HABER

Erdoğan: Hiç utanmadan geliyor bir de el sallıyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hilton Bomonti Otel'de, TBMM'nin ev sahipliğinde gerçekleştirilecek İslam İşbirliği Teşkilatı Parlamento Birliği 10. Konferansı'nda konuştu.

Erdoğan: Hiç utanmadan geliyor bir de el sallıyor

Recep Tayyip Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı Parlamento Birliği'nin Şişli'de bir otelde gerçekleştirilen 10. Konferansı'na katıldı. Konferansta konuşan Erdoğan Paris saldırılarına değinerek," Batı da artık bu şiddet sarmalındaki rolünü görmeli, analiz etmeli, anlamalı veözeleştirisini yapmalıdır" dedi. Erdoğan,"İnsanları karikatür diye çizdiler diyekatletmek ne kadar terörse, insanların kutsallarına saldırmak, insanları galeyana getirecek, tahrik edecek eylemler yapmak da en az o kadar terördür" diye konuştu.

PROVOKASYONU GÖRMEK ZORUNDALAR

İfade özgürlüğünün her şeyi yapabilme, her şeyi yazabilme, her şeyi çizebilme özgürlüğü olmadığını söyleyen Erdoğan,"İfade özgürlüğü, kutsal değerlere saygısızlık hakkını hiç kimseye tanımaz. İfade özgürlüğü bahanesinin ardına saklanarak, İslam Peygamberineçirkin karikatürler çizenler, aslında ne yaptıklarını, kimi nasıl incittiklerini, nasıl provokasyonların fitilini ateşlediklerini görmek zorundadır" diye konuştu.

MÜSLÜMANLARIN KIRMIZI ÇİZGİSİ

Musevilerin rencide olmasına ya da Antisemitist yaftasına karşı hassas davrananların Müslümanlara karşı da aynı hassasiyeti göstermesi gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, " Aslında bunu da biliyorlar. Musevilerin rencide olmasını ya da antisemitist yaftasını hesaba katarak hareket edenler, aynı şekilde İslam Peygamberine ve tüm Müslümanlara karşı bu dikkati, bu hassasiyeti gözetmekle sorumludur. Çünkü o da tüm Müslümanların kırmızı çizgisidir "dedi.

İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ MASKESİ ALTINDA TERÖR

Erdoğan, Hz. Muhammed'e yönelik hakaret karikatürlerine tepkisini, " İnsanları karikatür diye çizdiler diyekatletmek ne kadar terörse, insanların kutsallarına saldırmak, insanları galeyana getirecek, tahrik edecek eylemler yapmak da en az o kadar terördür. Silahlı terör kadar, ifade özgürlüğü maskesi altında yürütülen teröre karşı da insanlık gerekli tepkiyi göstermelidir" şeklinde dile getirdi.

AYETLE BAŞLADI

Açılışında Kuran-ı Kerim okunan Konferanstaki konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan da Kuran-ı Kerim'den alıntı yaptı. Şura süresi 38.Ayeti okuyan Erdoğan, " Rabbimiz bizlere çok açık bir istikamet gösteriyor. ' Onlar işlerini aralarında istişare ile yaparlar'. Meclis kavramı, işleri istişare ile yapma anlayışı, Peygamberden bugüne kadar bizim iş yapma metodumuz olmuştur. TBMM'nin 23 Nisan 1920'de böyle bir anlayışla açıldığını vurgulamak isterim. TBMM'nin açılışında kürsünün arkasındaki duvarda bu ayet yazıyordu"dedi.

İSTİŞARE ETMELİYİZ

İslam ülkelerinin temsilcilerinin bir araya gelmelerinin, gelecek adına bir fırsat olduğunu söyleyen Erdoğan, " Bu fırsatı değerlendirmek zorundayız. Ülkelerimizin, halklarımızın ve İslam Coğrafyasının sorunlarını hiç bir komplekse kapılmadan istişare etmeli, çözümler üretmeliyiz, Farklı dilleri konuşuyor olabiliriz. Farklı etnik kökenlerin mensupları olabilir. Mezheplerimiz farklı olabilir.

