soğuk Savaş geride kaldı. Buna rağmen bizi hala Lozan’a hapsetmeye çalışıyorlar. Kusura bakmasınlar. Bizim milletimize sözümüz var. Tüm şartları zorlayacağız.