Erdoğan, eleştirilerinin dozunu arttırdı

ANTALYA (İHA) - Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'a yönelik eleştirilerinin dozunu arttırarak, "Kimse Türkiye Cumhuriyeti'nin 58. ve 59. hükümetlerini kalkıp da, gerek Türkiye, gerekse KKTC'nin ali menfaatlerini görmemezlikten gelen hükümetler olarak değerlendiremez, yargılayamaz. Bunu söyleyenler önce gidip aynaya baksınlar. Biz onların geçmişlerini çok iyi biliriz. Ülkenin geleceğini ne duruma getirdiklerini çok iyi biliyoruz" dedi.

Başbakan Erdoğan, partisinin 2. İstişare Toplantısı'nın ilk gününde milletvekilleriyle birararaya geldi. IC Green Palace Otel'de erçekleştirilen değerlendirme toplantısı öncesinde bir konuşma yapan Erdoğan, Kıbrıs konusunda önemli açıklamalar yaptı. Erdoğan, konuşmasının büyük bölümünde KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ı ağır bir dille eleştirirken, muhalefeti de 'çirkin' davranmakla suçladı.

Hükümetin izlediği Kıbrıs politikasını savunan Erdoğan, sorunun çözümü noktasında iyiniyetli adımlar atmaya çalıştıklarını söyledi. Müzakere sürecinin hayırlı bir sonuç getirmesi konusunda ümitli olduklarının altını çizen Erdoğan, bu süreçte 'kazan-kazan' formülünün hayata geçmesi için büyük bir çaba ve iyiniyet gösterdiklerini kaydetti. Erdoğan, zaman zaman iyiniyetli çabalarının karşılığını alamadıklarını ancak çözümden yana duruşlarını koruduklarına işaret ederek, Türk tarafının taleplerinin yüzde yüzünün karşılanamadığını anlattı. Türk tarafı olarak 'olmazsa olmaz'lara bağlı kalarak çok önemli kazanımlar elde ettiklerini vurgulayan Erdoğan, hükümet olarak referandum sonucuna herkesin saygı duyması gerektiğine inandıklarını söyledi. Demokrasiyi temel önceliği görenlerin halkın iradesini tartışmaya açmak gibi bir hakları ve yetkileri olamayacağını ifade eden Erdoğan, "Bunun milli bir mesele olduğunun bilinci içerisinde hamasete ve duygusal sömürüye meydan vermeden bu süreci tamamlamalıyız" mesajını verdi.

DENKTAŞ'A SERT ÇIKTI Kıbrıs konusunda çok şeyin yazılıp konuşulduğunu hatırlatan Başbakan Erdoğan, KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş'ı 'tribünlerden oyalama taktiği' yürütmekle suçladı. Erdoğan, "Yıllar yılı yetkileri aldıkları halde, bu işleri neticelendirmeyi düşünmeyenler, sadece tribünlerde bunları nasıl oyalarız gayreti içinde olmuştur. Bu kişiler, bugün de aynı oyalama gayreti içindedirler. Oyalamak için ellerinden gelen mahareti gösteriyorlar. Daha ileri giderek söylüyorum, kimse Türkiye Cumhuriyeti'nin 58. ve 59. hükümetlerini kalkıp da, gerek Türkiye, gerekse KKTC'nin ali menfaatlerini görmemezlikten gelen hükümetler olarak değerlendiremez, yargılayamazlar. Bunu söyleyenler önce gidip aynaya baksınlar. Biz onların geçmişlerini çok iyi biliriz. Ülkenin geleceğini ne duruma getirdiklerini çok iyi biliyoruz" tepkisini gösterdi.
Erdoğan, AK Parti içerisinde milletvekillerinin de bunu çok iyi incelemesi gerektiğine işaret ederek, atılan adımların önemine işaret etti. Şu anda KKTC'yi tek tanıyan devletin Türkiye olduğunu hatırlatan Erdoğan, yapılan anlaşma ile birlikte bu durumun da değiştiğini söyledi.

"DENKTAŞ, TALAT'I VE OĞLUNU TAM YETKİYLE GÖNDERDİ" Denktaş'ın 'Türkiye'yi, KKTC'den çıkaracaklar' eleştirisini de cevaplayan Erdoğan, böyle bir yorumun doğru olmadığını kaydetti. "Türkiye oradadır" diyen Erdoğan, Türkiye'nin 45 bin vatandaş ve askeriyle yavru vatanda olduğunu söyledi. Erdoğan, "Yunan askeri çıkıyor, onu niye söylemiyorsunuz. Biz şerhimizi koymuşuz. İki tarafın da mutabakatıyla ancak asker çıkarılacak. Burada olumsuzluklara bakarak, bunu değerlendirmek yanlış olur. Bunlar ilgili birimlerle sürekli irtibat halinde yapıldı" dedi.

