Erdoğan: Eli Ve Diliyle Mümkün Olmayan, Yüreğiyle Sürece Destek Versin

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, çözüm sürecinin sadece AK Parti veya Akil İnsanlar Heyeti'nin değil, tüm Türkiye'nin meselesi olduğunu belirterek, destek çağrısını yineledi. Erdoğan, "Çözüm isteyen herkesten bugün bir kez daha ellerini, dillerini eğer bunlar mümkün değilse yüreklerini bu sürece koymalarını rica ediyorum. Böyle bir hayati meselede hayır konuşmayacak olanların en azından susmak suretiyle ve sükut suretiyle sürece katkı vermelerini rica ediyorum." dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmda, çözüm sürecindeki gelişmelere de değindi. Çözüm sürecinin Türkiye genelinde son derece kararlı bir umut yolculuğuna dönüştüğünü belirten Erdoğan, "Şu anda 780 bin kilometrekarenin tamamında çözüme yönelik çok güçlü bir umut kalpleri kuşatmış durumda. Önceki hafta ilk toplantımızı yaptığımız Akil İnsanlar Heyetleri, bölgelerinde çalışmaya başladılar. CHP ve MHP'nin tüm insafsız eleştirilerine hatta hakarete varan söylemlerine hatta bazı şehirlerde edepsizce kışkırtmalarına rağmen Akil İnsanlar gerçekten çok güzel çalışmalar ortaya koyuyorlar. Verilen fotoğrafın, mesajların son derece güçlü ve etkili olduğunu görüyoruz. Zira akil insanlar içerisinde olan tüm arkadaşlarımızın hepsinin bu toplumda bir karşılığı var. Ama ne CHP ne MHP'nin o hakaretleri yapanlarının bu toplumda ciddi bir karşılığı da yok. Zaten bunları çıldırtan da o." dedi.

"AKİLLERE BİR PROGRAM TELKİN ETMEDİK"

Akil İnsanlar Heyeti'nin çok farklı dünya görüşü, ideoloji, inanç gruplarından olan 63 kişiden teşekkül ettiğini ve bu kişilerin 9'arlı gruplar halinde 7 coğrafi bölgemizde çeşitli etkinlikler yaptıklarını hatırlatan Erdoğan, "Biz kendilerine herhangi bir program telkin etmedik, 'programınızın kendiniz yapacaksınız. Yol haritanız size ait. Kimlerle görüşecekseniz istediğiniz gibi görüşebilirsiniz.' Herhangi bir bu noktada 'şöyle yapın böyle yapı'n bunu biz demiyoruz. 'Size inanıyoruz size güveniyoruz çünkü bu konuda sizin derdinizin olduğunu biliyoruz.' Şu ana kadar da bunu başarıyla yürütüyorlar. Her bölgemizde vatandaşımız her yönüyle birbirinden farklı 9 kişiyi bir arada görünce ortak bir gaye etrafında birleşmiş görünce umudu heyecanı artıyor çözüme olan inancı daha da artıyor. Bu kenetlenmeyi hazmedemeyenler, bu birlik ve kardeşik fotoğrafını sindiremeyenler çeşitli provokatif eylemlere girişebiliyorlar. Milletin umudu inancı bütün bu kışkırtmaları Allah'ın izniyle ezip geçecektir. Olumsuz hadiselerin son derece cüzi ve marjinal olduğunu görüyoruz. Somut neticeler alındıkça göreceksiniz sevindirici haberler geldikçe CHP de MHP de o marjinal örgütler de yalnız kalacak, tarih karşısında mahcup olacaklardır." ifadelerini kullandı.

"ELİ VE DİLİYLE MÜMKÜN OLMAYANLAR YÜREKLERİYLE SÜRECE DESTEK VERSİN"

Akil İnsanlar Heyeti'nin çözüm sürecindeki unsurlardan sadece bir tanesi olduğunu hepsi olmadığını vurgulayan Erdoğan, "Bazılarının kenara çekilip ellerini kollarını bağlayıp 'bakalım ne yapacaklar' havasında kibirle süreci sadece izlemekle yetindiklerine şahit oluyoruz. Bu mesele sadece AK Parti'nin sadece Akil İnsanlar Heyeti'nin meselesi değil, topyekun 76 milyonun meselesidir. Çözümün parçası olmayan sorunun bir parçasıdır. Çözüm isteyen herkesten bugün bir kez daha ellerini dilleri eğer bunlar mümkün değilse yüreklerini bu sürece koymalarını rica ediyorum. Böyle bir hayati meselede hayır konuşmayacak olanların en azından susmak suretiyle ve sükut suretiyle sürece katkı vermelerini rica ediyorum." çağrısında bulundu.

"EY CHP! HANİ ÇÖZÜMDEN YANAYDIN"

Muhalefetin de sürece dahil olması için en başından beri samimi bir yaklaşım içinde olduklarını belirten Erdoğan, partileri ziyaret ettiklerini ama kapıların yüzlerine kapandığını söyledi. Son olarak çözüm sürecine ilişkin Meclis'te kurulan komisyona ilişkin değerlendirmede bulunan Erdoğan, şöyle konuştu: "TBMM'de bir araştırma komisyonu kurulması için çalışmaya başladık. Meclis'te çözüm süreci ile ilgili araştırma komisyonu kurulması için aslında bizden önce CHP'nin vermiş olduğu önerge var. Biz bu arada ayrıca bir adım attık. Çözüm sürecini değerlendirme komisyonu ile ilgili adımımız daha sonra oldu. CHP milletvekillerine zorla imzalarını geri çektirmiş olsalar da o önerge bizzat CHP'nin vermiş olduğu önergedir ve kayıtlarda da zaten mevcuttur. CHP bu konuda samimiyetsizliğini tekrar sergilemiştir. CHP Genel Başkanının çark etme politikasını bu olayla artık yasamaya da taşıdığını görüyoruz. 'Gelin araştırma komisyonu kuralım' diyorlar, biz 'kuralım' dediğimizde mızıkçılık yapıp misketlerini alıp oyunu bozan mızıkçı çocuklar gibi biz oynamıyoruz deyip kenara çekiliyorlar. Bununla da yetinmiyorlar, kürsüyü işgal etmek, şiddet kullanmak en ağır hakaretler sarf etmek gibi gibi meclise hiç yakışmayan ama CHP'nin üzerine tam da oturan bir tavır sergiliyorlar. Ey CHP! Siz hani çözümden yanaydınız. Hani çözmek istiyordunuz? Araştırma komisyonu kurulsun istiyordunuz? Ne oldu, neden vazgeçtiniz, neden kaçtınız, niye çark ettiniz? CHP bunun izahını yapmak, millete hesabını vermek zorundadır. CHP bu son çarkıyla çözüm konusunda en ufak samimiyet taşımadığını tekrar göstermiştir. Allah CHP'yi bu zihin bulanıklığından kurtarsın diye dua ediyor, CHP seçmenine sabır temenni ediyorum.