Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suudi Arabistan'a hareketinden önce Atatürk Havalimanı'nda açıklama yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyaretle bölgedeki kritik konuları değerlendireceklerini söyledi.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
''Suriye'de siyasi çözüm için çabaların yoğunlaştığı bu süreçte, Suudi Arabistan'la dayanışma ve istişare halinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Şunu bir kez daha vurgulamak isterim, bizim amacımız, başta Suriye olmak üzere tüm kriz bölgelerinde adaletli, sürdürülebilir ve kalıcı barışın tesisidir. Sorunun çözümü noktasında Türkiye'nin ortaya koyduğu tezler, teklifler ve tavsiyeler bellidir. Bölgenin dinamiklerini, sosyolojisini ve tarihini dikkate almadan atılacak adımların sadece zulüm ve gözyaşı getireceği açıktır.
Emrivakilerle yol alınamayacağını artık herkesin idrak etmesi gerekiyor. 400 bin masum insanı acımasızca, konvansiyonel, kimyasal silahlarla katleden bir rejime destek verilerek bir yere gidilemez. Ve bunlara destek verenler de bu rejimin ortağı konumundadır. PYD, YPG gibi terör örgütlerinin etnik temizlik faaliyetlerine göz yummak, terör örgütlerini sırf DAEŞ ile çatışıyor diye makbul görmek, bölgedeki yangının üzerine körükle gitmek demektir. Aslında bunlar görünürde çatışıyor ama birbirinin destekçisi ve birbirini adeta üreten, birbirine güç veren örgütler olduğunu da bir kenara koyamayız.
''EŞBAŞKAN'IN YAPTIĞI PROVOKASYONDUR, İHANETTİR'
Suriye'deki son gelişmelerin PKK terör örgütünün ülkemizin birlik ve beraberliğine yönelik iştahını kabarttığını görüyoruz. Şu an güvenlik güçlerimizi son derece başarılı operasyonlara imza atıyorlar. Yurtiçinde ve yurtdışında etkisiz hale getirilen terörist sayısı 3 bin aşmış vaziyette. Bu süreç maskelerin düştüğü süreçtir.
Malum eş başkan Rusya ziyareti sonrasında bir takım hezeyanlar ifade etmiştir. Bu eş başkanın yaptığı ihanettir provokasyondur. Türkiye üzerinde ameliyat yapmak isteyen herkes boyunun ölçüsünü almıştır ve alacaktır. Bu tür açıklamalar kazdığı hendeğe gömülen terör örgütünün başarısızlıklarını örtme sebebidir.
''NİŞANTAŞI'NDA TUR ATMAKLA TÜRKİYE PARTİSİ OLUNMUYOR''
Ele saz almakla veya Nişantaşı'nda tur atmakla Türkiye partisi olunmuyor. Halkımızın değerlerine saygı duymak gerekir. Anayasamızın 14. maddesi bunların attığı bu adımlara konulmuş bir maddedir. Böyle bir adımı siz atamazsınız. Ne milli irade müsaade eder ne güvenlik güçlerimiz müsaade eder. Bu saldırılar sonlarının geldiğine işarettir.
Bölgedeki kardeşlerimizin sağduyusu, güvenlik kuvvetlerimizin başarılı operasyonlarıyla adım adım yok olan terör örgütüne bu tür provokasyonlarla suni teneffüs yapmaya çalışmaktadırlar. Ne örgüt ne de onun kuklası olanlar kendilerini bekleyen akıbetten kurtaramayacaklardır. Bu eş başkanın açıklamalarıyla ilgili Diyarbakır ve Ankara başsavcılıklarımız gerekli soruşturmayı bildiğiniz gibi başlatmışlardır. Daha önce diğer eşbaşkanın da buna benzer birçok açıklamaları olmuştu. Bölge insanı da bu terörist ve siyasetçi güruhunun hangi senaryoların figüranlığını yaptığını gördükçe onlarla arasına mesafe koymuştur.''
YENİ ANAYASA KONUSU
Anayasa çalışmaları konusunda malum, tüm siyasi partilerin Türkiye'de toplumsal mutabakatın sağlandığı bir yeni anayasa beklentisi var. Hemen hemen bütün siyasi partiler de bunun sözünü siyasi seçimlerde meydanlarda verdiler ve seçimlerde verilen bu sözün temenni ederiz ki yerine geldiğini görürüz."