Erdoğan: İstediğimiz Zaman Kürecik'teki Üssü Kaldırma Hakkına Sahibiz

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'Samimiysen Kürecik’i kaldır' diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu siyasetteki acemiliğini atamamakla eleştirdi. Erdoğan, “Eğer NATO’nun kurmuş olduğu bir üssü kalkıp da burası İsrail için kurulmuştur diye değerlendiriyorsak, bu siyaset acemiliğidir. Oradaki radar üssüdür, füze üssü değil. Kılıçdaroğlu siyasette çıraktır, daha çıraklık sürecini aşamadı." dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Sekizinci D-8 Zirvesi'ne katılmak üzere Pakistan'a hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda basın toplantısı düzenledi. Erdoğan, Gazze’de yaşananlar, İsrail-Türkiye ilişkileri, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin eleştirileri, Patriot füzeleri, 12 Eylül davası ve Irak’ta yaşananlarla ilgili soruları cevaplandırdı.

Konuşmasının başında uzun süredir bölgede çalkantılar olduğunu söyleyen Erdoğan, “Suriye’deki kriz vehametini koruyor. Bunlara Gazze ve Irak’taki çatışmalar da eklendi.” diye belirtti. Başbakan Erdoğan, Pakistan’daki zirve vesilesiyle Pakistan Cumhurbaşkanı ve Başbakanı ile görüşeceklerini, güncel ve uluslararası konulara ilişkin ikili görüşmeler gerçekleştireceklerini ifade ederek, “Tüm katılımcı ülkelerle de ikili görüşmelerimizin yanında bölgeye sıcak ilişkisi olan ülkelerle de üçlü ve dörtlü görüşmeler yaparak sorumluluğumuzu artırmanın yollarını açacağız.” diye konuştu.

Ardından gazetecilerden soru alan Erdoğan’a ilk olarak Gazze’deki ateşkes ve farklı yerlerden yapılan ateşkesle ilgili farklı açıklamalar hakkında bir soru yöneltildi. Erdoğan da cevaben şunları söyledi: “Bu tür olaylara matematik olarak bakamazsınız. Mısır ziyaretimde görüşmeleri başlattık ve bu andan itibaren de Mısır’ın öncülüğünde yürütelim istedik. Ben de bazı arkadaşlarımı Kahire’de bırakmak suretiyle ayrıldık. Başta istihbarat müsteşarım, genel başkan yardımcım orada. Süreci takip ediyorlar. Gerekli ilişkileri taraflar arasında da sürdürmenin gayreti içindeler. Ahmet Bey'in (Dışişleri Bakanı Davutoğlu) Gazze’de ilgili ülkelerle yaptığı görüşmeler var. Tabi karşılıklı metinler bu arada alındı verildi. Ben Kahire’de iken bazı metinler gitti, geldi. Bu metinler üzerinde mutabakat sağlanamamıştı. Sonra metinlerde bazı maddeler çıkarıldı ilaveler yapıldı. En son Hamas dün gelen metni kabul etmişti ve bu metin üzerine İsrail’in cevabı bekleniyordu. Bunun için de farklı saatler verildi. Dün akşam bu iş artık karara bağlanır beklentisi içerisindeydik. Ne yazık ki dün akşam bu beklediğimiz karar çıkmadı, bugüne sarktı. Bu arada İsrail de vurmaya devam etmekte. Hatta arkadaşlarımız Gazze’den ayrılırken de arkalarındaki iki gazeteciyi de şehit ettiler. Bunlar burada yaşanan tablo maalesef. Görüşmeler Mısır’ın öncülüğünde devam ediyor. Bu sürece Türkiye ve Katar olarak katkılarımızı sürdürüyoruz. Temeni ederim ki bugün bir netice alırız.”