Hepimiz Kuran- ı Kerim'in ilahi mesajı altında, Hz. Peygamberin barış sancağı altında kardeş olmuş bir ümmetin mensuplarıyız"diye konuştu.

ÖLEN DE ÖLDÜREN DE MÜSLÜMAN

İslam dininin mensuplarının olağanüstü bir süreçten geçtiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İslam dünyasının üzerinde ciddi operasyonlar yapılmaktadır. Müslümanlar birbirine kırdırılmaktadır. Akan kan Müslüman kanıdır. Ölenler ve öldürenler Müslümanlardır. Bu bir şeyi ortaya koymaktadır. Biz demek ki değerlerimizden herhalde uzaklaşıyoruz. Aramızdaki tüm tartışma konuların bir kenara konularak, ortak aklın zorunlu olduğu bir zaman diliminde yaşıyoruz "dedi.

DEVLET TERÖRÜ

Filistin'de bir asırdır süren insanlık dramını ideolojik değerlendirmenin insani ve İslami olmadığını söyleyen Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:

"Irak'ta hemen her gün camilerimize, türbelerimize, kabirlerimize yapılan saldırılara bir Müslüman gözüyle değil de, strateji, çıkar, mezhep gözlüğüyle bakmak İslami değildir. Suriye'de 350 bin insan hayatını kaybetmişken, 7 milyon insan evinden göç etmişken, onlarca kadın, çocuk öldürülürken, meseleye iktidar gözlüğüyle bakmak insani, vicdanı değildir. Ölenler kim? Müslüman. Öldüren kim? 'Ben de Müslümanım' diyen devlet terörü. Ülkemde 1 milyon 700 bin muhacir var. Kim bunlar Suriye'deki kardeşlerimiz. 5.5 milyon dolar para harcandı. Avrupa'nın tamamında 130 bin Suriyeli sığınmacı var. Lübnan'da bizim kadar var. Ürdün'de aynı şekilde muhacir var. Tablo bu. Şimdi soruyorum. Bu şekilde, kendi Müslüman kardeşlerini öldürenlere sahip çıkma hakkının İslami bir izahı var mıdır ?

DEAŞ TERÖR ÖRGÜTÜ ORTADA DOLAŞIYOR

Irak'ta kardeş kardeşi katlederken ölenlerin ve öldürenlerin mezheplerine bakılmasının kimseyi ilahi hesaptan kurtaramayacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, " Şu anda bakıyorsunuz DEAŞ diye bir terör örgütü çıkmış İslam adına Müslüman öldürüyor. Bırakın, bir defa yetkiyi nerden alıyor diye sormak gerekir. İslam'ın içeriğinde olmayan, bu şekilde Müslümanları katleden bir terör örgütü ortada dolaşıyor. Irak'ta olanlar ortada. Irak'ın yüzde 40'ı bunların işgali altında. Suriye'de terör estiriyor. Binlerce insan öldürülmüş. Bizlerin kendimizi sorgulamaya çekmemiz lazım. Yabancılar geliyor, bombalıyor öldürüyor. Zaten sorun orada. Biz kendi sorunlarımızı niçin kendi aramızda halledemiyoruz. Onlara bırakıyoruz. Afganistan'daki dram, Somali'deki açlık. Libya'daki fitne.Libya bölük börçük. Parası mı yok ? Parası nerde? Parası Batı'da. Varlık içinde yokluk çekiyor. Libya'nın üzerinde hesabı olanlar Libya'nın petrolü için bu hesabı yapıyor, Libya'yı düşündükleri için değil." şeklinde konuştu.