Denktaş'ın 'KKTC kurucu devlet değil' eleştirisine cevap veren Erdoğan, şunları söyledi:

"Bunların hepsi kayıtta kuyutta var. Herşey açık ve net ortada. Güney feryat ediyorsa, güney devletlik sıfatını kaybediyor. Bundan dolayı onlar hayır diyor. Diğerleri onlar için tarihi mesele. Burada kurulacak olan Birleşik Kıbrıs Devleti'dir. Egemenlik diyorlar. Evet burada egemenlik var. Güney Kıbrıs egemenlik hakkını kaybediyor ve kuzeye devrediyor. Bunu göremiyorlar. Sıkıntı burada. Artık bayraklar da gidiyor. Birleşik Kıbrıs bayrağı asılacak. 72 milyonluk Türkiye'nin ve 200 milyonluk Türk dünyasının kullandığı Türkçe, uluslararası alanda konuşulmuyor. Milliyetçiyiz diyenlere sesleniyorum. Bu anlaşma olduğu andan itibaren Türkçe, uluslararası alanda kullanılan bir haline gelecek. Ne yazık ki bunu görmüyorlar."
Erdoğan, Denktaş'ın KKTC Başbakanı Mehmet Ali Talat ve oğlu Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş'ı tam yazılı yetkiyle İsviçre'deki görüşmelere gönderdiğini hatırlatarak, bu heyetin Denktaş adına yetkileri kullandığını, görüşmelerin yapıldığını ve sıkıntılarda ise Denktaş ile görüşüldüğünü kaydetti. Erdoğan, "Bunları size sunayım ki, sonra bir sıkıntı olmasın" şeklinde konuştu.

ERDOĞAN, MÜZAKERE SÜRECİNDEKİ EN GİZLİ OTURUMU AÇIKLADI Erdoğan konuşmasında muhalefet cephesine de yüklendi. Muhalefetin hükümete yönelik eleştirilerini 'çirkin yaklaşımlar' olarak nitelendiren Erdoğan, görüşmelerde 'gizlilik' olduğu yönündeki iddiaların doğru olmadığını kaydetti. Herşeyin açık ve net ortada olduğuna işaret eden Erdoğan, kriptoların ilgili birimlere ve bakanlıklara gönderdiklerini açıkladı. En gizli oturumun Yunanistan Dışişleri ve Başbakanı ile BM Genel Sekreteri ve Kıbrıs Özel Temsilcisi Alvaro de Soto ile yaptıkları görüşme olduğunu bildiren Erdoğan, "Bu oturumda Yunanistan'ın müzakere sürecinin ertelenmesi yönündeki talebini görüştük. Ancak 1 Mayıs'a kadar bitirilmesi gerektiğini söyledik ve 'Bitmezse bunu dünyaya siz açıklarsınız' dedik" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, 45 bin Türk vatandaşının KKTC'de kalmasının sabitlendiğini de hatırlatarak, bunun da bir kazanım olduğunu söyledi. Erdoğan, bu noktada yine Denktaş'a yüklenerek, "Efendim gayrimenkul diyorlar. Sen de al, sen de al. Onlarda para var, biz de yok diyorlar. Var, var, var..." dedi.

Erdoğan, Türkiye'deki muhalefetin soruna ideolojik yaklaştığını da ifade ederek, "Yıllar yılı AK Parti'nin getirdiği noktayı hazmedemiyorlar. İktidara yönelik çok çirkin yakıştırmalarda bulunuyorlar. Onlar çok iyi bilirler. Bizim Türk askerine 1974 harekatında işgalci kuvvet yakıştırmasını yapanlarla aynı fotoğraf karesi içinde alıyorlar. Önce bunu sorgulasınlar. Bunlarla ilgili tüm belgeler var. İlgili yerlere bunları verdim. Biz KKTC'yi ve ülkemizi onlarla mukayese edilmeyecek derecede seven insanlarız. Bu hassasiyeti taşıyoruz. İçe kapanık politikalarla bizi boğmadılar mı? Biz bu çemberi kırdık. Bir de bu çemberi Özal kırmıştı, dünyaya açılmıştı. Bu çember daha sonra kapanmıştı. Şimdi de bunu AK Parti kırdı ve dünyaya açıldı" göndermesini yaptı.

Denktaş'ın ve muhalefetin 9 bin sayfalık anlaşma metnini okuyamamaktan yakınmasına da sert tepki gösteren Erdoğan, "Biz arzuhalci değiliz. Arzuhalci olmadım. Arzuhalci kardeşlerim de gücenmesinler. Onlarda da kalite farkları var. Bunu iddia edenler bile parlamentodaki hiçbir metni sonuna kadar okumuyorlar. Dışişleri Bakanlığımız ve KKTC'den bir grup arkadaşımıza okuttuk. Bunu milletvekillerine yaptıramazsınız. Milletvekillerine, idarecilere ve yöneticilere özet gelir. Yönetici yanındaki adamları neden çalıştırıyor? İşin raconu budur" diye konuştu.

"DENKTAŞ İĞNELEDİ" Başbakan Erdoğan, Denktaş'ın dün TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmaya da değinerek, "Sayın Denktaş yine iğneleme yaptı. Kendisi büyüğümdür, saygı duyuyorum. Hamasete ve duygulara meydan vermeden bu süreci tamamlamayı arzu ediyoruz" dedi.

Erdoğan, Denktaş ile yaptığı bir görüşmeyi de şöyle anlattı:

"Sayın Denktaş bana 'kampanya için adaya gelecek misiniz?' dedi. Ben de 'hayır' dedim. Milletvekillerini sordu, ben de göndermeyeceğimi söyledim. Ben kendisine 'Siz gelecek misiniz?' sorusunu sormayı unuttum. Sayın Denktaş, halbuki buradakiler değil oradakiler oy verecek. Söyle zamanda niye burayı terk ediyorsunuz, orada konuşun. Burada konuşmak kazandırmıyor, bence kaybettiriyor."

Erdoğan konuşmasının sonunda 24 Nisan'da yapılacak referanduma ilişkin görüşlerini aktardı. Referandumdan çıkacak sonucun Türkiye ve Yunanistan ile KKTC ve GKRY halkı için olumlu olmasını temenni eden Erdoğan, "Bizleri 60'ların, 70'lerin sorunlarıyla artık meşgul etmesinler. Yoksa bunun bedelini öderiz" mesajını verdi.