"KILIÇDAROĞLU ACEMİLİĞİNİ ATAMAMIŞ"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 'Samimiysen Kürecik’i kaldır' şeklindeki beyanatı sorulan Erdoğan, “Eğer NATO’nun kurmuş olduğu bir üssü kalkıp da burası İsrail için kurulmuştur diye değerlendiriyorsak, bu siyaset acemiliğidir. Kılıçdaroğlu siyasette çıraktır, daha çıraklık sürecini aşamadı. NATO’nun var olan bir üssü yeniden aynı yerde kurulmuştur. İlk defa Kürecik’te radar üssü kurulmuyor. ‘Füze üssü’ diyor. Bu da cahillik. Burası radar üssüdür. Füze müze yok orada. Füze olsa bizden izin çıkması lazım. Kılıçdaroğlu’nun kılavuzları yanlış. Karşısında hamasetten hoşlanan grubu var, netice alacağını zannediyor. Biz NATO üyesiyiz. Bölgeye ve dünyaya yönelik radar üssü olarak kurulmuştur. NATO üyesi olarak Türkiye de evet demiştir. Bunun şartları vardır. İstediğimiz zaman da oradan kaldırma hakkına yaptığımız protokolle sahibiz.” ifadelerini kullandı.

Erdoğan’a, ayrıca dün Meclis’teki AK Parti Grup Toplantısı’nda yaptığı 'Öleceksek adam gibi ölelim' açıklaması ve bunun yeni bir adım anlamına gelip gelmediği soruldu. Erdoğan da şu cevabı verdi: “Gazze’yle ilgili adımları gelecek zaman içerisinde kullanmadık. Gazze ile ilgili adımlarımızı çok attık, atmaya da devam edeceğiz. Ama atılan adımlar, atılmakta olan adımlar herhalde açıkça söylenmez. Hafıza kayıtları içerisinde kalsın. Gazzelilerin bize karşı bu denli muhabbeti varsa, oradaki enkazların üzerine Türk bayrağını dikiyorlarsa, Dışişleri Bakanımı gördükleri zaman farklı muhabbetle sarılıp kucaklıyorlarsa sebebi bu ilişkilerimizde yatmaktadır. Dün MHP’nin Genel Başkanı da ‘Davos’la ilgili olan süreç bitmiştir’ diyor. Zerre kadar İslam dünyası ile alakası olmayan bir genel başkan, hiçbir ilişkisi olmayan bir genel başkan. ‘Hangi ülkeyi ziyaret ettin, hangisiyle görüştün, hangi toplantılarına katıldın?’ diye sorsanız verecek bir cevabı yoktur. Ne Türk Cumhuriyetleri ne İslam dünyasıyla, hiçbir yerde. Parmak sayılarını geçmez. Maalesef bu ülkenin muhalefeti bu, siyaset anlayışı muhalefette bu. Buna rağmen mücadelemizi dünyada oturtulması gereken yere oturtma gayreti içerisindeyiz. Biz üzerimize düşeni yapıyoruz, yapacağız.”

EVREN'İN YARGILANMASI

Dün Kenan Evren’in telekonferans yoluyla 12 Eylül davası kapsamında ifade vermesine ilişkin olarak da Erdoğan şu değerlendirmede bulundu: “12 Eylül süreci ile alakalı olarak burada telekonferans veya TV’ler aracılığı ile kurulan bu sistemle ekranlar aracılığıyla bu tür savunmanın yapılması dünyada uygulanan sistemler zaten. Rahatsızlıklar sebebiyle bu adımlar atılıyor. Burada da böyle bir adım atıldı. Bugün de bu süreç devam edecek. Temenni ederim ki yargı hayırlı bir neticeyle bu işi sonuçlandırır çünkü beklentiler çok yüksek.”

Erdoğan, Darbe Komisyonu’nun kendisine mektup yoluyla yönelttiği sorulara ilişkin ise “Şahsıma sorular dün akşam ulaştı. Bu sorular üzerinde gerek yolculuğum esnasında gerek yolculuktan dönüşte, komisyonun süresi salı günü bittiği için bizim de bu arada vermemiz gerekecek cevabı. Döner dönmez kendilerinin süresi içerisinde cevap metnini kendilerine göndereceğim.” şeklinde konuştu.