DÜNYA 5'DEN BÜYÜKTÜR

Teröre karşı İslam dünyasının ortak tepki göstermesini isteyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuşmasını şu sözlerde sürdürdü:

" Zulme tepkisiz kalındığında işteo zaman devreye fitneciler, terörister, modern Lawrence'ler giriyor. Suriye'de her gün öz ve öz kardeşlerimiz öldürülüyor. Bununla ilgili kararları başkaları veriyor. Suriye'nin geleceği adına, sizlerin mensubu olduğu Parlamentolar değil, başka çevreler karar veriyor.İranla, Irakla, Filistin'le, Suriye'yle ilgili karar alınacağı zaman bu kararı İslam ülkeleri değil. BM'nin 5 üyesi alıyor. Geçici üyeleri konuşmuyorum. Onların buraya tesir etme yetkisi yok. Burada ifade ediyorum. Dünya 5'den büyüktür. Bu 5'in içinde bir tane İslam ülkesi var mı ? Yok. Kıta olarak baktığımızda. Avrupa, Asya ve Amerika kıtaları temsil ediliyor. Bunun dışında diğer kıtalardan temsilci var mı ? Yok. Tüm dünya, bu 5 üyeye teslim mi ? Böyle bir adalet olabilir mi ?Artık dünya, Birinci dünya savaşının şartlarını taşımıyor. Artık BM Güvenlik Konseyinin reforme edilmesi şarttır. Emperyal güçlerin söyledikleri her an geçerli oluyor. Şuanda İİT'da 56 üyeyiz. Bir sözümüz orda geçiyor mu ? Bir sözümüz orda geçiyor mu, hayır. Biz ne işe yarıyoruz? Bunu sormayacak mıyız ? BM'nin 3'te 1'ini İslam ülkeleri temsil ediyor. Adım atmayacak mıyız ?Biz ne işe yararız. İranlıların güzel bir sözü vardır. Oturdular, konuştular ve dağıldılar. Biz de oturup, konuşup dağılacaksak bir anlamı yok. Bunu yapmamız lazım. Küresel ve bölgesel sorunların çözümünde herkesi temsil eden bir mekanizmanın kurulması lazım. Bu hakkı kimse bize vermeyecek. Bu hakkı istiyorsak. Biz bu hakkı kendimiz alacağız. Bunu bekliyorsak, daha çok bekleriz. Bu dünyada adaleti hak ettiğimizi, artık gür bir sesle bütün dünyaya ilan etmek zorundayız. "

ÖZELEŞTİRİ YAPMAK ZORUNDAYIZ

İslam dünyasının kendi özeleştirisini yapmak zorunda olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, " Özeleştiri yapmak zorundayız. Özeleştiri metodunu başkaları değil. Ancak hep beraber, biz belirleriz. Biz belirlemek zorundayız. Terör örgütleri Müslümanların temsilcisi, sözcüsü değildir. Ve hiçbir zaman da olmayacaktır. Kim oldukları, neye hizmet ettikleri, kimin maşası oldukları belli olmayan teröristlerin yaptıkları İslam ülkelerini bağlamaz. İslamla terörü yan yana anmak, en büyük haksızlıktır"dedi.

MEDENİYETLER İTTİFAKINDA BAŞARILI OLMAYA MECBURUZ

Müslümanlara yönelik acımasızca katliamlar işleyenlerin İslam diniyle uzaktan yakından alakası olmadığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, " Bunlar İslamın barış mesajını tevaüz edemeyen zavallılardır. Son zamanlarda İslamafobi olayı Batı'da nasıl gelişiyor? 11 Eylül'den başlayıp bugünlere gelelim. Batı'da camilerimizde Nazi topluluğunun temsilcileri gamalı haçlarla hayvan resimleri çizerek Müslümanlara hakaret ediyorlar. Bir de kundaklıyorlar. Bunlar tahrik değil de nedir ? Bu bir netice oluyor. Bunun bir de sebebi var. Bakıyorsunuz, Aynı sebep, diğer dinler için de ortaya çıkmaya başladı. 'Biz Müslümanız' diyenler, gidip Kiliseleri yakmaya başladı.Biz İspanya ile bir medeniyetler ittifakı süreci başlattık. Eğer burada başarılı olamazsak, dünya medeniyetler çatışmasına gider. Başarılı olmaya mecburuz"diye konuştu.

İSTİHBARATINIZ ÇALIŞMIYOR MU ?

