HABER

Erdoğan: Farklı bir dünya mümkün

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, farklı bir dünyanın, ticaret anlayışının ve ekonominin mümkün olduğuna yürekten inandığını söyledi.

Erdoğan: Farklı bir dünya mümkün

Erdoğan, "Bir litre petrol için çocukların öldüğü bir dünyanın geleceği yoktur. Kendi iktidar hırsları için çocukları dahi katledenlere göz yumanların, bunu görmezden gelenlerin çocuklarına, torunlarına bırakabilecekleri yaşanabilir bir dünya olamaz" dedi.

Başbakan Erdoğan, Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nde Asya Pasifik Perakende Kongresi ve Fuarı'nın açılışında yaptığı konuşmada, ahiliğin, esnafın oluşturduğu, toplumun tüm meseleleriyle ilgilenen, ülkeyi ve halkı şekillendirmede etkili olan bir teşkilat olduğunu söyledi. Esnafın, sınırsızca kazanmayı, kazanmak için her yolu mubah görmeyi kesinlikle ayıpladığını vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Kanaat, yani kazandığı ile yetinmek, ihtiyacı kadar kazanmak, fazlasını paylaşmak bizim esnafımızın en temel değerlerinden biridir. Ahilik bu. Aynı şekilde kanaatsizlik de bütün kültürlerde, bütün dinlerde ayıp görülmüş, kınanmış bir tavırdır. Kanaatin zıddı, hırstır. Hırs, insanın kendisini tüketen, toplumu çürüten bir hastalıktır. Küreselin yereli yok ettiği, ezdiği bir dünya yaşanılır dünya olmaz, olamaz. Bütün dinler, kültür ve gelenekler bize insanlığa sınırsızca kazanmayı ve sınırsızca tüketmeyi nahoş göstermiş, bunu kınamış, kimileri bunu yasaklamıştır. Bir yerde sınırsızca kazanma, tüketme hırsı varsa, biliniz ki, orada adaletsizlik, eşitsizlik, yoksulluk, zulüm de vardır. Sermaye ve ticaret küreselleşirken eğer hırs da küresel bir boyut kazanıyorsa, biliniz ki artık yoksulluk da küreselleşmeye başlamış, eşitsizlik dünyayı tehdit eder bir hale gelmiştir. İşte şu anda dünyada milyarlarca yoksul var. Yaşanan savaşlara, çatışmalara, teröre, göçlere baktığınızda altında hırs olduğunu göreceksiniz. İklim değişikliği, çevre kirliliği, ekosistemin bozulması, susuzluk, salgınlar gibi sorunlara baktığınızda altında önce hırsın olduğunu göreceksiniz. Küresel ekonomik krizi analiz ettiğinizde altında yine sınırsız kazanma ve harcama hırsı olduğunu göreceksiniz."

"VİCDANI KÜRESELLEŞTİRMEK ZORUNDAYIZ"

Türkçe'de "Biri yer biri bakar, kıyamet ondan kopar" diye çok güzel bir söz olduğunu belirten Erdoğan, "Komşusu açken biri tok yatıyorsa orada çürüme başlamıştır. Ben inanıyorum ki, 21. asır aslında bir paylaşım, dayanışma asrı olmalıydı. Somali'nin açlığına sırtını dönen bir dünyanın geleceği yoktur. Bir litre petrol için çocukların öldüğü bir dünyanın geleceği yoktur. Kendi iktidar hırsları için çocukları dahi katledenlere göz yumanların, bunu görmezden gelenlerin çocuklarına, torunlarına bırakabilecekleri yaşanabilir bir dünya olamaz. Farklı bir dünyanın mümkün olduğuna ben yürekten inanıyorum. Farklı bir ticaret anlayışının, ekonominin var olduğuna ben yürekten inanıyorum" ifadelerini kullandı.

Erdoğan, ticaretin sürdürülebilir olması için tarihin en eski zamanlarından bugüne kadar değişmeyen ve değişmeyecek olan şartlar olduğuna dikkat çekerek, "Adalet olacak, ülkeler adil olacak ve adil küreselleşecek. Yollar açık olacak, yollarda haramiler, hırsızlar olmayacak. Yerel ve küresel anlamda güvenlik, huzur, istikrar olacak. Markalarımızı küresel hale getirirken barış ve demokrasiyi de küreselleştirmek, en önemlisi de vicdanı küreselleştirmek zorundayız. Savaşlar ve çatışmalar, ticaretin yollarını kapatıyor. Adaletsizlik, katliamlar, darbeler ticaretin yollarını kapatır. Çocukların kimyasal silahlarla öldürüldüğü bir dünya, vicdanı ve kalbi kuruttuğu kadar refahı da kurutur" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 30 Eylül'de demokratikleşme paketini açıklayacağını belirterek, "Bu da 11 yıllık süreç içerisinde söz verdiklerimizin yeni bir aşamasıdır. Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yıldönümü olan 2023 için çok iddialı hedefler belirledik. 10 yıl içinde reformlarımıza hız vererek, daha çok çalışarak dünyanın en büyük 10 ülkesinden biri olmayı hedefliyoruz. Ekonomiyi demokrasiyle birlikte büyütüyor, sağlam bir zemin üzerinde ilerliyoruz" dedi.

Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin huzur, istikrar, refah ve demokrasi noktasında bölgenin müstesna ülkelerinden biri olduğunu vurgulayarak, "Ülke içindeki sorunları tamamen demokrasi ve hukuk çerçevesinde tek tek çözüme kavuşturuyoruz. Bölgesel meselelerde halkın iradesinin egemen olduğu iktidar sistemlerini en güçlü şekilde destekliyoruz. Somali'deki yoksulluğu dünya gündemine taşıyoruz; ama önce kendimiz gidiyoruz. Bir yerde deprem mi var, sel felaketi mi var? Biz oradayız. Asla bu Müslümandır, bu Hıristiyandır gibi ayrım yapmadan oradayız" ifadelerini kullandı.

"O ZAMAN SORARLAR, NİYE KURDUK BM TEŞKİLATINI?"

BM Güvenlik Konseyi'nin hala Suriye ile ilgili kararını veremediğini söyleyen Erdoğan, şöyle konuştu:

"110 bin insan tanklarla, toplarla, helikopterlerden indirilen bombalarla yaklaşık 3 yıldır öldürülüyor. BM, barış için kurulmuş bir kuruluştur. 196 üyesi var. Peki görevini yapabiliyor mu? Maalesef yapamıyor. O zaman sorarlar, niye kurduk BM teşkilatını? 5 tane daimi üyenin dudakları arasına kilitlenmiş olan bir dünya adil bir dünya olamaz. Bizim gençlerimiz kampanya başlattılar; "Dünya 5'ten büyüktür'. 5'ten büyük olan dünyanın artık görevini yapması lazım. Bugün Somali'ye, yarın bana diye düşünerek bu adımları atması lazım. Eğer barış istiyorsak, huzur istiyorsak bu adımların atılması lazım. 2 üye atılacak adımları kilitleyebiliyor. Bu sistemin dönerli olması şart. Belli kişilerin egemen olduğu bir BM Güvenlik Konseyi'nin dünyada huzura destek sağlamasının mümkün olduğuna 11 yıllık Başbakanlık tecrübemle ben inanmıyorum.İstiyorlar ki, dünyayı sadece biz yönetelim. Bizim dışımızda kimse bu işe müdahale etmesin. Hakkı ve haklıyı her zaman, hep birlikte söylemek zorundayız. Mısır'da 70 yıldan sonra cumhurbaşkanını askeri darbeyle indirdiler. Nerede dünya, hani demokrasi diyordunuz, hani halkın iradesine saygı diyordunuz? Askeri darbeden memnun olduğunu ifade eden Batılı ülkeler var. Orada binlerce insan katlediliyor. Nerede dünyadaki kadın hakları, insan hakları savunucuları? Ortada yok. Suriye'de şu anda 7 milyon insan göçmen durumunda. Ortadoğu'yu ilgilendirdiği kadar, dünyayı da yakından ilgilendiren bu sorunları çözüme kavuşturmamız lazım. Dünyanın daha yaşanabilir bir yer olabileceğini biliyor ve bunun için mücadele veriyoruz."

"2023 İÇİN ÇOK İDDİALI HEDEFLER BELİRLEDİK"

Erdoğan, bölgedeki tüm olumsuzluklara rağmen Türkiye'nin güven ve istikrara dayalı olarak büyümeye, kalkınmaya, ekonomik ve demokratik reformlarını cesaretle gerçekleştirmeye devam ettiğine dikkat çekerek, şunları ekledi:

"Ayın 30'unda demokratikleşme paketini açıklayacağım. Bu da 11 yıllık süreç içerisinde söz verdiklerimizin yeni bir aşamasıdır. Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yıldönümü olan 2023 için çok iddialı hedefler belirledik. 10 yıl içinde reformlarımıza hız vererek, daha çok çalışarak dünyanın en büyük 10 ülkesinden biri olmayı hedefliyoruz. Ekonomiyi demokrasiyle birlikte büyütüyor, sağlam bir zemin üzerinde ilerliyoruz. Ekonomiyi büyütürken, insani değerleri, insan hak ve özgürlüklerini, çevreyi, özellikle de geleceğimizi dikkate alıyor, sürdürülebilir bir kalkınma mücadelesi veriyoruz. Türkiye yıldızı her geçen gün daha fazla parlayan ülkedir. Türkiye özgürce, rahatça yatırım yapılabilen ülkedir, küresel ticaretin güvenli bir limanı olmaya devam edecektir. (ANKA)

En Çok Aranan Haberler