"İSRAİL TARAFIYLA GÖRÜŞME YAPMADIK"

Gazze saldırılarının ardından İsrail ile Türkiye arasında bir resmi temas olup olmadığının sorulması üzerine ise Başbakan Erdoğan, “Şu anda neyi nasıl anlatıyor veya nasıl anlaşılıyor bilemem, ama biz siyasi olarak şu anda İsrail tarafıyla bir görüşme yapmadık. Bir görüşme de fevkalade bir durum olmadıkça kolay kolay yapmayız. Ama mekanizmalar çalışır. Biri istihbarat teşkilatıdır. İstihbarat teşkilatının bu süreci sıfırlaması tamamen mümkün değil. Büyükelçiliklerimizi karşılıklı olarak çektik. Ama başkonsoloslarımız karşılıklı duruyor. Kimler soruyorsa, kimler yaklaşım içine giriyorsa bunları bilmelerinde fayda var. Her şey tamamen atılmış değil, bazı bağlar var. Dolaylı denilen şeyler çeşitli aracılar vasıtasıyla irtibatlar kurulmak isteniyor. Bunları dışlamıyoruz, gerekli ilgi ve alakayı gösteriyoruz. Ama şu anda 8 - 9 gün oldu, bunlardan alınmış bir netice de yok. Görüşmeleri yapanlar ‘olmadı, olmuyor’ diye geri dönüyorlar. Böyle bir süreç çalışıyor. Umarım bugün bir neticeye varır bu iş.” dedi.

Türkiye’de 20 - 30 bin Musevi vatandaşı olduğunu hatırlatan Erdoğan, “Bunlar da mekanizma içinde devreye girebilecek kişilerdir. İrtibatları vardır ve kurmaları gerekir. Bulunduğumuz pozisyonu onlar da çok iyi bilmektedirler.” ifadelerini kullandı.

Erdoğan, NATO’dan Patriot alımına ilişkin bir soru üzerine de “Arkadaşlarımız Patriot ile ilgili değerlendirmeleri büyük ölçüde bitirdiler. Cevap verilecek NATO’ya. Talepse talep olacak. Orada tehdit altında olan bölge, Türkiye’nin toprakları olduğu kadar NATO’nun da topraklarıdır.” şeklinde konuştu.

IRAK'TAKİ ÇATIŞMALAR

Erdoğan’a son olarak Irak’ta merkezi yönetime bağlı askerler ile ülkenin kuzeyindeki Bölgesel Kürt Yönetimi’ne bağlı Peşmergeler arasında yaşanan çatışmalar soruldu. Erdoğan, “Bizim mesajımız baştan beri korkumuzdu, endişemizdi. Burada bir iç savaşa doğru rejim bu işi götürmek istiyor. Bunu Allah göstermesin bir mezhep savaşına taşıyabilirler endişesini taşıdık. Bu korkulanlar olmaya başladı. Bu bizi endişeye sevk ediyor. Aynı zamanda bir petrol kavgası da olabilir. Niye sen bize elindeki petrolden merkezi hükümetin bilgisi olmadan satış yapıyorsun havasında merkezi yönetim bunu bahane ederek saldırıyor. Ama farklı nedenler yatıyor arkasında. Irak’ın merkezi rejimi sıkıntıların içerisindedir. Arapların, Kürtlerin, Türkmenlerin belli bir dayanışma içerisinde olması Maliki’yi de sıkıntıya sokacaktır. Maliki yönetimi de Türkiye ile olan bağlarını çok farklı bir şekilde kopardı. Atılan olumlu adımları farklı bir şekilde kopardı. Çok garip şekilde tehditler sallamak suretiyle iş adamlarımıza yönelik olumsuz adımlar içerisine girdi. Hoş olmayan şeyler. Anlaşma yapıyorsunuz, ama o aynen mahalle çocuklarının kavgası gibi ben size bir daha gelmeyeceğim deyip iş adamını ortada bırakıyor. Böyle saçmalık olur mu? Anlaşma yapmışsın. Adil yönetime yakışan şey değildir. İçinizdeki kavga çok başka olaydır ama iş adamınıza karşı tavrınız farklıdır.” sözlerini kaydetti.