Fransa'da yaşanan terör saldırılarına değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, " Bu malum dergi, bizim sevgili Peygamberimize yönelik, hakaret içeren karikatürleri yapmak suretiyle, bir tahrik oluşturmuştur. Bunu kimse fikir özgürlüğü kapsamı içinde gösteremez. Bir dinin rehberine saldırmaya kimsenin hakkı yoktur. Bir dinin önderine karikatürlerle defalarca bu saldırıyı yapmışlardır. Öldürenler kim? Fransız vatandaşı. Bunlar 16 ay hapishanenizde yattı. Çıktıktan sonra bu insanları neden takip etmediniz. Takip etmeniz lazım. İstihbarat teşkilatınız çalışmıyor mu ? " diye sordu.

AVRUPA'YI UYARDIK

Türkiye'nin son 30 yıldır terörle mücadele ettiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, " Sınırlarımızın dışından topraklarımıza yönelen terör saldırılarıyla mücadele ediyoruz. Avrupa'yı defalarca uyardık. Terör ateşinin belli sınırlarda kalmayacağını hep söyledik. Şuanda bizdeki terör örgütünün ilişki halinde olduğu teröristlerin, Avrupa tarafından beslendiğini, korunduğunu, AB Parlamentosunda konuşturulduklarını görüyoruz. Bunların hepsini dosyalarla kendi devlet başkalarına teslim ettiğimiz halde en ufak bir gelişme yok"dedi.

İSRAİL BAŞBAKANINA TEPKİ

İslam ülkelerinde onlarca insanın katledilmesine seyirci kalınırken, hiçbir ülkede hiçbir şehirde güvenlikten söz edilemeyeceğini söyleyen Erdoğan,"Sadece 2014 yılında Gazze'de çoğu kadın ve çocuk 2500 insan alçakça katledildi. BM ses çıkardı mı ? Çıkarmadı . AB bunu duymazdan geldi. İnsanlık bu çocuk katilleri karşısında susmaya tercih etti. İsrail başbakanı utanmadan, Paris'teki terör karşıtı yürüyüşe katılıyor. Bir de en ön safa geçiyor. Eğer Batı 2500 insanı İsrail'in kurbanlarını görmüyorsa. İsrail'in katlettiği gazetecilere nereye koyacaksınız. Başta Türkiye olmak üzere İslam ülkelerin kınayan örgütler bu gazeteciler için seslerini çıkarmadılar" diye konuştu.

FİLİSTİNLİ KARİKATÜRİST

Konuşmasının devamında Filistinli Karikatürist Naci Elali'ye değinen Erdoğan şunları söyledi: Önce ülkesinden kovuldu. Mülteci kamplarında yaşadı. İngiltere'ye gitti. Sadece karikatür çizen Elali, Londra'nın ortasında süikastle katledildi. Hiç kimse çıkıp da, buna İsrail terörü demedi. Naci Elali'nin katillerini kollayanlar şimdi çıkmışlar, Paris'te katledilenler için yürüyüş yapıyorlar. Yapılsın eyvallah, ama adil olalım. Bütün Müslümanlar bu adaletsizliği görüyor, görmelidir. Aklı olan, vicdanı olan herkes oyunu net görüyor. Paris saldırıları ardından terörü konuşmak yerine, İslam coğrafyasını konuşmak, şiddeti örtmektir.

LARİJANİ İLE GÖRÜŞTÜ

Batılı ülkelerin Paris saldırılarının ardından ifade özgürlüğünün sınırlarını Papalık düzeyinden sorgulamaya açmasının olumlu bir gelişme olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, " Ama yeterli değildir. İslam'a yönelik tahammülsüzlüğün durdurulması, tedbirlerin alınması, aciliyet arz ediyor"diye konuştu. Erdoğan konuşmasının ardından toplantıya katılan İslam ülkelerinin parlamenterleriyle toplu fotoğraf çektirdi. Erdoğan ayrıca konferansın yapıldığı otelde İran Meclis Başkanı Ali Larijani ile bir araya geldi.

(DHA)

En Çok Aranan Haberler